Derneklerden yapılan ortak açıklamada, “Ne acı ki dünyanın birçok yerinde mültecilerin yaşadığı problemlerden genel kamuoyunun haberi bile olmamakta. Nitekim bunun tipik bir örneğini Türkmen mülteciler özelinde görmekteyiz. 1991 yılında bağımsızlığını kazanan Türkmenistan, 30 yılı aşkın zamandır dünyanın en kapalı ve baskıcı ülkelerinden biri olarak tarif edilmektedir. Keyfi gözaltı, infaz, işkence, kötü muamele; yargı bağımsızlığıyla ilgili sorunlar, özel hayata müdahaleler, sansür; örgütlenme özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar vb. birçok ihlalin varlığı sıklıkla dile getirilmektedir. Türkmenistan’da bulunan ve ülke dışına çıkmak zorunda kalan on binlerce Türkmen söz konusu baskıyı sonuna kadar yaşamak durumunda. Türkmenistan’da iken birçok temel hakkı kısıtlanan Türkmenler, başka bir ülkede de Türkmen hükümetinin takibi ve baskısı ile karşı karşıya kalmakta. Ve bu insanlar Türkmenistan’da yaşayamadığı gibi Türkmenistan’a da dönemiyorlar. Bu durum ise yaşadıkları mağduriyeti daha da bir derinleştirmekte” denildi.

İstanbul - Nihat Orhan