"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Asya’nın bahtının miftahı

Davut ŞAHİN
21 Şubat 2019, Perşembe 00:23
Asya kıt’ası kaynayan kazan gibi…

Hiçbir zaman oradaki Müslümanlar rahat yüzü görmedi, göstermiyorlar da.

Malûm Çin devletinin aldığı karar çerçevesinde Doğu Türkistan bölgesinde yaşanan katliâmlar bunlardan sadece bir kaçı… Sırf başörtüsü taktığı için kadınlar işkence görüyor. Sakallı erkekler toplu taşımadan yararlanamıyor. Karara göre kıyafetinde hilâl ve yıldız sembolü olan herkes bu yasak kapsamında…

Katliâmla ilgili öylesine inanılmaz görüntüler paylaşılıyor ki, insanlar insanlığından utanır hale geliyor.

Kuşku yok ki, Çin yönetiminin azınlıklara uyguladığı soykırım tarihten gelen bir uygulamanın devamı… Sebebi, dinî inançlara getirdikleri yasaklarla beraber Doğu Türkistan’ın tabiî kaynaklarına sahip olma hırsıdır bir bakıma.

*

Beri tarafa gelelim. Sovyet Sosyalist Cumhuriyet Birliği’nin dağılmasıyla birlikte, egemen güçler kendi egemenliklerinin devamı için Türkî devletlerin arasına fitne tohumu serpiştirdi. Malûm, daha önce de Asya’da kardeş ülkeler birbirini boğazladı. Kırgızlar ve Özbekler arasına atılan fitne tohumları husûmet ve cinnet olarak kendilerine döndü, olan masumlara oldu. 

*

Asya denince Bediüzzaman’ın akıllara kazınan “Asya’nın bahtının miftahı meşveret ve şûrâdır” sözü geliyor. Bu çok önemsenmeli. Çünkü “meşveret ve şûrâ”nın olmadığı yerlerde istibdat boy vermeye başlar. Bediüzzaman Said Nursî, bu bölgenin uzun zamandır süregelen hastalığını şöyle teşhis etmişti:

- Yeis,

- Sıdk’ın hayat-ı içtimaiye-i siyasette ölmesi,

- Adavete muhabbet,

- Ehl-i imanı birbirine bağlayan nuranî rabıtaları bilmemek,

- İstibdat ve menfaat-i şahsiyesine himmeti hasretmek… (Hutbe-i Şamiye)

Diyor ki Üstad: “O vücud-u nuraninin kuvvete bedel, hayatı haktır, kalbi marifettir, lisanı muhabbettir, aklı kanundur, şahıs değildir.” 

*

Bediüzzaman, sadece şark vilayetlerine değil, Asya ülkelerine şâmil bir düsturu bize şöyle hatırlatıyor:

“Evet, meşrûtiyet hâkimiyet-i millettir; siz dahi hâkim oldunuz. Umum akvamın sebeb-i saadetidir; siz de saadete gideceksiniz. Bütün eşvak ve hissiyat-ı aliyeyi uyandırır; uykubes, siz de uyanınız. İnsanı hayvanlıktan kurtarır; siz de tam insan olunuz. İslâmiyetin bahtını, Asya’nın tâliini açacaktır.” (a.g.e.)

*

Görülüyor ki, genel olarak Asya Kıt’ası’nın geri kalmasının temel sebebi; hürriyet ve şûrâ kurumlarını geliştirememiş olması…

“….Mânâ-yı meşrûtiyete iptilâ ve muhabbetimin sebebi şudur ki: Asya’nın ve âlem-i İslâm’ın istikbalde terakkisinin birinci kapısı meşrûtiyet-i meşrûa ve şeriat dairesindeki hürriyettir. Ve talih ve taht ve baht-ı İslâm’ın anahtarı da meşrûtiyetteki şûrâdır.” (a.g.e. s. 23-24)

*

Demokrasinin özü, meşverettir. Meşveretin çekirdeği, hak, marifet, muhabbet ve kanundur.

Bu vesileyle Bediüzzaman’ı anma ve Yeni Asya’nın 50. yılı münasebetiyle gerçekleştireceğimiz organizasyona bütün okurlarımızı bekliyoruz. Meşveret ve şûrânın cisimleşmiş haliyle sizlerle kucaklaşalım, hemhal olalım.

Okunma Sayısı: 3021
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı