ADALET BAKANI DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİĞİ “TUTUKSUZ YARGILAMA ASILDIR, YARGI MAĞDURİYETE SEBEP OLMAMALI” SÖZLERİNİ YİNE TEKRARLADI.
VEREMEYECEĞİNİZİ ALMAYIN
“Geçen yıl açılan davalarda mahkûmiyet oranı yüzde 46.8. Bu rakamlar, özellikle beraat oranları bize Faruk Erem'in 'Adalet, yanıldığını anlayınca geri veremeyeceğini hiç almamalıdır' sözünü tekrar hatırlatıyor.”
HAKSIZ TUTUKLULUKLAR
“Haksız yere tutuklu kalan kişinin o günleri, ticarî kayıpları geri gelmiyor. 'Pardon' dediğinizde, özür dilediğinizde veremeyeceğiniz o günleri, o özgürlüğü, o kararı verirken çok iyi düşünmek, mağdur etmemek lâzım.”
***
Adalet lâfla olmaz
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, “Aslolan adaletin yerine gelmesi. Hakim, savcılardan beklentimiz, ‘kim ne der, ne düşünülür’ şeklinde değil, ‘dosya ne der, Anayasa ne der, hukuk ne der’ şeklinde” sözleri güzel olmakla birlikte uygulamadaki görüntü adaletin lâfla olmayacağını bir kez daha gösterdi.

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Ceza Hukukunda Alternatif Çözüm Yolları Sempozyumu’nda yine güzel konuştu! Hangi reform, hangi yeni düzenleme yapılırsa yapılsın, asıl olanın uygulama olduğunu ifade eden Gül, “Bir dosyada verilen kararla ilgili ister kazanan, ister kaybeden ‘kim olsa aynı kararı verirdi’ dedirtebiliyorsak işte orada hakikat ortaya çıkmıştır ve adalet tecelli etmiştir. İşçisi, iş vereni, öğrencisi, memuru, çiftçisi, esnafıyla toplumun yargıdan da beklediği işte budur. Bırakın adalet yerini bulsun, isterse kıyamet kopsun, bizim yargıçlardan, yargı mensuplarından beklediğimiz budur” dedi.
Hukukun öngörülebilirliği ile ekonominin öngörülebilirliğinin doğru orantılı olduğunun altını çizen Gül, “Anayasa Mahkemesi bir karar verip, ‘Mahkeme buna uyar mı uymaz mı’ gibi bir öngörülebilirliğin olmadığı bir yerde yatırımda hukuk öngörülebilirliğinden bahsetmek mümkün değil. Dolayısıyla hukukun öngörülebilir olması hukuk devletinin yerine gelmesi anlamında hayati derecededir.” ifadelerini kullandı.
Adalet hepimizin ortak beklentisi
Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: “Haksız yere içerde tutuklu kalan kişinin o günleri geri gelmiyor, ticari kayıpları geri gelmiyor. Dolayısıyla ‘pardon’ dediğinizde, özür dilediğinizde veremeyeceğiniz o günleri, o özgürlüğü, o kararı verirken çok iyi düşünmek, haksızlık ve mağduriyete neden olmamak lâzım. Aslolan tutuksuz yargılamadır. Tutukluluk istisnadır. Deliler toplanmış, kaçma şüphesi yok, yeri yurdu belli, seneler geçmiş, ‘Hadi tutuklayalım...’ Bu konuda yargının kamuoyuna değil, dosyaya bakarak adaleti ve hakkı tecelli etmesi hepimizin ortak beklentisidir.”
Refahın en önemli şartı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca da iyi işleyen bir hukuk sisteminin insan haklarının, demokrasinin, hürriyetin, kişi güvenliğinin, kalkınmanın ve refahın en önemli koşulu ve unsuru olduğunu kaydetti. Yargının mevcut iş yükünü azaltacak alternatif çözümlerin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden Akarca, sorunların doğru vizyon ve başarılı uygulamalarla çözüleceğini vurguladı.
AA