"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Said Nursî ve Demirel

Davut ŞAHİN
19 Haziran 2019, Çarşamba
Gazeteci Hasan Pulur vefat ettiğinde onun için, “…makalalerinde iflâh olmaz Demirel düşmanlığı gözleniyordu” diye yazmışım. (Yeni Asya, 2015)

Sonrasında, buna rağmen hakperest yazılarına da rastlamak mümkündü diye devam etmişim. 

Bir de örnek vermiştim:

“Meselâ Gazetemiz Genel Yayın Müdürü Kâzım Güleçyüz’ün “İslâm Demokrasi Laiklik: Demirel” kitabının arka kapağında Pulur’un şu anekdotu dikkat çekicidir:

‘Demirel’in siyasî çizgisinde her zaman zikzaklar bulabilirsiniz, ama Said Nursî ve Nurculukla ilgili konularda asla. Demirel’e göre, ‘devlet kavramı’nı ‘Bediüzzaman Hazretleri’ kadar güzel izah eden yoktur.’  (a.g.e.)

Güleçyüz’ün o dönem, susturulmuş siyasîlerinden merhum Süleyman Demirel ile ilgili röportajlarını hatırlıyorum.

12 Eylül darbesi yönetimi birçok siyasî liderlere uyguladığı siyaset yasağını Demirel’e de uygulamış, kimseden “çıt” çıkmamıştı. Yasaklı Demirel TRT ekranlarında Güney Doğu Anadolu Projesini incelemek bahanesiyle haber malzemesi olmuştu.

Kıyamet koptu.

Devrin iktidarı Anavatan Partisi TRT’ye tepki göstermişti. Ama nafile… Demirel’in ekranda 10 dakika kadar görünmesi, onu izleyen kitleler tarafından coşkuyla karşılandı. Çünkü “Bir Bilen” siyasete göz kırptığını GAP gezisiyle ima etmişti.

Zamlar ve kötü yönetimden bunalan millet beklenti içine girmişti. 

ANAP hükümeti, darbecilerin uyguladığı siyasî yasaklar meselesini “referandum”a götürdü. Eski siyasîleri “anarşi getirir” propagandasına rağmen, millet kılpayı da olsa, siyasî yasakların kalkması yönünde oy kullandı.

Ardından Doğru Yol Partisi Genel Başkanlığı koltuğuna oturdu Demirel. Siyaset ısındı. İşte tam bu dönemde Güleçyüz’ün Köprü dergisi adına yaptığı söyleşiler basında büyük yankı uyandırdı.

Çünkü Demirel “farklı” şeyler söylüyordu. 

Devlet/Millet kaynaşmasından tutun, Türkiye’de İslâmî uyanış’a kadar… Demokrasi ve irtica… Laiklik ve irtica… Din ve siyaset… Milliyetçilik, Atatürkçülük ve hatta Bediüzzaman Said Nursî konularına büyük bir cesaretle cevap verdi.

“Atatürk’ü her kılığa soktular” (a.g.e., s: 167) ve “İzm’lerden hiç hoşlanmam. Hiç de anlamadığım bir şeydir, izm’li olan hiçbir şeyin arkasından gitmem” (a.g.e., s: 168) derken, Bediüzzaman için, “Babam, Bediüzzaman’la Barla’da birçok kere görüşmüştür. … Merhumun nasihatları herkesi tesir altında bırakmıştır. Zaten, merhumun yaptığı iş, kişiyi İslâmın aydınlığına çağırmaktı. … Merhum Bediüzzaman’ın lisanı fevkalâde kudretlidir. Üslûbu çok tesirlidir.” (a.g.e., s: 182)

Risale-i Nur hakkında şöyle söyler Demirel:

“Bunların pek çoğunu okudum. Bu risaleler, hakikatlerle ve öğütlerle doludur.”

“Said Nursî âlim değildir diyenin alnını karışlarım” sözlerini haykırmak her babayiğidin harcı değildi. Demirel işte bu hakikatleri en sıkıntılı dönemde dile getirmiş ve “Bütün sözlerimin arkasındayım” diyerek kitaptaki Demirel’e sahip çıkmıştır.

İslâm, Demokrasi, Laiklik: Süleyman Demirel sadece bir dönem kitabı değil, aynı zamanda tarihe ışık tutacak kaynak bir eser olduğunu hatırlatmak isterim. 

Okunma Sayısı: 2860
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı