Şiirde mübalâğa vardır derler doğrudur, fakat bazı şiirler vardır ki onlarda isteseniz de mübalâğa yapamazsınız.
Meselâ bu şiirde olduğu gibi Çanakkale Şehitleri’nde nasıl mübalâğa yapacaksınız? O şehitleri, o gazileri savaşa giderken dönmeyi düşünmeyen ve Mehmet Âkif Ersoy’un “Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi” dediği o ölümsüz kahramanları nasıl bir mübalâğa ile anlatacaksınız ki? Levhi mahfuzda bilinen bizim bilmediğimiz o vatan evlâtlarını hiçbir şekilde mübalâğalı anlatamazsınız. Çünkü onların eriştikleri makamları anlamak bile mümkün değil. Şiir terennüm ettiği ideali nisbetinde kıymet kazanır. Yetiştiği, “Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda” şiirinde ifadesini bulan vatan toprağını korumak için serden geçen o yiğitleri ancak kalbî duâlarımızla anarız. Ve şiirimizin sonunda dediğimiz gibi,
“Saygıyla geç, ses olmasın toprak ve suda
Çünkü yüz binlerce şehit şimdi uykuda.”
ÇANAKKALE ŞEHİDLERİ
Ezanlar okunsun bayrak dalgalansın diye
Arşa yükselen burçlarında kalenin
İman ve azimle bir destan yazıldı
Her karış toprağında Çanakkale’nin
Kan ve ateşle savruldu her tarafa
Yüz binlerce kafa kol gövde bacak
Vatanda yükselsin Tevhid sesleri
Ve hiçbir zaman inmesin diye bayrak
Gazinin göğsünde asılı şeref nişanesi
Hissedilir her yerde şehitlerin nefesi
Her taşta her kitabede daima yankılanır
‘Çanakkale geçilmez’ diye haykıran sesi
Kurtardığı vatanda hâlâ nöbet tutmada
Abideleşmiş hayali aksetmede suda
Kefeni bile olmayan o büyük insanlar
Cennet rüyası görmedeler şimdi uykuda
Düşman vatanıma dikmişken nazarını
Kaybetti şerefini hem yoğunu varını
Şimdi Boğaz’ın sularını ürpertirken rüzgâr
Öpmekte köpüren dalga şehit mezarını
Bin bir nimeti lezzeti varken dünyanın
Kâm almadı o yiğitler ne söz ne niyazdan
Bir asra yakın zaman geçti o hatıradan
Geçen, saygı ve hürmetle geçsin boğazdan
İnandığı mukaddes için candan geçenler
Bildiler ki boşa dökmediler kanlarını
Bu güzel vatanı atiye miras verenler
Hüzünle seyretmede şimdi torunlarını
Saygıyla analım ölmeyen o şehitleri
Saygıyla analım geri dönen gazileri
Vatan haritasında bir mühür gibi duran
Gelin saygıyla analım Çanakkale’yi
Saygıyla geç, ses olmasın toprak ve suda
Çünkü yüz binlerce şehit şimdi uykuda