"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlim ehli sorumlu değil mi?

Faruk ÇAKIR
26 Şubat 2022, Cumartesi
Bilenlerin, bildiklerini güzel bir lisan ile anlatmak gibi en temel bir sorumluluğu olduğu inkâr edilemez. İlim ehli bu vazifesini yapmadığı müddetçe sorumluluktan kurtulabilir mi?

İlim adamlarının bir araya gelerek Türkiye’nin ve dünyanın dertlerine çare arayışlarına girmesi bu bakımdan önemlidir ve takdiri hak eder. Bu yöndeki sevindirici gelişmeler ne hikmetse uzun süreli olamıyor. Keşke bu çalışmalar yıllarca devam etse ve sıkıntılara karşı çareler üreten kuruluşlar hep olsa...

Uluslararası Müslüman Âlimlerle Dayanışma Derneğince (UMAD) düzenlenen iki günlük bir toplantıda, İslâm dünyasında yaşanan ilmî ve entelektüel sorunları masaya yatırmış. 100’e yakın ilim adamı ve akademisyenin katıldığı toplantıda ‘bir ve beraber olma’ konuları da konuşulmuş. 

UMAD Başkanı Abdülvahab Ekinci’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen programda, sağlıklı bilgi akışı sağlanarak müşahhas çözüm önerilerine ulaşılabilmesi için diğer ülkelerdeki ilim heyetleriyle irtibatın güçlendirilmesinin önemine de işaret edilmiş. 

Müslümanların sıkıntılarının çözümünde ulemaya önemli görevler düştüğünü kaydeden Prof. Dr. Süleyman Uludağ, programda yaptığı konuşmada, “Hz Peygamber (asm), ‘Müslümanların derdiyle dertlenmeyen bizden değildir.’ buyuruyor. Bu, Müslüman olmanın, ümmetin bir ferdi olmanın bir gereğidir. Bu günkü dünyaya bu açıdan baktığımızda Endonezya’dan Fas’a, Kazan’dan Türkistan’a, Sudan’a, Yemen’e ve Mısır’a kadar Müslümanların büyük sıkıntılar yaşadığı görülüyor’’ tesbitinde bulunmuş. 

Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz ise güçleri ve çabaları birleştirmenin önemine dikkati çekerek, “Çağımız, birleşme ve güç birliği yapma zamanıdır. Gören, bilen ve farkına varan insanlar gönülleri birleştirdiğinde daha büyük işler yapılacaktır.” diye konuşmuş. (aa.com.tr, 21 Şubat 2022)

UMAD Eğitim Komisyonu Başkanı Ömer Korkmaz ise toplantıda, İslâmî ilimler eğitimi alanında geleneksel ve köklü kurumlarla üniversiteler arasında daha güçlü ve sağlıklı bir koordinasyon ve diyalog zemini oluşmasının ilmi çalışmaları güçlendireceği tesbitini yapmış.

Türkiye ve dünyadaki ‘âlim’ler insanlığın dertleriyle daha yakından ilgilenip İslâmın sunduğu çareleri anlatmakla vazifeli değiller mi? Hele âlimler, “Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın” tavrını takınabilirler mi?

Peki, İslâm âleminde bunca haksızlık ve adaletsizlik varken; hak, hukuk ve adalet çağrılarının en başta ‘âlim’lerce seslendirilmesini beklemek onlara haksızlık mı olur?

Bu yöndeki çalışmaların süreklilik kazanması en büyük temennimiz...

Okunma Sayısı: 1396
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı