Osmanlı'dan bize miras kalan kötü bir alışkanlık da Ramazan ayındaki eğlence kültürüdür. İftar sonrası düzenlenen Ramazan eğlenceleri ibadet şuuru yerine eğlence kültürünü ikame etmektedir.
Meddahlar, orta oyunu, Hacivat-Karagöz ve benzeri eğlenceler Ramazan ayının ibadet ve ahlâkından uzaktır. Hatta çocukları teravihe götürmeye engel "taklidî iman ve ibadeti" öğrenmesine vesile olmayı önleyen adetlerdir.
Peygamberin ahlâkına ve bize tavsiye ettiği Ramazan ibadetine aykırıdır.
Ebu Hüreyre(ra) rivayetle Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Kim faziletine inanarak ve ihlas ile Allah'ın rızasını gözeterek Ramazan gecelerini değerlendirirse, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari)
Hadis metnindeki "Ramazan gecelerini değerlendirmek" diye tercüme edilen kıyam ile özellikle teravih namazının kastedildiği hususunda görüş birliği vardır. Teheccüt namazı, Kur'an okumak, dua, nefis muhasebedi ve sahur da geceyi değerlendirmenin bir parçasıdır. (Diyanet açıklama)
Muhammed sûresi 36. âyet: "Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden ibarettir. Eger inanıp Allah'a karşı gelmekten sakınırsanız Allah size mükâfstınızı tastamam verecektir. Üstelik Allah sizden cihad için malınızı da istemiyor.
Ankabut sûresi 64. âyet: "İyi bilin ki, şu dünya hayatı boş bir oyalanma ve oyundan baska bir şey değildir. Ahiret yurduna gelince, işte gerçek hayat budur. Keşke bunu bilmiş olsalardı!"