Ayasofya’nın müzeden camiye çevrilmesinde emeği geçenlere teşekkürler ederken, bunun altyapısını hazırlayan Demokratları da hatırlamak vicdanî borcumuz değil midir?
Bediüzzaman Said Nursî, Kur’ân ve İslâm namına fetih sembolü Ayasofya’nın açılmasını Demokratlardan istemiştir, onlar da bugünkü açılışın altyapısını hazırlamışlardır.
Şöyle ki:
“Ankara’ya bu defa geldiğimin mühim bir sebebi, İslâmiyet’e ciddî tarafdar Dâhiliye Vekili Namık Gedik’i görmek ve İslâmiyet’in kahramanı olan Adnan Bey’e ve Tevfik İleri gibi mühim zâtlara bir hakikatı söylemektir ki: Hem Demokrat’a ezan-ı Muhammedî gibi çok kuvvet vermek ve Risale-i Nur’un neşrine müsaadesi gibi çok tarafdar olmak ve âlem-i İslâm’ı, hattâ bir kısım Hıristiyan Devletlerini de memnun etmek için, Ayasofya’yı müzahrefattan temizleyip ibadet mahalli yapmaktır. Bu ise; bu mes’ele için otuz sene siyaseti terk ettiğim halde, bu nokta hatırı için Namık Gedik’i görmek istedim ve geldim. Adnan Bey, Namık Gedik ve Tevfik İleri gibi zâtların hatırı için başka yere gitmedim.” 1
12 Eylül 1980 darbesinden önceki Demokratlar, yani Demirel hükûmeti, Hırka-i Saadet Dairesi’nde 24 saat okunan Kur’ân-ı Kerîm tilâvetini, 46 senelik bir aradan sonra Hicrî 1 Ramazan gününe denk gelen -13 Temmuz 1980’de- tekrar başlatmıştı.
Ardından da, 8 Ağustos 1980 Cuma günü mahzun mâbed Ayasofya’da Ezân-ı Muhammedî’yi yeniden okuttu. Ayasofya Camii’nin Hünkâr Mahfili’nde ve Abdülmecid Mescidi’nde kılınan Cuma namazı ile Ayasofya’da ibâdet hasreti kısmen de olsa dindi. Evet, bu şeref de Demirel’e ve hükûmetine nasib olmuştu.
“481 sene Ayasofya Camii’nde ibadet edilmiştir” diyen Demirel’in, “Biz, Ayasofya’nın Hünkâr Mahfili’nde namaz kılınmasını ve minarelerinde ezan okun- masını uygun bulduk. Zira minare ezan okumak, cami de namaz kılınmak için vardır. Ve bunu gerçekleştirdik. Ayrıca Hırka-i Saadette 24 saat Kur’ân okunmasını sağladık. Daha sonra her ikisini de kaldırdılar” demiştir.
Zira, Demokratlar Üstadın şu direktifini anlamış ve yerine getirmeye çalışmıştır. “Nasıl ezan-ı Muhammediyenin (asm) neşriyle Demokratlar on derece kuvvet bulduğu gibi, öyle de Ayasofya’yı da beş yüz sene devam eden vaziyet-i kudsiyesine çevirmektir. (...) O vakit âlem-i İslâmın teveccühünü kazandıkları gibi, başkalarının zalimane kabahatı da onlara yüklenmez, fikrindeyim.” 2
Üstad’ı anlayan ve ona göre hareket etmeye çalışan gerçek Demokrat ve hürriyetperverdir.
Dipnotlar:
1- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikâsı, s. 449. 2- Bediüzzaman Said Nursî, Emirdağ Lâhikâsı, s. 387.