"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Sorularınızın cevaplarını istemez misiniz?

Ali FERŞADOĞLU
14 Şubat 2020, Cuma
Bir okuyucumuz, “Bazen istemeyerek de olsa herhangi bir konuda kötü zanlar, düşünceler içine giriyorum. Çaresi var mıdır?” diye sormuş.

Cevaba geçmeden önce itiraf edelim: Hepimizin her zaman kafasını meşgul eden vesveseler, meseleler,  sorular vardır. Çünkü, nefis, insî ve cinnî şeytanlar, tv ve sair kitle iletişim vasıtalarıyla da bizi soru ve vesvese bombardımanına tutarlar!

Bir yazı ile bir meselenizi, bir sualinizi bir derece halletmeye, cevaplandırmaya çalışırız. Ama, öyle dehşetli  sorular, öyle hayatî meseleler var ki… Kur’ân’ın mesajlarını asrın idrâkine uygun ve ikna edici bir üslûpla izah ve ispat eden Risale-i Nur, bütün  suallerimizin cevaplarını veriyor.

Risale-i Nur’da “her müşkül/problem halledilir, her suale cevap verilir.” (Bediüzzaman, Tarihçe-i Hayat, s.  45.)

Kur’ân ve Sünnet hakikatlerini izâh ve ispat; baştan ayağa; tefekküre dayalı pozitif mesajlar ihtivâ eden  Risâle-i Nur’un bu zamanın yaralarına tam bir ilâçtır. (Emirdağ Lâhikası, s. 32)  Risale-i Nur’da hayat ve ölümün mahiyetleri ve gayeleri, dirilişi, Cennet-Cehennemi öylesine izah ve ispat ediyor ki, aklı, kalbi, vicdanı ve sair lâtife ve duyguları tatmin ederek karamsar bakışı ve korkuları izale  edip nuranî, mutlu, huzurlu bir bakış açısı kazandırıyor. Muhiddin-i Arabî, keşfinde “Allah’ı en iyi bilen Peygamberimiz (asm) ve onun şakirdi olan Hz. Ali (ra) olduğu gibi ahirzamanda da Hz. Ali’nin bir veled-i manevisi ve şakirdi olan ve hakikat dersini ondan alan Mehdi, Allah’ı en iyi bilen ve Marifetullahı en iyi şekilde anlatan kişidir” demiştir. İlim iki kısımdır: Bir nevi ilim var ki, bir defa bilinse ve bir-iki defa düşünülse kâfi gelir. Diğer bir kısmı, ekmek gibi, su gibi, her vakit insan onu düşünmeye muhtaç olur. Bir defa anladım, yeter diyemez. İşte  ulûm-u imaniye bu kısımdandır. Elinizdeki Sözler ekseriyet itibarıyla inşaallah o cümledendir.”  (Bediüzzaman, Barla Lâhikâsı, s. 144)

Risale-i Nur Külliyatı’nda teşhis ile tedavi etmiş, problemlerimizi çözmüştür. Bunu da, yalnızca iddia  ederek değil, akıl, kalp, vicdan ve sair duygularımızı tatmin edecek şekilde ilmen izah ve ispat ederek yapmıştır. Şu halde, bu felsefik akımları çürütecek, iman-Kur’ân hakikatlerini, iman esaslarını, İslâm şartlarını izah ve ispat edecek eserleri öncelikle kendimizin okuması, anlaması, özümsemesi gerekmiyor mu?

Öyle ise, huzur ve mutluluğumuz için yapmamız gereken, Kur’ân’ın zamanımızdaki en büyük, en güzel, en  kapsamlı ve her problemimizi çözen, her sualimize cevap veren, ispata dayalı Risale-i Nur tefsirini  okuyup, dinleyip, müzakere ve mütalâa etmektir.

Okunma Sayısı: 1690
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ramazan ÇALIŞAN

    14.2.2020 06:27:43

    Ali bey,Ŕisale-i nur bize esmayı talim ettiriyor,bu nedenle risaleleri hakkıyla okuyup anlayan bir kişi Hz Ali'nin perdeyi gayb kalksa imanımda ziyadeleşme olmayacaktır. dediği o noktayı yakalar diye bir söz etmiştim.Sonradanda hadimi aşan bir sözmü ettim diye düşündum.Ne dersiniz? Demiştim. Şu satırlarda geçen “Allah’ı en iyi bilen Peygamberimiz (asm) ve onun şakirdi olan Hz. Ali (ra) olduğu gibi ahirzamanda da Hz. Ali’nin bir veled-i manevisi ve şakirdi olan ve hakikat dersini ondan alan Mehdi, Allah’ı en iyi bilen ve Marifetullahı en iyi şekilde anlatan kişidir”ifadelrinde sorumun cevabını almış oldum.Sağlık ve selametle kalın.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı