İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği “Kanal İstanbul Çalıştayı”, farklı disiplinlerden bilim insanları, hukukçular ve finans uzmanlarını bir araya getirdi.
Çalıştayın açılış konuşmasını İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gerçekleştirdi. İmamoğlu, İstanbul’un sorunlarının yalnızca kendilerinin değil, merkezi idarenin de büyük oranda sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “iz, her alanda hükümetle iş birliği ve uyum içerisinde çalışmaya hazırız ve istekliyiz. Zihnimizde hiçbir soru işareti yok. Yalnız bizim tek bir şartımız var: Hiç kimse, ‘Ben bilirim, ben yaparım’ demesin. Hiç kimse, halka sesini yükseltmesin. Topraklarımızda bu sesler var zaten. Mevlânâ’yı dinlesin. Bakın ne demiş Hazreti Mevlânâ: ‘Sözünü yükselt; sesini değil. Yağmurdur çiçekleri büyüten; gök gürültüsü değil’. Onun için; hepimiz, halkın, uzmanların ve bilim insanlarının sözlerine gönülden kulak verelim. Ortak aklı bulma ve hakim kılma konusunda istekli, candan ve samimi olalım. Bugünkü çalıştay, bu anlayışın ve çabanın bir ürünüdür. Bugünkü çalıştay, ortak akla ve ortak karara ulaşma çabasının bir ürünüdür. Bugünkü çalıştay, bu aziz şehrin, medeniyetlere beşiklik yapmış bu kadim coğrafyanın gelecek adına korunması çabasının bir ürünüdür” dedi.
***
İstanbullu hayır diyecek
Kanal İstanbul Çalıştayı’nda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener konuşma yaptı. Dünya endüstri 40’ı karanlık fabrikaları tartışırken, biz betonu, biz rantı, biz yandaşların cebine konacak parayı tartışıyoruz diyen Akşener, Kanal İstanbul Projesinin Erdoğan’ın ben istersem olur mantığının tezahürü olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Güç benim elimde canım isterse herkesin kafasına çekici vururum demenin bir tezahürüdür. Bugün maalesef bizi yöneten arkadaşların tepesindeki şahıs elinde çekiç ile geziyor. Ama bunun sonucu İstanbullunun cezalandırılmasıdır. İstanbullu buna hayır diyecek, demokrasi talebi ile diyecek ve kaya gibi duracak ve geçit vermeyecek. İstanbullu aynı zamanda bu projeye hayır diyerek, ne olduğu belirsiz ucube Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin olmadığını, Türkiye’ye hayır getiremediğini, onun içinde iyileştirilmiş, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilmesinin yolunu açmış olacaktır.” İstanbul - aa
AA