CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi sür’atle demokratik rejime getirmek için demokrasiden yana olanlar bir araya gelmelidir” dedi.
Gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir otelde bir araya gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dış politika, ekonomi, basın hürriyeti, Libya’ya asker gönderme gibi konularda soruları cevaplandırdı. Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesini ülkenin ve milletin hayrına ne getirip götüreceğini tartışılarak değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Maalesef geldiğimiz nokta budur. Suriye’de BM’nin tanıdığı meşrû hükümeti tanımazken, Libya’da meşrû hükümeti tanıdığını söylüyor. Libya’da ne işimiz var. Dış politikada liyakat ve derinlik yok. İhvan endeksi bir dış politika takip ediliyor. Bunun Türkiye’ye zarar vereceğini önümüzdeki dönemde göreceğiz. Libya’ya asker gönderilmesine ilişkin tezkere red oyu vereceğiz. Askerimizin kanının Arap çöllerinde dökülmesini istemiyoruz. Vatanın savunulmasına evet, ama kendi içerisinde çatışma yaşan bir ülkeye asker gönderilmesi doğru değildir. Yazıktır, günahtır. Türkiye’nin oraya savaşmak için değil taraflar arasında barışı sağlamak için gitmelidir” diye konuştu.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun basın toplantısına Ankara Temsilcimiz Mehmet Kara da katıldı.
Yargı hukuksuzluğa kılıf oluşturmamalı
Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ve CHP eski Milletvekili Sinan Aygül arasındaki tartışmaya da temas eden Kılıçdaroğlu, “Hukukun gereği neyse yapılmalıdır. Maalesef bu tartışmada da görüldü ki, rantiyeciler yargıyı kullanarak kendi rantlarını sağlıyorlar. Yargı hukukî kılıf hazırlıyor. Haksızlığın, usûlsüzlüğün, yolsuzluğun, kul hakkı yemenin kazanılmış hakkı olmaz. Burada yargıya büyük görev düşüyor. Haksız rant elde edilen bir sürü yapılar var bunların hepsinin durdurulması lâzım. Haksız rantı kim yaparsa yapın, hani partiden olura olsun cezasını çekmesi lâzım. Halkın çıkarları her şeyin üstündedir. Hukukun herkes için eşit çalışması lazım. Adamına göre hukuk olmaz. Yargı hukuksuzluğa kılıf oluşturmamalı” ifadelerini kullandı.
Hangi parayla yapılacak?
Önceki gün açıklanan asgarî ücret konusunda soruları cevaplandıran Kılıçdaroğlu, “Asgarî ücret artık asgarî ücret olmaktan çıktı, açlık sınırını belirleyen ücret haline geldi. Ekonomik krizin faturasını yoksul halk ödüyor. Saray ve çevresi krizi yaşamıyor. Krizin kazanını bu çevreler. Mutfakta yangın var” dedi. Kanal İstanbul’un yapılacağına inanmadığını, tamamen gündemi değiştirmek adına bu konunun gündeme geldiğini söyleyen Kemal Kılıçdaroğlu, “Hangi parayla bu yapılacak? Milletin açlıktan ağzı kokuyor. Bu proje tamamen İstanbul’u yok etme projesidir. Aklı başında herkes bu projeye karşı çıkıyor. Mutfaktaki yangını unutturmaya çalışıyorlar” dedi.
Talan düzeni devam edemez
AhlÂk adalet, demokrasi ve erdemin hakim kılınmasının önemli olduğunu, yolsuzluğun, hortumculuğun, israfın kul hakkı yemenin devamlılığının olmayacağını, Kılıçdaroğlu, “Devamlılık, adalet, liyakat, ülkenin çıkarları üzerine olur. Talan düzeninin devamı olmaz. Dinin, inancın, etnik kökenin istismarı olmaz” dedi. Yeni kurulan ve kurulacak partilerin millet ittifakı için demi yoksa yeni bir ittifak içinde olup olmayacağı ile soruları da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, “Şu anda Türkiye’de demokrasiden yana olanlar ile otoriteden yana olanların oluşturduğu iki ittifak var. Yeni kurulan partilerin güçlü bir demokratik parlamenter sistem, demokrasi, insan hakları ve hürriyetlerden bahsetmesi bizi memnun ediyor. Türkiye’yi sür’atle demokratik rejime getirmek için demokrasiden yana olanlar bir araya gelmelidir. Cumhuriyet demokrasi ile taçlandırılmalıdır. Din, inanç, düşünce hürriyeti üzerinden siyaset yapılmamalıdır. Önce demokrasi üzerinde uzlaşılmalıdır. Şu anda cumhurbaşkanı adayı kimin olacağı noktasında konuşmak son derece yanlıştır. Demokrasi, hürriyetler ve insan haklarına savunan birisi olmalıdır. Çünkü kişiler gelip geçicidir” şeklinde konuştu.
MEHMET KARA - ANKARA
[email protected]