Hemen her seçim öncesi “Bu seçim ölüm kalım mücadelesidir. Bu seçimi kazandığımızda Türkiye düzlüğe çıkacak. Artık bizi kimse tutamaz” diyorlar. Seçimler bitiyor, ama iktidarın bahaneleri bitmek bilmiyor.

İktidarın son günlerde sıkça kullandığı ifadelere göre “En kötü günler geride kaldı. Önümüzde iyi günler ve var. Yokuşlar bitti, iniş ve düzlüklere ulaşıldı.” Ülkemizin dününü ve bugününü bilenler bu oyalama taktiğine alışık olsa da, tuzağa düşüp vaatlere inananlar da var ve olacak. 

Uzmanlar ise vatandaşı uyarıyor ve bir bakıma “Vaatlere kanmayın, tedbirli olun ve ayağınızı yorganınıza göre uzatın” diyor. Mesela, Prof. Dr. Emre Alkin şöyle demiş: “En kötüsü şimdi başlıyor. (Enflasyonun düşüş süreci) İnsanın canını yakar. Bizi dinleyenler şöyle diyordur, ‘Daha ne yakacaklar?’... Yakacaklar, hazırlıklı olun.”

‘Ekonomim’den Dr. Şeref Oğuz ve Dr. Barış Esen’e değerlendirmede bulunan Prof. Dr. Emre Alkin, şunları da söylemiş: “Merkez Bankası Başkanı’nın enteresan bir lafı var, ‘Hesapta olmayan 4 puanlık fazla enflasyon...’ Hangi 4 puanlık fazla enflasyon? Merkez Bankası Beklenti Anketi’ne katılanlar geçen sene demiş ki; ‘2024 Mayıs ayında enflasyon 29 olur’... 29 nere 75 nere?

(Merkez Bankası’nın anketine katılanlar) Yüzde 38 enflasyonun o dönem için doğru olmadığını bildikleri halde 29’a ineceğini nasıl söylediler? Kuru kalabalıkların şakşaklarını dinleyeceğinize aklı başında insanların eleştirilerini dinleseydiniz bugün bu durumda olmazdınız! 20 puan düşecek enflasyon. Niye? Baz etkisiyle. 38’de devraldınız, 75’e çıkardınız enflasyonu ve diyorsunuz ki; ‘En kötüsü geride kaldı’... Hayır en kötüsü şimdi başlıyor. Çünkü dezenflasyon süreci en zorlu süreçtir. İnsanın canını yakar. 20 puan düşüş olacak enflasyonda matematik olarak ve ‘Biz başarılıyız’ diyecekler. Siz eğer göreve geldiğinizde enflasyon 38’se ve 1 yıl sonra bunu 38 altına düşüremiyorsanız, başarısızsınız. Çünkü devraldığınız enflasyon orda. Dost acı söyler, başarılı falan değilsiniz.” (ekonomim.com, 6 Haziran 2024)

Tabii ki melese sadece ekonomi meselesi değil. Türkiye’nin hemen her meselesinde benzer sıkıntılar var. Düşünün ki iktidar, yıllar önce 2023’ü hedef koymuş ve neredeyse her derdin 2023’de sona ereceğini söylemişti. Yıllar çabuk geçti ve değil 2023, içinde bulunduğumuz 2024’de de dertler bitmedi. Aksine işler daha da içinde çıkılmaz hale geldi. İktidar şimdi yine “yanıltma ve oyalama” taktiğini devre almış görünüyor. 

Yanlış olduğunu bile bile milleti yanıltmayı meslek edinen iktidar bugün değilse yarın bu davranışının cezasını sandıkta öder. O zamana kadar da millet eziyet çekmeye devam eder maalesef.

Herkes için geçerli: Ne doğrarsan tabağına, o gelir kaşığına!