"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Şiir Sayfası

01 Haziran 2014, Pazar
Editör: ABDİL YILDIRIM [email protected] [email protected]
İbret satırları

Mazi sayfasında açılır ibret satırları,
Hepsi birer örnek olmuş bizlere, işte saadet asrı;
Cehalet devriydi bir zamanlar inatçı bir kavim,
Kalpleri fethetti o (asm) olmuş Rabbine teslim.

      Halleri, konuşmaları bizler için  birer örnek,
      İbret dolu satırları görürüm onlarda tek tek,
      Bir âyet indiğinde hemen okur ve yaşarlar,
      Yetişilmez onlara, üstün bir şahsiyettir onlar.

Adalet ve hak üzere olmuştur hep yolları,
Sadece rıza-yı İlâhidir onların maksatları,
Okudukça hayatlarını, ders alırım onlardan
Asr-ı Saadeti hayal eder, düşünürüm onları her an

      Bu dünyanın bir mezraa, olduğunu bilmişler
      “La ilahe illallah” diyerek yol almışlar,
      Onları düşünüp o zamana gidiyorum hayalen,
      Ders alırım her zaman hayalimdeki karelerden.
  Hilâl ŞAHİN

MESUT OL ANNE

Merhamet sahibi Yüce Rabbimiz,
 İnsanı bir damla sudan yarattı.
 Rahmi maderinden şekil almışız
 Şekilden şekle çevirdi anne.

      Bir insan haline getirdi bizi
      Rızıkla besledi vücudumuzu,
      Ruh ile süsledi bedenimizi
      Dokuz ay karnında taşıttı anne.

Kanınla beslendim göbek bağından
Can verdin sen bana, kendi canından
Uzun yolculuğun acılarından
Senin senin sevgin ile kurtuldum anne.

 

Dünyaya gelmemiz olunca yakın,
Sancı çekiyordun durmadan sakin.
Doğumdan sonrası halinle lâkin,
Sabır kahramanı gibiydin anne.

      Cenneti sermiştir önüne Mevlâ,
       Merhamet vermiştir özüne Hüda,
      Burda değilse de öbür dünyada
      En yüce makama, ermişsin anne.

Öf denir mi sana ey güzel ana,
Rabbimiz emretmiş itaat sana,
Kevser ırmağından iç kana kana,
Her iki dünyada mesut ol anne 

 Rafet  ÖZCAN
[email protected]

Fetih ve Fatih

“Muhammed” Sûresini okuyordu Sultan Murad Han.
Haber geldi, dediler ki; “bir oğlun oldu ey Sultan! “
Kaldırdı elini göklere, duâ etti Rabbine.
Salâvat getirdi sevinerek, Allah’ın Habibine. 

“Ya Rab!” dedi. “Okuyorken Muhammed Sûresini,
Haber geldi oğlumdan, duydum onun sesini.
Hamdolsun Sana. Ben de ‘MUHAMMED’ koydum ismini.
Ayırmasın bu yoldan, İslâm’a feda etsin cismini.

“Ey Allah’ım! Bundan sonra FETİH Sûresi geliyor.
Nasib et O kuluna, bütün Müslümanlar bunu diliyor! “
Diyordu âdeta O, lisan-ı haliyle bunları.
Koşturdu FETİH peşinde, bu yolda çok Sultanları.

Büyüdü Şehzade Mehmed, geldi on dört yaşına.
Bıraktı babası, devlet idaresini O’na.
Fırsatı ganimet bilen düşman sevindi buna.
Hücum etti devlete, hem saldırdı ordusuna.

“Baba!” dedi Sultan Mehmed. “Durum tehlikededir gel!
Terk etme devleti, küffar vatana atıyorken el! “
“Oğul! “ dedi, koca Murad. “bundan sonra Sultan sensin!
Gayret et biraz, sen küffara kolay vatan vermezsin! “

“Madem” dedi, “Sultan benim, emrediyorum sana!
Çabuk gel! Girmeden hain düşman aziz vatana.”
Koştu Murad Han, geldi tekrar devletin başına.
Şaşırdı küffar! Hiç akıl erdiremedi buna.

“İstanbul Fetholunacak! “demişti, Yüce Peygamber.
“Ne güzel ordu onu fetheden, hem ne güzel asker!”
Bunu duyan her Sultan, teşebbüs etti Fethe.
Onlara nasib olmadı, o eşsiz belde.

Cenâb-ı Hak, büyük FETHİ Mehmed’e nasib etti.
O, üstün zekâsıyla, bütün ordulara yetti.
Ne harika bir zekâ! Gemilerini karadan yürüttü.
Acaibtir! Hem de atını denizde yüzdürttü.

29 Mayıs sabahı indi Haliç’e, ordusuyla.
Yıkıldı Konstantinopolis! Yıkılmaz denen suruyla.
Karşı koyamadı Bizans, o koca iman seline.
Muhteşem Ayasofya, geçti Müslümanların eline.

Giriyordu şehre FATİH, beyaz atın üstünde.
İman-ilim birleşmişti onun metin göğsünde.
Şimdi âlem şahid olsun, gelsin bunu görsün de,
Çağlar boynunu büksün, genç Fatih’in önünde.
                                             
      Osman Zengin

Kömür karası bir ölüm

Kömür karası bir ölüm
Ölüm yağıyor bu gece
Kömür gözlüm melek yüzlüm
Ölüm yağıyor bu gece

     Bu acıya kim dayanır
     Bir değil ölüm yüzlerce
     Siyah inci kin kusuyor
     Ölüm yağıyor bu gece

Ey dost dünyam yıkılıyor
Kalbe hançer sokuluyor
Bu bana çok dokunuyor
Ölüm yağıyor bu gece

     Bu günü ben bilemedim
     Bir selâm gönderemedim
     Helâllik dileyemedim
     Ölüm yağıyor bu gece

Hakkınızı helâl edin
Bana da bir duâ edin
Bazı günlerde yad edin
Ölüm yağıyor bu gece

     Ağlama artık sen buna
     Ben kavuştum Yaradan’ıma
     Sen de gelirsin yanıma
     Ölüm yağıyor bu gece

Belâ vereni bulmadan
Tevekküle dayanmadan
Neye yarar feryad figan
Ölüm yağıyor bu gece

     Kadere teslim olmadan
     Nasıl kalkılır altından
     Azrail gelir karşımdan
     Ölüm yağıyor bu gece

Şevki ÇİFTÇİ
Okunma Sayısı: 1086
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı