Bir anlamda “Gazze harap olduktan sonra” dahi olsa Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun, Gazze’de “acil, kalıcı ve sürekli bir insani ateşkes çağrısında bulunarak çatışmaların durdurulmasının” istendiği karar tasarısının kabul edilmesi “Zalim İsrail’in dünya siyasetinde yalnız kalması” anlamına gelmez mi?
Ürdün tarafından ortaya koyulan ve Türkiye de dahil 50’ye yakın ülkenin eş sunucusu olduğu karar tasarısı, 193 üyeli BM Genel Kurulunun “Özel Acil Filistin oturumu”nda oylanarak kabul edilmiş. (AA, 28 Ekim 2023)
Habere göre İsrail Dışişleri Bakanı, 120 ülkenin insani ateşkes talebi için “alçakça çağrı” ithamında bulunmuş; ama buna rağmen karar, 45 “çekimser” ve 14 “hayır” oyuna karşı 120 oyla kabul edilmiş.
İsrailli ve Filistinlilere yönelik terör faaliyetleri ve ayrım gözetmeyen saldırılar dahil her türlü şiddetin kınandığı kararda, “Yasa dışı olarak tutulan tüm sivillerin acilen ve koşulsuz serbest bırakılması ve uluslararası hukuk uyarınca söz konusu kişilere insani davranılması” çağrısına yer verilmiş. Aynı habere göre kararda, Gazze Şeridi’ndeki “ciddi ve korkunç insani duruma” dikkati çekilirken, çocukların da yoğunlukla bulunduğu sivil toplum üzerindeki etkilere işaret edilmiş.
İlgili haberde şu bilgiler de var: “Karar’da İsrail’in Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyini terk etmelerine ilişkin talimatını geri alması talep edilirken, “Sivil Filistin halkının zorla yerinden edilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz.” ifadesi kullanıldı. Kararda, İsrail-Filistin çatışmasının uluslararası hukuk ve BM kararlarına uygun şekilde sadece barışçıl yollarla ve iki devletli çözüm temelinde çözülebileceği vurgulandı. BM Güvenlik Konseyinde 5 daimi üyenin veto hakkı nedeniyle, 10 gün içinde 4 farklı karar tasarısı veto edilmişti. BM Genel Kurulunda her ülkenin bir oy hakkı bulunuyor. BM Güvenlik Konseyinin aksine, hiçbir ülkenin veto hakkı bulunmuyor. Uluslararası barış ve güvenliği etkileyen önemli konularda, karar tasarısının geçmesi için üçte iki çoğunluk gerekiyor. Bağlayıcılığı olmasa da, Genel Kurul kararlarının siyasi ağırlığı bulunuyor ve uluslararası topluma güçlü mesaj veriyor.”
BM Güvenlik Konseyindeki 5 daimi üyenin (Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı ve Amerika Birleşik Devletleri) veto hakkı nedeniyle Gazze lehinde karar alınamıyordu, ancak BM Genel Kurulu kararları karşısında bu 5 üye ülkenin veto hakkı bulunmuyor.
Kararın ‘bağlayıcı olmaması’ kararı önemsiz hale getirmez. Önemli olanın bu ve benzeri kararlarla İsrail’in dünya nezdinde yalnız ve desteksiz kalmış olmasıdır. BM üyelerinin bu tavrı devam ettiği müddetçe uzun dönemde İsrail’in geri adım atmama ihtimali yoktur. Zaten İsrail Dışişleri Bakanının ‘çıldırmış gibi’ itiraz etmesi bunun delili değil mi?
Uzun dönemde zalimler kaybetmeye mahkumdur vesselam.