"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bir iktisat örneği

11 Şubat 2021, Perşembe
Garage Sale Günleri Uygulaması’nda, mahalle sakinleri “kullanmadıkları eski ya da yeni her türlü eşyayı” eskicilere vermek yerine bizzat kendileri hiç yüksünmeden evlerinin bahçesinde sergileyerek sembolik fiyatlarla satışa çıkarıyorlar. Gelir seviyesi yüksek olanlar da “kullanılmış eşyaları tekrar kullanmaktan ” yüksünmüyorlar. Toplumun bu yöndeki tutumu aynı zamanda Üstadın; “İktisat ve kanaat, bana iki hazinedir; tükenmez, bitmez” düsturunun hayatta yansıması gibi görülüyor.

GEZİ: Risale-i Nur Dürbünüyle Amerika Gözlemleri - 2
Prof. Dr. Mehmet TİKİCİ

İnsan haklarına saygı noktasında bilerek ya da bilmeyerek “güzel ahlakın hayatın merkezine alındığını” gösteren gözlemler tabii ki sadece trafikteki örneklerle sınırlı değil. Meselâ New York’taki Cent- ral Park’ın muhtelif yerlerinde insanlar bireysel ya da cemaat halinde namaz kılarlarken hemen onların yanı başında da yine gruplar halinde insanlar “marihuana” içerken görülebiliyor.

Yine insan haklarına saygının tezahür ettiği alanlardan birisi de “temizliğin ulaştığı düzey” olarak gözlemleniyor. Özellikle umumun kullandığı yollar, sokaklar, piknik yeri, park, bahçe, liman, plaj gibi yerlerdeki temizliğin ötesinde çok yoğun kalabalığın hâkim olduğu bu alanlardaki umumî tuvaletler “tahmin ve de hayalin ötesinde” bir temizliğe sahip. “Suyun kullanılmadığı” bu tuvaletlerdeki temizliğin “su merkezli medeniyetlerdeki” tuvaletlerle kıyas kabul etmez bir düzeyde olması son derece manidar.

İnsan haklarına saygının gözlemlendiği alanlardan birisi de “posta ve kargo teslimatında imza, tebliğ-tebellüğ” gibi işlemlerin uygulanmıyor olması. Postacı veya kurye getirdiği emaneti posta kutusuna veya kapı önüne bırakarak gidiyor. Bazen bu getirilenler alıcının evde bulunmuyor olmasından dolayı birkaç gün kapı önünde beklediğinde bile kimsenin bu emanetlere dokunmadığı görülüyor.

ANEKDOT-5: 

Bebek arabasıyla torunumuzla gezinirken bir evin bahçesine yaklaştığımızda garajından geri-geri çıkmakta olan bir araç göründü. Sürücünün yayayı göremeyeceği tahmin ederek duraklandı ve aracın çıkması beklenildi. Aracı kullanan bayan garajdan birkaç metre çıktıktan sonra bizleri görünce durdu ve camını açtıktan sonra gülümseyerek geçiş önceliğini bize tanıdı. Ancak asıl ilginç gelişme aracın hizasını geçmemizden sonra yaşandı. Aracını durduran hanım sürücü aracından inerek yanımıza kadar geldi ve “bizi tedirgin ettiğinden dolayı” özür diledi.

Çocuk “bir süreliğine aileden alınıyor”

İnsan haklarına en uç örneği çocukların sağlığına ve güvenliğine verilen önem noktasında tezahür etmektedir. Örneğin ülkemizde de olduğu gibi çocukların “iki yaşına gelene kadar araçlarda bebek koltuğuna oturtulması” çok katı bir şekilde ve tavizsiz olarak uygulanıyor. Çünkü aksi durumda anne ya da baba ilk seferde çok ağır bir para cezası ile tecziye ediliyor. Ancak kuralın ikinci kez ihlâlinde “çocuğun güvenliğinin aile tarafından sağlanamadığı” gerekçesiyle çocuk “bir süreliğine aileden alınıyor.”

Kendilerine çok yüksek düzeyde güven duymalarından olsa gerek, güvenlik uygulamalarında da “insanı rahatsız etmemeye” aşırı özen gösteriliyor. Bunun somut örnekleri “güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde olduğu” düşünülen havaalanlarında dikkat çekiyor. Meselâ havaalanı bölgesine araçla girişte hiçbir güvenlik görevlisi ortalarda görünmüyor ve hiçbir güvenlik uygulaması yapılmıyor. Adeta insanlar evlerinin garajına girer gibi havaalanlarının otoparkına girebiliyorlar.

Havalimanına evinizin garajına girer gibi giriyorsunuz

Aynı şekilde havalimanı binasına girişte de hiçbir güvenlik görevlisi ortalarda görünmüyor ve ne kimlik kontrolü ne üst arama ne X-Ray cihazından geçmek söz konusu değil. Yani hiçbir güvenlik uygulaması yapılmıyor. Güvenlik uygulamaları (kimlik kontrolü, üst arama, X-Ray cihazından geçmek) ancak bagaj tesliminden sonra başlıyor. Yani insanların elinde bavulları bulunuyorken hiçbir eziyete tabi tutmuyorlar.

İnsan haklarına saygıda ulaşılan boyutu gösteren bir gözlem de “bireyin kendisini önemsemesinden ve yakınlarının o bireyi önemsemesinden çok daha fazla düzeyde kamu otoritesince önemseniyor” olmasıdır.

