DAHA İYİ YARGI DERNEĞİ BAŞKANI GÜN, “YARGININ TEMEL GÖREVİ YÜRÜTMENİN HUKUKA UYARLILIĞINI SAĞLAMAK” DEDİ.
Yargı siyasî alet gibi kullanılıyor
SEYHAN ŞENTÜRK - İSTANBUL
Ankara Barosu’nun düzenlediği 13. Uluslararası Hukuk Kurultayı, “yargı reformu” teması ile 11-14 Ocak 2024 tarihlerinde, Türkiye Barolar Birliği Av. Özdemir Özok Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Kurultayda Daha İyi Yargı Derneği de “Yargıya ilişkin yapısal reform önerileri” başlıklı oturumda, derneğin çalışmaları sonucu ortaya çıkan “A’dan Z’ye Türk Yargı Reformu” önerisini anlattı. Av. Nafi Çınar İnal’ın yönettiği oturumda, Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, “Kaliteli hizmet odaklı yargı reformu” başlıklı bildiriyi sundu.
Yargı bağımsızlığı siyasi bir mesele değil
Hukukun üstünlüğünün, sürdürülebilir kalkınmanın anahtarı olduğunu vurgulayan Av. Mehmet Gün, “Hukukun üstünlüğünü gerçekleştirmede en büyük görev yargıya düşüyor. Ülkelerin demokrasi seviyelerini de hukukun üstünlüğü, hesapverirlik ve yargı gücünün bağımsızlığı seviyeleri belirler. Yargının temel varlık sebebi, amacı ve görevi, temel haklar ve özgürlükleri, özellikle fikir ve ifade özgürlüğünü korumak ve geliştirmek, yürütmenin hukuka uyarlığını sağlamaktır. Uyuşmazlıkları gidererek uzlaşma ve işbirliğini yeniden tesis edip güçlendiren yargı, toplumda bireysel ve kolektif verimlilik ve üretkenlik üzerinde belirleyici etkiye sahiptir. Yargı bağımsızlığı siyasi bir mesele değil yargı hizmetinin en birinci ve önde gelen kalite şartıdır” dedi.

Bağımsızlığı korumak için elzem
“Yürütme yargının işlerine neden elini sokuyor” diye soran Av. Mehmet Gün, “Temel neden, yargının görevini yerine getirmemesi, yetersiz olması, verimli çalışmaması, topluma katma değer üretmemesi, buna karşın ayrıcalıklardan yararlanması ama hesap vermemesidir” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Yargı işlevini yerine getirmede yetersiz oldukça, bağımsızlığının kısıtlanmasına neden olur. Bağımsızlığı kısıtlandıkça işlevi daha da kötüleşir ve bağımsızlığı daha çok kısıtlanır. Toplum, seçimden seçime hesap sorabildiği siyasilerin, hiçbir zaman hesap soramadığı ayrıcalıklı yargıyı bağımlı hale getirmesine itiraz etmiyor. Atanarak göreve gelen, imtiyazlardan yararlanan yargıçlara, hatalarından, ihmallerinden, ihlallerinden ve hatta görevi suistimallerinden dolayı hesap sorulamıyor.
İlk meşruiyet şartı
Demokraside her kurumun ilk meşruiyet şartı kaliteli hizmet üretmektir. Kaliteli hizmet, şeffaf ve hesapverir olmakla sağlanabilir. Ancak kaliteli hizmet üreten kurumlar bağımsızlığa hak kazanabilir. Bağımsızlık da tüm paydaşları özellikle de hizmetin muhataplarını kapsamakla korunabilir. Hizmetin alıcısını dinlemek, hem kaliteyi sağlamak için hem de bağımsızlığı korumak için elzemdir. Bunları gerçekleştiren yargı demokratik yapıyı geliştirip güçlendirir. Temel hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren yargı, yürütmeyi hukuk ile sınırlandırarak toplumsal dayanışma ve işbirliğini geliştirerek refahın yükselmesini sağlar.”
Şeffaflık yargı bağımsızlığının anahtarı
Verİmlİ çalışıp kaliteli hizmet üreten, gerçek anlamda şeffaf ve hesapverir olan bir yargının tam bağımsızlığı ve kendi kendini yönetme hakkını elde edebileceğini savunan Av. Mehmet Gün, “Şeffaflık ve hesapverirlik, yargının hem kaliteli hizmet üretmesinin hem de bağımsızlığın anahtarıdır. Yargıyı hem dış hem iç, hem yasal ve hem yasal olmayan güçlere karşı bağımsızlığa kavuşturmak için atılması gereken temel adımlar, hizmet üretimini düzenlemek, hizmet üretiminin ve hizmet unsurlarının organizasyonlarını, rol ve sorumlulukları netleştirmek ve sistemin şeffaflık ve hesapverirliğini sağlayacak yargısal bir mekanizma kurmaktır” diye konuştu.