Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan bağımlılığın tedavisinde, sevginin büyük bir güç olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi, “Ebeveynler çocuklarının ihtiyaçları olan saygı ve sevgiyi aile içerisinde çocuklarına göstermelidirler. Sağlıklı ve güçlü olan aile içi iletişim ergenlerin ihtiyaç duyduğu saygı ve sevgiyi aile dışında aramalarına engel olacaktır.”
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi’nden Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, bağımlılığın tedavisi olan uzun seyirli bir hastalık olduğunu söyledi. Her türlü bağımlılığın giderek arttığını söylemenin yanlış olmadığını belirten Doç. Dr. Onur Noyan, alkol, uyuşturucu madde ve kumar gibi bağımlılıklarla birlikte günümüzde teknolojinin gelişmesi ile ortaya çıkan televizyon, internet, akıllı telefon ve oyun bağımlılıkları gibi davranışsal bağımlılıkların da giderek arttığına dikkat çekti.
Bağımlılık bir hastalık, ama tedavi edilebilir
Bağımlılığın çağın vebası olarak da tanımlandığını ifade eden Doç. Dr. Onur Noyan, şunları söyledi: “Bağımlılığın tedavisi zor olan ve giderek artmakta olan bir hastalık olarak görülmesi sebebi ile çağımızın vebası olarak adlandırılmaktadır. Veba hastalığı bildiğiniz üzere Avrupa’da 600 yıl önce büyük salgınlara yol açarak birçok insanın ölümüne sebep olmuştu. Bilim adamları o dönemde veba salgınına sebep olan mikroorganizmayı tanımlamakta ve tedavi etmekte zorlandıkları için birçok kayıp yaşanmıştı. Bağımlılığı çağımızın vebası olarak tanımlamak da aslında biraz geçmişten de atıflar içeren karamsarlığı ifade etmektedir. Halk tarafından görülen kısmında da bağımlılığın giderek arttığı ve tedavisinin olmadığı değerlendirilmektedir. Aslında bu kadar karamsar olmamakta fayda var. Bağımlılık giderek artmakta fakat teknolojik gelişmelerle bağımlılığın ortaya çıkış mekanizmaları ve bağımlılığın tedavisi olan bir beyin hastalığı olduğu ortaya konmaktadır. Bağımlılığın tedavisinin olmadığı ya da zor olduğu şeklinde bir algı hastaların ya da ailelerin doktorlara ve bağımlılık kliniklerine müracaatını azaltmaktadır. Tekrar etmekte fayda var: Bağımlılık tedavisi olan uzun seyirli bir beyin hastalığıdır.”
Bağımlılığın irade eksikliği ile ilgisi yok
“Bağımlılık ne irade eksikliği, ne ahlâkî zayıflık ne de kişilik zafiyeti sonucunda ortaya çıkmaktadır” diyen Doç. Dr. Onur Noyan, “Beynin kontrol mekanizmasının ve ödül merkezinin düzensiz çalışması sonucu ortaya çıkmaktadır. Bir birey kendini kontrol edebileceğini düşünerek ilk içki ya da madde denemesini kendi iradesi ile yapar. Kullanılan maddelerin etkisi sonucunda, beynin kontrol mekanizması ve ödül merkezi bozulur. Kişi gittikçe daha fazla alkol ve madde kullanmaya başlar. Bir süre sonra ailevî, meslekî ya da sosyal ilişkilerde bozulmalar başlamaktadır. Bu zaman diliminde beyinde oluşan değişiklikler sebebi ile kişi ısrarcı bir şekilde alkol ya da madde kullanmaya devam eder. Bu noktada artık kişinin kendini durdurmakta zorlanmaya başladığı süreç bağımlılığın kendisidir” diye konuştu.
Bağımlılık tedavi edilebilir
Madde kullanan kişilerin genellikle tedavi olmalarını gerektiğini kabul etmediklerini ve tedaviye sıklıkla aile fertleri eşliğinde müracaat ettiklerini ifade eden Doç. Dr. Onur Noyan, “Bazen hastalar tedavi olamayacaklarına dair bir umutsuzluk hissederler, bu dönemde tedavi olabileceklerine dair bilginin paylaşılması madde kullanımı olan kişilerin tedaviye katılımlarını arttırabilir. Profesyonel destek alınarak uygulanan tedavi girişimleri ile madde ve alkolü bırakma sağlanabilmektedir. Ayaktan ya da yatarak tedavi seçenekleri değerlendirilmeli ve bu dönemde profesyonel destek mutlaka alınmalıdır” dedi.
Ailenin çocukla iletişimi çok önemli
Özellikle internet bağımlılığının önlenmesinde aileye önemli görevler düştüğünü ifade eden Doç. Dr. Onur Noyan, “Aile içerisinde alınacak önlemler çok daha etkilidir. Ailenin çocuklarıyla sağlıklı ve güvenli bir ilişki kurması gerekmektedir. Bağımlılık geliştikten sonra bu ilişkilerin ve sürecin düzelmesi çok daha uzun sürmektedir. Ebeveynler çocuklarının ihtiyaçları olan saygı ve sevgiyi aile içerisinde çocuklarına göstermelidirler. Sağlıklı ve güçlü olan aile içi iletişim ergenlerin ihtiyaç duyduğu saygı ve sevgiyi aile dışında aramalarına engel olacaktır. Ebeveynler çocuklarına model olmalılar. Kendi yapmadığınız bir davranışı çocuğunuza yaptıramazsınız. Ailelerin sanal ortam yerine gerçek hayatta çocukları ile birlikte zaman geçirmesi, birlikte oyun oynamaları, spor yapmaları, kitap okumaları faydalı olacaktır” tavsiyesinde bulundu.
HABER: İstanbul - Nihat Orhan
Haber Merkezi