“KOMPLEKS VE ÖZ GÜVEN” DÜZEYLERİNE DAİR GÖZLEMLER

Amerikan toplumunun “komplekslerden fazlasıyla arınmış olduklarına” dair gözlemler, Üstadın; “benlik ve gurura medar şeylerden çekin” düsturunun bilerek ya da bilmeyerek fiiliyata aksettirildiği intibaını uyandırıyor. Nitekim “farklı dinlere mensup cenazelerin aynı mezarlığa defnedilmesi” gibi örnekler bu toplumun çok da kompleksli olmadığına delalet ediyor. Diğer yandan “Posta ve kargo hizmetlerinde imza, tebliğ-tebellüğ gibi işlemlere gerek duyulmaması”, “yoğunluğun fazla olduğu alanlarda (havaalanları gibi) en azından her noktada güvenlik önlemlerinin hemen hiç uygulanmıyor olması” gibi örnekler de özgüveni yüksek bir toplum olduklarının göstergesi.

Özgüvenin fazla olmasının verdiği rahatlık Covid-19 tedbirlerine uyum noktasında da kendisini gösteriyordu. Örneğin Atalanta Belediye Başkanı “maskeyi zorunlu kılan bir karar” aldığında Georgia Valisi “Belediye Başkanı hakkında bu kararından dolayı suç duyurusunda” bulunmuştu.

İktisada dair bir yansıma

*Garage Sale Günleri Uygulaması: Toplumun komplekslerden arınmışlığını gösteren bir örnek de Garage Sale Günleri Uygulaması. “Garage Sale Uygulaması” için yerel yönetimlerden izin alan mahalle sakinleri “kullanmadıkları eski ya da yeni her türlü eşyayı” eskicilere vermek yerine bizzat kendileri hiç yüksünmeden evlerinin bahçesinde sergileyerek sembolik fiyatlarla satışa çıkarıyorlar. Daha da ilginç olanı insanlar son derece üst segment arabalarıyla “garage sale” uygulanan mahallelere gelerek “kullanılmış eşyaları” satın alabiliyorlar. Tabiî ki hiç yüksünmeden de kullanabiliyorlar.

Öyle ki “garage sale” günlerinde müşterilerin kullandıkları lüks araba yoğunluğundan park edilecek yer bulunamıyor. Yani gelir seviyesi yüksek olanlar da “kullanılmış eşyaları tekrar kullanmaktan” yüksünmüyorlar. Toplumun bu yöndeki tutumu aynı zamanda üstadın; “İktisat ve kanaat, bana iki hazinedir; tükenmez, bitmez” düsturunun hayatta yansıması gibi görülüyor.

İlginç bir dağıtıcı

*İş Beğenmemezlik Yapmamak: Genç yaştaki insanlar lüks araçların üstelik de hem en üst segmenti ile dağıtıcılık (delivery) yapabiliyorlar. Yani “mağazalardan sipariş verilen ürünleri müşterilerin evlerine” hiç yüksünmeden ve de bu üst segment lüks araçlarla götürüyorlar. Küçük bir araştırma sonunda dağıtıcılık yapan bu gençler arasında “ihtiyaç sahibi olmayan zengin aile çocuklarının” çoğunlukta olduğu anlaşılıyor.

İki adet akülü araç

*Kapı Önüne Bırakılan Eşyalar: “Garage Sale Günleri” dışında aileler kullanılır nitelikte olan, ama artık çeşitli sebeplerle kendilerinin kullanmadıkları her türlü eşyayı “bahçelerinin yola yakın kısımlarında belirlenmiş yerlere” bırakıyorlar. O eşyaya ihtiyacı olanlar da eşyaları bırakılan yerden alabiliyorlar. Farklı tarihlerde bu şekilde bahçeye bırakılmış olan ve çalışır durumda bulunan iki adet akülü araç ile torunumuz oynuyor.

Bu ve benzeri gözlemler yine Üstadın; “Bir lokma kırk paraya, diğer bir lokma on kuruşa... Ağıza girmeden ve boğazdan geçtikten sonra birdirler. Yalnız birkaç saniye ağızda bir fark var. Müfettiş ve kapıcı olan kuvve-i zâikayı taltif ve memnun etmek için birden ona gitmek, israfın en sefîhidir. Lezâiz çağırdıkça, ‘Sanki yedim’ demeli. ‘Sanki yedim’i düstur yapan Sanki yedim namındaki bir mescidi yiyebilirdi, yemedi. Eskiden ekser İslâm aç değildi; tereffühe ihtiyar vardı. Şimdi açtır; telezzüze ihtiyar yoktur” düsturunun bilerek ya da bilmeyerek hayatta karşılık bulması gibi görülüyor.

*Duvarsız, Çitsiz, Tel Örgüsüz Evler ve Bahçeler: Özgüven düzeyini gösteren bir diğer örnek de “konut olarak kullanılan müstakil evlerin, apartmanların, sitelerin hatta malikanelerin neredeyse hiçbirisinde duvar, çit, tel örgü gibi herhangi bir ayırıcı veya koruyucu uygulama” bulunmaması. Meselâ çocuklar oyunları sona erdiğinde her türlü oyuncağı (akülü arabalardan bisiklete kadar) yol kenarındaki bahçede bırakarak evlerine gidebiliyorlar. Ertesi gün tekrar oynamak istediklerinde oyuncaklarını bıraktıkları yerde bulabiliyorlar çünkü ve kimse dokunmuyor.

-DEVAM EDECEK-

Okunma Sayısı: 8416
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı