"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İslam’da tedafü ve barış (2)

Ali FERŞADOĞLU
23 Ocak 2020, Perşembe
Ancak, Müslümanları tehdit ile yok etmek, can, mal ve nâmuslarına el uzatmak, dinlerine saldırıp ibâdetlerinden alı koymak isteyenlere karşı da “zecrî” tedbirlere başvurup meşrû nefs-i müdafaa yapmayı da Allah’ın emri ve ibâdet olduğunu bildirdi.

Kur’an’a nazar ettiğimizde, savaşla ilgili bütün âyetlerin, Müslümanlara karşı yönelmiş fiili bir tehdit veya tecavüzü bertaraf etmek için inmiş olduğunu görürüz. Ayrıca, bunlar, harp hukukunu ve savaşın kurallarını tanzim etmektedirler. Dolayısıyla, Hz. Peygamber’in (asm) savaşları bu prensibin hayata geçirilmesidir. Bedir, Uhud ve Hendek savaşları hep müdafaa savaşlarıdır. Allah’ın Resulü (asm) hiçbir kavme Müslümanlara karşı saldırgan bir tavır içine girmedikleri ve ciddi bir tehdit oluşturmadıkları halde savaş açmış değildir:

Medine’deki Yahudi Kaynuka ve Nadir oğullarının sürgün edilmeleri, Kurayzalıların katledilmeleri Medine sözleşmesine aykırı olarak iç savaş çıkarmaya kalkışmaları ve düşmanla iş birliği yapmalarındandır. Hayber seferi Medine üzerine bir hareket için Hayberlilerin hazırlık yapmakta oldukları haberinin alınmasıyla gerçekleşmiş, Mekke’nin fethi Kureyşliler ve müttefiklerinin Hudeybiye barış antlaşmasına aykırı olarak Müslümanlara saldırmaları yüzünden olmuştur. Huneyn seferi de keza Müslümanlara karşı başlatılan saldırı nedeniyle yapılmıştır. Tebük seferi ise kuzey Araplarının Bizans’ın kışkırtmasıyla Medine aleyhine birleşmekte oldukları haberinin alınması nedeniyle yapılmıştır.3 Çünkü, Resulullah aksi bir davranıştan men edilmişti. Zîrâ, Kur’an’da “Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara karşılıklılık esasına göre adaletli davranmanızı yasaklamaz”4 buyurulmuştur. Savaşın, ancak saldırgan olan düşmana karşı yapılacağı müteakip ayette gayet açık bir şekilde ifade edilmektedir. Bu ayette “Allah yalnız sizinle din uğrunda savaşanları, sizi yurtlarınızdan çıkaranları ve yurtlarınızdan çıkarılmanız için yardımcı olanları dost edinmenizi yasaklar”5 buyurulmuştur. 

Dipnotlar:

3-Prof. Dr. Hamza Aktan, Zaman, Şubat 2000; 4-Mümtehine Suresi, 8; 5-ags, 9. 

Okunma Sayısı: 1054
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı