DEVA’lı Mustafa Yeneroğlu, “Hasta mahpusların tahliyesi için tam teşekküllü devlet hastanesi raporu yeterli kabul edilmiyor, sayısız ağır hastaya zulmediliyor” dedi.
DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un “Ceza infaz sistemimizi, 21 yılda yapılan reformlarla uluslararası standartlara ve insan onuruna uygun bir yapıya kavuşturduk” sözlerine cevap vererek, “Oysa iktidar son yıllarda, ceza adalet sistemimizdeki sorunları kalıcı olarak çözmek yerine, ‘bizde de hukuk var’ demek ve günü kurtarmak adına sadece yüzeysel reformlar yapıyor” dedi. AİHM’İn önceki gün Türkiye aleyhine verdiği kararda; farklı illerden 8 başvurucunun cezaevinde tutuldukları alanın 3 m2’den az olması gerekçesiyle insanlıkdışı ve aşağılayıcı muamele yasağının ihlal edildiğine ve 1 başvurucunun da ailesinden uzak bir cezaevinde tutulmasını özel ve aile hayatına saygı hakkının ihlali olduğuna hükmettiğini aktaran Yeneroğlu, “İnsan Hakları Eylem Planı’nda yer almasına rağmen halen hasta mahpusların tahliyesi için tam teşekküllü devlet hastanesi raporu yeterli kabul edilmiyor, sayısız ağır hastaya zulmediliyor” dedi.
Cezaevleri dolup taşıyor
Ceza infaz kurumlarında girişten itibaren (çıplak arama, kelepçeli muayene, ayakta tekmil vererek sayım gibi) uygulanan kaba dayak, her türden keyfi muamele ve keyfi disiplin cezaları, hücre cezaları ile özel hayatı ihlal boyutuna varan sürgün niteliğindeki sevkler inanılmaz boyutlara ulaştığını ifade eden Yenerolu şunları söyledi: “İnfaz Kanunu’nda yapılan af niteliğindeki değişikliklerle cezaevlerinde doldur-boşalt yapılıp gün kurtarılmaya çalışılıyor. Avrupa Konseyi’nin 2022 Ceza İstatistikleri Raporu’na göre Avrupa’da 48 ülke arasında en çok tutuklu ve hükümlü Türkiye’de bulunuyor, yani cezaevleri devamlı dolup taşıyor” değerlendirmesinde bulundu. Yeneroğlu şunları söyledi: “Cezaevinde annesi ile beraber kaç çocuğun bulunduğu dahi açıklanmıyor. Hepsinin ötesinde, sokağa çıkıp insanlara yargıya güvenip güvenmediklerini sorun, işleri mahkemeye düşse adaleti bulup bulamayacaklarına dair kanaatlerini sorun ve ‘uluslararası standartlara ve insan onuruna uygun bir yapıya’ dair kurduğunuz cümleleri bir daha düşünün.”
ANKARA- MEHMET KARA