Gönüller Sultanı Efendimiz (asm), bir hadis-i şeriflerinde, “Dünya ahiretin mezrası / tarlası” 1 buyuruyorlar.
Yani, ahiret hesabına zer edilenlerin, ekilenlerin yeri burası; hasat ise, ötede…
Bir başka hadis-i şerifte de, “Dilediğini yap, mutlaka karşılığını görürsün” 2 deniyor ya, buna göre ne ekersen ek, ne yaparsan yap, elbette en ince ayrıntılarına kadar hesabı görülecek. Sonuç müsbet ise safası sürülecek, menfi ise, cefası çekilecek.
Tıpkı Zilzal Sûresi, 7 ve 8’inci âyetlerinde ifade edildiği üzere.
Öyle ya, “Cennet ucuz değil; Cehennem dahi lüzumsuz değil.” 3
Bütün bu hakikatler düşünüldüğünde, dünyanın; dünyadaki hayatın kıymetini bilmemenin; zamanı, zararlı zâyi etmenin büyük bir kayıp olduğu sonucu çıkıyor ortaya.
Çünkü ahiret, dünyada kazanılıyor.
Bunu da, hiçbir zaman unutmamak lâzım!
Kendisini, önemli bir meseleyi istişare etmek üzere aradığım kişi, telefon muhaveremiz esnasında, bana, bir dostunun “Kardeşim, Sırat dünyada geçiliyor” dediğini nakletti.
Söylenen sözü hikmetli buldum ve ona, “Bu cümleyi not alıyorum” dedim.
Bu sözün sahibi, mübalâğa etmemiş, bir gerçeğe dikkat çekmiş.
Meseleye bu pencereden bakıldığında, teslim etmek lâzım ki; ahirette bir Sırat var; dünyadaysa, bin bir Sırat…
Her muamelenin, her davranışın arkasında bir Sırat, var; bizi Sırat’tan geçirecek ya da yolda koyacak!
Hak hukuk, adalet; saygı, hürmet, merhamet; sevgi şefkat, muhabbet yahut bunların tersi olan muamelat, Sırat’a giden yolu bize açacak yahut kapatacak maddeler.
Bunlara, bize kazandıracak veyahut bizi hüsrana uğratacak onlarca madde eklemek mümkün.
Dünya, rahat yeri değil ya!
Zahmetsiz rahmet olmayacağına; amelsiz, emele muvaffak olunamayacağına göre, tedbir almak; yukarıdaki maddeleri tasnif edip, hayata, tatbik etmek gerekir.
Tâ ki, dar geçitten selâmetle geçilsin.
Teşbihte hata olmaz; Ramazan-ı Şerifin her gününün Leyle-i Kadr olma ihtimali olduğu gibi; her amelde de bir “Sırat”, sırattan geçebileceğimize dair bir ümit, bir ihtimal olamaz mı?
Çünkü Allah’ın (cc) rızasının nasıl kazanılacağı, hangi amelimizin buna vesile olacağı bize meçhul.
Hâl böyle olunca: Attığımız her adımın hesabını yapmak mecburiyetimiz var, dünya denen bu yerde.
Şu mübarek günler, geceler hürmetine Cenab-ı Hak, hiçbir kulunu, gaflet edip “Dünyayı ahirete tercih edenler’den 4 eylemesin.
Dipnotlar:
1- Aclûnî, Keşfu’l-Hafa, 1: 412. 2- Mecmau’z-Zevaid, 10: 219. 3- Said Nursî, Mektubat, 456. 4- İbrahim Sûresi, 3.