"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Kitap tekniği” hakkında subjektif(!) mülâhazalar

19 Haziran 2011, Pazar
Edebiyat ya da iletişim fakültelerinde “kitap tekniği” konulu ders var mıdır, keza ilgili vakıf ve derneklerde bu başlıkta seminer veya konferans veriliyor mu, bil(e)miyoruz; fakat bu hususu bir yazı konusu yapmayı epeydir düşünüyorduk.
İşte, burası şimdi yeri ve zamanı!
Öncelikle belirtelim ki, başlıkta da dikkat çektiğimiz üzere, konu hakkındaki mülâhazalarımız tamamen şahsî olup, objektiflik ya da genelgeçerlik iddiası taşımamaktadır. Elbette isteyen kişi ya da müessese, konuyu istediği gibi algılayıp uygulamakta hür ve serbesttir!
“Kitap kurtları”nın da bildiği gibi, “kitap tekniği”nde belirgin birkaç (aslında epey) unsur vardır. Bunlar, “baştan sona” her hâlde şöyle sıralanabilir:
*Jenerik (künye), *İçindekiler, *Takdim, *Takriz, *Ön söz, *Giriş, *Gelişme (ana metin), *Sonuç, *Son söz, *Kaynakça, *Dizin…
Tabiî ki, kitap çalışmasının muhtevasına göre bunların hepsi olabilir de, olmayabilir de; keyfiyet tamamen yazarın kendisine veya yayınevine kalmış. Burada esas olan, kitapta bunlara ihtiyaç olup olmadığının, gereğince tesbit edilmesidir. İhtiyaç hâlinde bunların yapılması düşünülür; yapılmaması “eksiklik” olarak telâkki edilir ve dolayısıyla tenkit konusu yapılır.
Şimdi müsaadenizle, kitabın kurgusunu (çatı) teşkil eden ögelere kısa kısa şöyle bir değinelim.
*Jenerik (künye): Kitabın en başındaki bu birkaç sayfalık kısımda, “kitabın adı; yazarın gerçek veya müstear adı-soyadı ya da rumuzu; kitabın yayın ekibi; kitabın basım yeri ve tarihi vb.” tanıtım bilgileri yer alır.
*İçindekiler: Bu bölümde, adı üstünde, kitabın içindeki bölüm ve konu başlıkları ile bunlara tekabül eden sayfa numaraları bulunur.
*Takdim: Kitap çalışmasına yayınevinin bakış açısının aksettirildiği bu kısımda, çalışmanın ve yazarın kıymeti hakkında da birkaç cümle sarf edilir. (Bu noktada, oldum olası, Yeni Asya Neşriyat’ın çok güzel ve istifadeye medar bir “Takdim” geleneği olduğunu hatırlatmak isteriz! [Bu da başka bir yazı konusu.])
*Takriz: Kelime olarak “övücü yazı” mânâsına gelen bu kısımda, yazarı yakından tanıyan(lar)ın kaleminden kitap hakkında sitayişkâr (övgü dolu) ifadeler bulunur. (Hakkı verilerek yapılanları tenzih ederiz; fakat şahsen, “takriz”lere pek ehemmiyet verilmediğini gözlemliyoruz. Zira “takriz” yazılan eserlerin baştan sona, kelime kelime okunduğundan emin olunmadığı gibi, tamamen “Dostlar alış verişte görsün.” misali bir yağ çekme/kayırmacılık edebiyatı yapıldığının düşünüldüğünü yakinen biliyoruz!)
*Ön söz: Bir nev’î “takdim” sayılabilecek bu kısımda, bu sefer yazarın kendi kitap çalışması hakkındaki yazısı yer alır. Burada yazar, kitabın macerasını anlatırken, kitabın muhtevasından da özet olarak bahseder.
*Giriş: Adı üstünde, “kitapta işlenen mevzuya giriş” mahiyetinde uzunca bir yazıdır. Yazıda, mevzu hakkında gerekli ilk bilgiler derlenir, ayrıca kitabın bundan sonraki asıl bölümünde (“gelişme”) nelere temas edileceğine vurgu yapılır.
*Gelişme: Kitabın asıl bölümüdür. Yazımı da, takibi ve anlaşılması da en “zor” olan bu bölümde, kitabın konusu detaylı şekilde, alt ve ara başlıklar hâlinde işlenir.
