"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Nur Talebelerinin imtihanı

İbrahim ERSOYLU
26 Ağustos 2022, Cuma
Günümüzde Nur Talebelerinin en çetin imtihanı; Üstada ve Nur mesleğine sadâkat ve aralarındaki tesanüt imtihanıdır. İman hizmetinin selâmeti, ehl-i imanın kuvve-i maneviye’sinin temini ve ülkemizin içtimaî ve siyasî istikrarı bu imtihanın başarılmasına bağlıdır.

Elhamdulillah günümüzde milyonlarca insan Risale-i Nur okumaktadır. Ancak her Risale okuyan Nur Talebesi olmaz. Çok insan vardır ki, imanını takviye etmek için Risale okur, ama kendini Nur Talebesi kabul etmez. O, Bediüzzaman’ı büyük bir din âlimi bilir, Nur Külliyatı’nı okumaya, incelenmeye değer bir nevi tefsir olarak kabul eder. Şüphesiz bu da takdire şayan bir tutumdur.

Ne var ki Nur Talebesi olmanın farklı özellikleri vardır. Bunların başında; Üstad Bediüzzaman’ı ahir zamanın peygamber varisi, müceddidi, müçtehidi, mehdisi bilip başka şeyh, hoca ve temayüz etmiş şahsiyetin peşine gitmemek, (Kastamonu L. YAN, 2000, s. 56) Risale-i Nur’u kendi telifi gibi kabul ederek onun neşrini hayatının gayesi bilmektir. (Mektubat, YAN, 2017, s. 400)

Kendisini Nur Talebesi kabul eden çok sayıda kişi vardır ki, “Bana sadece iman lâzımdır” diyerek, Külliyatın yalnız iman bahislerini okur, orada yoğunlaşır. O, Nurun içtimaî ve siyasî ölçülerini ya hiç okumaz, ya da onları Üstadın maksadına ve uygulamalarına aykırı bir şekilde yorumlayarak, Nur mesleğine muhalif dindar kimlikli siyasî akımlara kapılır.

Halbuki Nur Mesleği sadece imandan ibaret değildir. Onun içtimaî ve siyasî sahaya taalluk eden ölçüleri de vardır. 

Nur Talebelerinin çoğu, Nur mesleğine sadâkat göstererek tesanüt içinde Nur’un siyasî ölçülerine uygun hareket ederek Ahrar/ Demokratlara nokta-i istinat oldukları (1970-1980 arası) dönemde hem iman hizmeti inkişaf etmiş, hem ehl-i imanın kuvve-i maneviyesi, hem de ülkemizin siyasî ve sosyal istikrarı tahakkuk etmiştir.

Ne zaman onların bir kısmı, 12 Eylül 1980 darbesinden sonraki dönemde Nur’un siyasî ve içtimaî ölçülerinden taviz verdiler, darbecilere, demokrat olmayan ve dini siyasete alet eden akımlara nokta-i istinat olmaya başladılar, diğer dinî gruplar da şaşırarak aynı hataya düştüler. Bunun sonucunda hem iman hizmeti darbe yemiş, hem de ülkemizin siyasî ve sosyal istikrarı kaybolmuştur.

Günümüzde de benzer bir durum vardır. Onların desteği ile başa geçen demokrat olmayan hâkim siyasîler, Risale-i Nur’a perde olup, dinî grupları politize ederek, iman ve Kur’ân hizmetine darbe vurdukları gibi, uyguladıkları yanlış politikalarla ülkemizi derin bir ahlâkî ve ekonomik krize soktular. 

Son söz: Türkiye’nin, hatta İslâm âleminin içinde bulunduğu sıkıcı ve perişan dar boğazdan kurtuluşunun; Nur Talebelerinin çoğunun Üstada ve Risale-i Nur’a sadâkat göstermelerine ve tesanüd içinde bunu fiilen ispat etmelerine bağlıdır.

Onlar, Ahrar/ Demokrat güçlerin içinde bulunduğu demokrasiyi uygulamayı hedefleyen ittifak yerine, demokrat olmayanların ittifakına destek vermeye devam ettikleri takdirde, iman hizmetinin inkişafı, Türkiye’nin siyasî ve içtimaî istikrara kavuşması uzak bir ihtimal gibi görünüyor.

Okunma Sayısı: 2679
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Necati

    27.8.2022 14:44:16

    Meşrutiyet, demokrasi, hürriyet, adalet imanın bir özelliğidir. Risale-i Nur eserlerinin tamamı tamamı ile Kur'an hakikatlerinin izahı ve isbatıdır. Her eserin kendi sahasında rüchaniyeti vardır. Biri diğerine tercih edilmez. Bediuzzaman bu asırda ve kıyamete kadar bütün hastalıkların davasını Kur'an eczanesinden göstermiştir. Siyasî ve içtimai konulardaki hükümleri de tamamen Kur'ani ve imanıdır.

  • Osman Yıldırım

    26.8.2022 08:53:21

    Cenab ı Hak ebeden razı olsun, çok önemli bir meseleye parmak bakmışsınız. Zira bugün halen üstadı demokratlıktan uzak adeta radikal bir dindar olarak vasıflandıran ve demokrasi ve demokratları küfürle suçlayan Nur gurupları olduğunu biliyoruz. Bu tam bir yozlaşma ana caddeden saçmadır.Bu durum Nurculuğun asil işlevini etkisizleştirip farklı bir mecraya sürüklemektedir. Buna Nurculuk denmez bu tamamen siyasalislamcılık denilen siyasetin tamamen dinin emrine verilmesini netice vermektedir. İkinci bir husus Nurculuk sahs ı maneviye dayanmaktadır iken siyasalislamcılik ise şahısları ön görmekte ve şahıslar peşinde gitmeyi gerektirmektedir. Yani kisaca son yirmi yılda Nurcuların büyük kısmı Nurculuktan uzaklaştırılıp siyasalislamcıların arkasına vagon yapmayı başarmışlardir. Dilek ve temennimiz Nurcuların basiret gösterip meslek ve meşreplerine dönmeleri, üstadın tavsiyesi olan Demokratlara nokta yı istinat olmaları ve çizgide hizmetlerini devam etmeleridir.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı