Prof. Dr. Levent Kurnaz, önlem alınmazsa iklim değişikliğiyle birlikte uzun vadede kuraklığın artacağını ifade ederek, “Böyle giderse Türkiye 2050’de su fakiri olacak” dedi.
2020’de sıcaklıklar rekor kırdı
Türkiye, artan nüfus, mevsim normallerinin altında seyreden yağış miktarı, su kullanımındaki hatalar gibi sebeplerle en kurak dönemlerinden birini yaşarken, baraj ve göllerdeki su seviyesi de hızla düşüyor. Öyle ki İstanbul’da baraj doluluk oranı, yüzde 21 ile son 15 yılın en düşük seviyesinde. Kar yağışlarının görüldüğü kış aylarının aksine bu yıl hava sıcaklığı mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, yaşanan kuraklığı Independent Türkçe’ye değerlendirdi. “Yaklaşık 100 sene önce 8 bin metreküp olan kişi başına düşen su miktarı, günümüzde 6’da biri oranına inerek kişi başı bin 300 metreküpe düşmüş durumda. Eğer nüfus artışı bu hızla devam edecek olursa, önümüzdeki 5-10 sene içinde başımıza çok büyük bir sorun gelebilir” diyen Kurnaz, şu yorumda bulundu: Böyle giderse nüfus 100 milyonu geçecek, kişi başına düşen su miktarı 1000 metreküpün altına inecek ve Türkiye 2050’de su fakiri olacak.
Yeni mülteci akınıyla karşı karşıya kalabiliriz
Bazı Doğu Afrika ülkelerindeki çekirge saldırılarının Türkiye’ye muhtemel etkilerine de değinen Prof. Dr. Levent Kurnaz, şu ifadeleri kullandı: Etiyopya, Somali gibi ülkelerde çekirge saldırıları gerçekleşiyor. Şu an için iklim sebebiyle bu durum Türkiye’de görülmüyor. Ancak yakın gelecekte çekirgelerden dolayı insanlar yemek bulamazsa, kuzeye göç etmeye başlar ve Türkiye yaklaşık 10 milyon kişiye daha su sağlamak zorunda kalabilir. Önümüzdeki 5-10 sene içinde başımıza çok büyük bir sorun gelebilir. Türkiye mevcut durumda kendi kendine yeten bir ülke ancak beklentimiz dışındaki felâketlere hazırlıklı değiliz. Sayıları 5-10 milyonu bulan yeni mülteci akınıyla karşı karşıya kalabiliriz. Âcil harekete geçilmeli.
Hem nüfus arttı, hem su azaldı
İçinde bulunduğumuz yüzyılın ortasında yüzde 15, sonunda ise yüzde 25’e varan oranda su azalmasının gerçekleşeceğini savunan Kurnaz, “Gelecekte, mevcut nüfusun üstüne 15-20 milyon daha binerse, yağışların azalmasını da ele alırsak, 2030-2050 yıllarında kişi başına düşen su miktarı, 1000 metreküpün altına düşecek! Resmî verilere göre su fakiri olacağız! Nüfus azken su yetiyordu, şimdi hem nüfus arttı, hem de su azaldı. İstanbul nüfusunun artışıyla baş edemiyorlar” sözleriyle, önlem alınmazsa iklim değişikliğiyle birlikte uzun vadede kuraklığın artacağını ifade etti. Prof. Dr. Kurnaz, “Bizim açımızdan korkulacak durum, musluktan su akmamasıdır. İkinci korkulacak durum ise musluğu açtığımızda içilecek kalitede su akmamasıdır. Tuvalette kullanılacak su bulunamaması da ciddî sağlık sorununa neden olur” dedi.
10 sene sonra bugünleri ararız
Önceliğin iklim değişikliğinin durdurulması olduğunu vurgulayan Kurnaz, kömür, petrol ve doğal gaz kullanımından vazgeçmenin şart olduğunu söyledi. Güneş ve rüzgâr gibi alternatif enerjilerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Levent Kurnaz, Türkiye’nin bu bakımdan avantajlı bir ülke olduğuna dikkati çekti ve harekete geçilmezse 10 yıl sonra bugünlerin aranacağını savundu