2017-2018 Adli açılış yılında adalet, yargı bağımsızlığı, OHAL ve KHK’lar konuşulurken adalet temennileri gündeme damga vurdu.
GÖREVİMİZ DUYGUYLA DAVRANMAK DEĞİL
Said Nursî’nin, “Adalet namına hissiyatını karıştıranlar pekçok zulmetmişler. Cenâb-ı Hak, hâkimleri adalet-i hakikiyeye muvaffak etsin” sözlerini hatıra getiren Adlî Yıl törenlerinde, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, hukuk vurgusu yaparak, “Görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin insan haklarına ilişkin standartlarından taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir” dedi.
OHAL+KHK’LAR FİİLî BİR REJİME DÖNÜŞTÜ
İstanbul Barosu’nun yaptığı açıklamada ise, OHAL’in, amacını gölgede bırakarak, hukuk devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldığı, terörle mücadele için ilân edilen OHAL ile çıkarılan KHK’ların muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanıldığına dikkat çekildi. İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan da OHAL-KHK süreçlerinin demokrasinin yerini alan bir özel rejime dönüşüyor olmasından kaygılandıklarını söyledi.
***
Hukuk devleti köreltildi
İstanbul Barosu yeni adli yılın başlaması ile ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yayınladı. Yeni adlî yıla avukatların kaygı ile başladığı belirtilerek OHAL ‘in fiili bir rejime dönüştüğü vurgulandı. Baro tarafından yapılan açıklama şöyle; “Bugün yeni bir “Adlî Yıl” başlıyor. Avukatlar, adlî yıla kaygıyla başlıyor. Alçakça sortilerle başlatılan darbe girişiminin önlenmesinden sonra ilan edilen OHAL, amacını gölgede bırakarak, Hukuk Devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldı. KHK’lar eliyle TBMM işlevsiz kılınıyor. Terörle mücadele için ilan edilen OHAL+KHK Rejimi ile elde edilen “sorumsuzluk”, muhalif unsurların sindirilmesi amacıyla kullanılıyor.”
***
Yapısal sorunlar var
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Devam eden bazı yapısal sorunlara, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminden kaynaklanan zorluklara rağmen daha iyi işleyen bir adalet sistemine doğru güvenle umutla ve emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim” dedi
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 2017-2018 Adli Yılı Açılış Töreni’nde konuştu. Yargıtay konferans salonunda düzenlenen törene Başbakan Binali Yıldırım, Başbakan Yardımcısı Fikri Işık, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan ve Danıştay Başkanı Zerrin Güngör katıldı. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir” dedi.
Hakimler kanuna, hukuka ve vicdanlarına göre hüküm verirler
Hakimler için vicdan kavramının son derece önemli olduğunu belirten Yargıtay Başkanı Cirit, “Devam eden bazı yapısal sorunlara, 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan hain darbe girişiminden kaynaklanan zorluklara rağmen daha iyi işleyen bir adalet sistemine doğru güvenle umutla ve emin adımlarla ilerlediğimizi belirtmek isterim. Halkın yargıya duyduğu güvenin ve memnuniyetin artması için kişisel ve kurumsal olarak her türlü fedakarlığa hazır olduğumuzu beyan ederim. Hakimler bakımından vicdan, hüküm verirken dikkate alınması gereken son derece önemli bir kavramdır. Anayasa’mıza göre, hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasa’ya, kanuna, hukuka ve vicdanlarına göre hüküm verirler. Bu nedenle hakimin anayasayı, kanunu ne derece iyi bilmesi gerekiyorsa vicdani süreçleri de o ölçüde iyi bilmesi ve en önemlisi de vicdan sahibi olması gerekir. Bir yargı mensubunu üstün kılan, onu kendi istek ve hırslarından kurtararak, sadece hukuku uygulamasını emreden vicdanıdır” dedi.
Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil
Cirit şöyle devam etti; “Emanete ihanet ederek, kamu görevini ve özellikle yargı yetkisini belli bir örgütün amaçları doğrultusunda kullananlara ise adaletten başka bir borcumuz bulunmamaktadır. Bu kişilerin adil bir şekilde yargılanması, hukukumuzda öngörülen cezalara çarptırılması ve sarsılan kamu düzeninin yeniden tesisi kuşkusuz sağlanacaktır. İşleyen yargı sürecinin titizlikle yürütülmesi, mahkumiyetlerin objektif delillere dayandırılması, adil yargılama hakkına saygı gösterilmesi hem mağduriyetleri önleyecek hem de bir kısım suçların suçluların cezasız kalmasına engel olacaktır. Bizim görevimiz, duyguyla, coşkuyla, önyargı ile davranmak değil, Türk hukuk sisteminin son yıllarda büyük bir başarıyla yükselttiği insan haklarına ilişkin standartlardan taviz vermeden objektif delillere göre karar vermektir.”
***
OHAL ve KHK’lar özel bir rejime dönüştü
İzmir’de 2017- 2018 yılı adli yıl açılışı, düzenlenen törenle yapıldı. Açılışta konuşan İzmir Baro Başkanı Aydın Özcan, “Darbe girişiminin ardından OHAL-KHK süreçlerinin giderek demokrasinin alternatifi olacak bir özel rejime dönüşmüş olması son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir” dedi. Törende ilk konuşmayı İzmir Barosu Başkanı Özcan yaptı. Darbe girişiminin ardından yaşanan OHAL sürecine değinen Özcan, şunları söyledi: “Hukuk devleti ilkesi, demokratik yöntemlerle yönetimi elde eden yöneticilerin de yönetilenler gibi kendilerini hukukla bağlı olmasını öngörür. Ancak darbe girişiminin ardından OHAL-KHK süreçlerinin giderek demokrasinin alternatifi olacak bir özel rejime dönüşmüş olması son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir. Yargı mensuplarının güvenden yoksun kılınması, baskılardan sonuç alınmasını sağlayan kararların verilmesine neden olmaktadır. Bu durum halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddî olarak etkilemektedir.”
***
Fidan: Hâkim ve savcılarımız hiç olmadığı kadar bağımsız
Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’nda yeni adlî yılın açılış töreni düzenlendi. Adliyenin fuaye alanında düzenlenen törene İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan, İstanbul İl Jandarma Komutanı Nuh Köroğlu, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, Başsavcıvekilleri, Şehit Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın babası Hakkı Kiraz, hâkim ve savcılar ile çok sayıda adliye personeli katıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan kürsüye çıkarak bir konuşma yaptı. Başsavcı İrfan Fidan, “Şunu hassaten ifade etmek isterim ki; hâkim ve savcılarımız hiç olmadığı kadar bağımsızdır, hiç olmadığı kadar tarafsızdır onur ve haysiyetine düşkündür. Tamamen vicdani kanaatlerine göre hüküm vermektedir. Bu gerçeği Türkiye Cumhuriyeti düşmanlarıyla ve terör örgütleriyle iş birliği açığa çıkan, kendisini sözde barış gönüllüsü, sözde sivil toplum kuruluşu yetkilisi olarak tanıtan etki ajanlarının hezeyanları gölgeleyemeyecektir” dedi.