*Sonuç: Kitap çalışmasında ortaya konan bilgi ve verilerin ne gibi neticeler verdiği, bu kısımda kısa olarak aktarılır. Sonuç bölümü, bir nev’î “kitabın özeti” gibidir.
*Son söz: Bu kısımda, artık yazımı ve de okunuşu biten kitap hakkında temenniler sıralanır.
*Kaynakça: Adı üstünde, kitapta atıfta bulunulan ya da iktibaslar yapılmak suretiyle istifade edilmiş olan çeşitli materyallerin (ansiklopedi, bülten, dergi, gazete, kitap, web sayfası vb.) listelendiği bu bölüm,—bize göre—okuyucuya, çalışmanın değeri hakkında en dikkate değer veriyi sunar.
*Dizin: Kitapta geçen “mevzu, şahıs, yer…” isimlerinin hangi sayfaya karşılık geldiğinin kaydedildiği bir kısım olup, herkesin olmasa da araştırmacıların ihtiyacını karşılayacağı düşünülen, bir nev’î “isim-sayfa no’su bankası…”
Yukarıda saydıklarımız, elbette, kitabın iki kapağı içindeki unsurlar.
“Kitap tekniği”ne kenarından köşesinden şöyle bir dâhil edeceğimiz bir öge de “dipnot”tur. Dipnotun yazımı konusunda alternatifler olmakla birlikte, ekseriyet, “sayfa altında yazım” şeklindedir. Fakat son zamanlarda, “metin içinde yazım” seçeneğinin de kullanıldığı müşahede ediliyor. Burada da tercih tamamen yazarın kendisine ait. (Fakat editör, dolayısıyla yayınevi—karşılıklı rızaya dayalı olarak—gerek görürse, dipnotları komple sayfa altına alma hakkı ile tasarruf salâhiyetine de maliktir!)
(Yukarıda bahsettiklerimiz tamamen yazıyla alâkalı olan şeyler. Görsel yönü olan kitaplarda ayrıca “resimaltı,” hattâ “spot” gibi ögeler de bulunur ki, bunlar şimdilik mevzu dışı! “Kapak” unsuruna hiç girmiyoruz bile…)
“İçerdekiler”den sayılmayan, fakat genellikle “Takdim” veya “Ön söz”den kotarılarak oluşturulan ve “(arka) kapak yazısı” denilen bir unsur daha vardır. Reklâm/tanıtım maksatlı bu yazıda ise, kitap en öz hâliyle “resmedilir.”
Evet, “kitap tekniği” hakkında akla ilk gelen unsurlar aşağı yukarı bunlar.
Beğeni seviyesi yüksek, “kitap kurdu” diye tabir edilen okuyucular, ellerine bir kitap aldıklarında, tabiî olarak, bu unsurların olup olmadığına azamî derecede dikkat ederler. Ayrıca “yazı ve başlıkların karakter/font, büyüklük/punto, biçim/stil, paragraf ve satır aralığı, paragraf başı, gömme, sayfalardaki kitap—artı bölüm—ismi, sayfa no’su gibi özelliklerine de bir başka açıdan ilgi göster(ebil)irler.
Kitap yazanların—ki bu hususta tabiî olarak eğitimci ve öğretimciler ile gazeteciler, şeyhler/hocaefendiler (kısacası, din âlimleri) başı çekiyorlar—çok kitap okudukları, dolayısıyla da “kitap tekniği”ne vâkıf oldukları varsayılır; ancak “enteresan” diyebileceğimiz vak’alara da rastlanmıyor değil! Meselâ “İçindekiler” kısmının, kitabın başında değil de sonunda olduğunu tahayyül edebilir misiniz? (Bu gözler neler gördü!) Edemezsiniz, çünkü görmemişsinizdir. Fakat maalesef bunlar olmuş, 2000’li yıllarda bile oluyor, bundan sonra da olabilir.
Kıssadan hisse, “kitap tekniği,” kitaptan anlayan okuyucu ve yazarlar bakımından ayrı bir “maharet” gerektiren bir bilgi ve kültür mevzuudur.
 
 
Orhan Güler
[email protected]
Okunma Sayısı: 1659
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı