"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

İlk düğme yanlış iliklenince

Hüseyin GÜLTEKİN
29 Temmuz 2019, Pazartesi
12 Eylül 1980 askerî darbesine kadar Üstadın tavsiyeleri istikametinde Demokratlara nokta-i istinat olmuşsunuz, iktidara gelip başarıları için duâ ederek yardımcı olmuşsunuz ve reylerinizle açıktan destekte bulunmuşsunuz.

Münafıkane darbe ile beraber yüz seksen derece bir dönüş yaparak, maalesef darbeci demokrasi cellâtlarının saflarında yer almışsınız. Daha da ötesi demokrasiyi, hak ve hürriyetleri gasp eden cuntacıları alkışlayıp, başarıları için duâcı olup, nokta-i istinat olmuşsunuz.

Bununla kalmayıp, hazırladıkları anayasalarına destek vererek, bolca reklâm ve propagandasını yapmış, % 92 gibi yüksek bir oranla kabulü için katkıda bulunmuşsunuz.

Siyasî yasakların kalkmaması yönünde rey kullanıp, demokrasi katillerinin saltanatlarının devamı için propagandalarda bulunmuşsunuz.

Üstadın duruş ve tavırlarıyla taban tabana zıt olan, Nurlar’daki ölçü ve prensiplerle hiçbir alâkası olmayan bu akıl almaz tavır ve tercihlerinizden sonra da herhangi bir pişmanlık duymadan işi pişkinliğe vurarak; “Ne yapalım yani!.. ortada Demokrat diye bir parti yok ki rey verelim..” demeye başladınız. 

Kıl payı ile de olsa siyasî yasakların kalkmasıyla beraber Demokrat siyasî kadrolar siyaset arenasına çıkmalarına rağmen, bu defa da darbecilerin izniyle siyaset alanında boy gösteren ve Demokratların köküne kibrit suyu dökmekle vazifeli olan  ANAP’ın ve Özal’ın hakikî demokrat olduğunun reklâmını yaparak senelerce nokta-i istinat oldunuz, reylerinizle destekte bulundunuz. 

Merhum Özal’ın vefatıyla beraber siyaset alanında Demokrat siyasî kadrolar olduğu halde, bu defa da yıldızı parlatılarak öne çıkarılan ve senelerce karşı çıkarak, tasvip etmediğiniz Erbakan Hoca’nın partisine nokta-i istinat olarak reylerinizle destek vermekte bir beis görmediniz.  

Şimdi de Erbakan Hoca’nın rahle-i tedrisinden geçmiş, onun bir zamanlar dâvâ arkadaşları olan Üstadın siyasî noktadaki duruşlarını kesin bir dille reddettiği mevcut iktidara 17 yıldır nokta-i istinat olup, duâ ediyor ve taraftar olmakta bir beis görmüyorsunuz. Hem de siyaset alanında gerçek Demokratlar olduğu halde şimdiki iktidarın demokrat olduğunun propagandasını yapmaya devam ediyorsunuz.

Bilindiği gibi gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklennince, sonraki bütün düğmelerde yanlış ilikleniyor. Seksen darbesiyle beraber yanlış kulvarlara, çıkmaz sokaklara girince bir daha doğru yolu bulamadınız. Şimdiki iktidar da dahil olmak üzere başından beri destek vererek saflarında yer aldığınız hiçbir partinin gerçek demokratlar olmayıp, tam tersine hakikî Demokratları siyaset alanından tamamen silmek için meydana çıkarılan çakma demokratlar olduğunu ortaya koydukları yanlış uygulama ve icraatlarla ayan beyan görüldü.

Maksadım eski defterleri karıştırıp, yanlışlarınızı ortaya dökmek değil. Herkesin, her kesimin şahsî siyasî tercihlerini beğenemesek de saygıyla karşılarız. Ama, Risale-i Nur’u referans göstererek, Bediüzzaman’ın çağlara ışık tutan değişmez, şaşmaz ikaz ve tavsiyelerini görmezden gelerek Nurculuk adına sergilenen yanlış tavır ve tercihlere karşı kimse bizden sessiz kalmamızı beklememeli. Ulvî dâvâmızın lekelenmemesi ve zedelenmemesi için serd-i kelâm etmeyi uygun gördük.        

Okunma Sayısı: 2430
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Gündüz Alp-3

    29.7.2019 12:55:04

    "Güçlü" olacağımız propagandası ile 16 Nisan'a halka arz edilen yeni sistem CHS'de daha birinci yılında arıza çıkmış,revizyonu gündeme gelmiştir. Dünyada örneği bulunmayan bize özgü CHS sistemi, tekçi, tekelci anlayışa istinat ettiğinden parlamenter demokrasi ve hukukun üstünlüğünü rafa kaldırmıştır. Sorunlar peşpeşe gelmiş ve ülkemiz, bugün hür, demokratik ve medeni dünyada "seçimli otokrasi" rejimine sahip ülkeler içinde yer almaktadır. Demokrasi Endeksinde Afganistan'ın bile gerisindeyiz! Ne acı değil mi? İslamilik Endeksinden hiç bahsetmeyelim. Peki bütün bunların sorumlusu yalnızca yöneticiler mi? Onların yanlışına arka çıkan, destek veren, alkışlayan....taraftarlar sorumlu olmazlar mı? "....tam tersine hakikî Demokratları siyaset alanından tamamen silmek için meydana çıkarılan çakma demokratlar olduğunu ortaya koydukları yanlış uygulama ve icraatlarla ayan beyan görüldü..." mü acaba? Umarım görülmüştür.

  • Gündüz Alp-2

    29.7.2019 12:42:01

    Kendi "ulvî dâvâlarına" mukabil particiliği "kutlu dava" diye lanse eden politik İslamcıların peşine takılıp olmayan demokratlığı orada aramak beyhude bir çaba "kuruca bir emektir." Türkiye'nin vakit ve nakit kaybına tahammülü de yoktur lüksü de yoktur. Yaşanan sorunlar ve ödenen (maddi-manevi) faturalar 82 milyon tarafından ödenmektedir. "Sebep olan yapan gibidir" gerçeğince, iyiye kilit kötüye anahtar olmak lazım gelirken, tam tersi bir vaziyet almak bu ülkenin samimi dindarlarına yakışmamıştır. Doğru olan, "İlk düğmeyi yanlış ilikleyeni" hak adına uyarmaktır. Takdir, teşekkür ve duayı hak eden Yeni Asya camiası ve kalemleri baştan beri bu görevini yapmıştır. Siyasal, sosyal ve ekonomik hayatta yaşanan sorunlar ortak akılla, demokrasi ve hürriyet ortamında kamuoyunun, medya, stk, üniversiteler, cemiyetlerin...katılımı, fikir teatileriyle çözülür. İstibdat ve tahakküm içerikli sistemler sorun çözmekten çok sorun üreten yapılardır.

  • Gündüz Alp

    29.7.2019 12:30:24

    Sayın Gültekin, meselenin asıl can yakıcı noktası buradadır: "Ama, Risale-i Nur’u referans göstererek, Bediüzzaman’ın çağlara ışık tutan değişmez, şaşmaz ikaz ve tavsiyelerini görmezden gelerek Nurculuk adına sergilenen yanlış tavır ve tercihlere karşı kimse bizden sessiz kalmamızı beklememeli...." Demokrat kimdir ve nasıl olmalıdır, meselesini bir kenara koyarak sırf "dindarlık" argümanı üstelik demokrasiyi araç olarak gören, herkesin pekala bildiği gibi, dini siyasetine alet eden Siyasal İslamcı iktidara arka çıkmak Nurculuk ile örtüşür mü? Meselâ, "rey-i vahit" ve "riyaset-i şahsiyye" gibi konular Nurculuk ile nasıl telif edilebilir ya da edilebilir mi? Maalesef bu süreç ve öncesinde özelikle Nur Cemaatleri (Yeni Asya hariç) kendilerinden beklenen "hakperest" tavrı ortaya koyamadıkları gibi savundukları ilke ve prensiplerin zıttına hareket etmek suretiyle ülkede demokrasi ve hukukun yerleşmesine negatif, menfi katkıda bulunmuşlardır. Bu ise veballi bir iştir.

  • Osman Yıldırım

    29.7.2019 00:33:35

    Allah razı olsun Hüseyin Hocam. Çok güzel özetlemişsiniz hepdi doğru ve gerçek tesbitler o günden bu güne bazı dostlar demokrat diye yanlışa destek olmaya devam ediyorlar biz yanılmışız da demiyorlar ancak bunlarda şunlarda demokrattır diye kendilerini avutuyorlar. Ama sizinde dediğiniz gibi düğmenin birisi yanlış iliklenince diğerleri mutlaka yanlış iliklenir. Ama şahs ı manevinin iştişaresi ile hareket edilirse ilk düğme doğru iliklenir ve diğerleri de doğru olur. İşte Yeni Asya bunu yapıyor. Allah muvaffak eylesin. Selam ve dua ile.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı