Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın acı reçete olarak nitelediği faiz arttırımı kredi faizini 1 puan arttırdı. Ancak ekonomistlere göre
esas acı reçete vergi ve zamla gelecek.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘acı reçete’ olarak tanımladığı Merkez Bankası’nın 4,75 puanlık politika faizi artışı Türkiye’nin gündemine oturdu. Faiz artışı sonrası bir kesim artık işlerin daha kötü olacağını artan faizlerin reel sektör başta olmak üzere ekonomiyi olumsuz etkileyeceğini düşünürken bu kesim Covid-19’un olumsuz katkısıyla önümüzdeki yılı da karanlık görüyor. Diğer ekonomistler ise ikinci bölüm yani Covid-19’un olumsuz etkileri kaynaklı ekonominin zorlanacağını düşünüyor. Ancak bu ekonomistler faiz arttırımının yapıldığı güne kadar fonlama faizinin zaten yüzde 7,75’den 14,75’e geldiğini hatırlatarak ‘reçete zaten yazılmıştı’ diyor.
Vatandaşı kötü sürprizler bekliyor
Artı Gerçek’in haberine göre, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Erhan Aslanoğlu, Covid-19 dolayısıyla Türkiye ekonomisinin gelecek bir iki çeyrekte daralma ihtimaline dikkat çekerek, büyüme ve istihdam kaybının acı reçetenin bir parçası olabileceğini belirtiyor. Aslanoğlu diğer yandan bütçe açığın artmasının da kamu zamları ve vergi olarak vatandaşa dönerek kötü sürprizler yapabileceğini ifade ediyor. Prof. Veysel Ulusoy, önümüzdeki dönem Covid-19 ve ekonominin geldiği durum dolayısıyla kamu zamları ve vergi artışları bekliyor. Acı reçetenin böyle içileceğini belirtiyor. Prof. Burak Arzova ise, “Gerçek acı reçete kamu harcamalarının azaltılması zorunluluğu ile ekonomide daralma, KDV ve vergi artışı ile olur” diye konuşuyor.