Bir yılı daha uğurlamamıza sayılı haftalar kala, 2021’in sonuna doğru ülkenin hali, 20 sene öncesindeki duruma çok benziyor.
2001 Türkiye’si, 28 Şubat sürecindeki hukuksuzlukların iyice tırmandığı, bunlara karşı bir “İlahî ikaz” olarak yorumlanan 17 Ağustos depreminin bile 28 Şubatçıları durduramayıp tam tersine daha da azdırdığı son derece iç karartıcı ve kasvetli bir ülke haline getirilmişti.
İmam hatip ve ilahiyatları da hariç bırakmayan başörtüsü yasağı, din eğitimine getirilen kısıtlamalar, dindarların irtica ile suçlanması, bu hak ve hürriyet ihlallerine yönelik eleştirilerin DGM’ler eliyle susturulmak istenmesi, ifade ve basın özgürlüğünün alabildiğine kısıtlanması, bu hukuksuz uygulamaların hâlâ unutulmayan örneklerinden.
Özelde Yeni Asya’nın maruz kaldığı yoğun baskılar; zulümlere itiraz eden yayınlarımız sebebiyle DGM’lerce defalarca toplatılıp bir ay kapatılmamız; rahmetli Kutlular Ağabeyin “Deprem İlahî ikazdır” dediği için 276 gün hapis yatması; aynı gerekçeyle neredeyse bütün yazarlarımızın mahkûm edilmesi de.
Bu tablo, bir MGK kararıyla önü açılan hukuksuzluk sürecinde, yine bir MGK toplantısında patlak veren “anayasa fırlatma” kavgasını takiben gelen ekonomik krizle katmerlendi.
Tarihe “2001 krizi” olarak geçen o süreçte de döviz fırladı, piyasalar allak bullak oldu, iflas eden esnaf, tarihinde belki de ilk kez sokağa ve meydanlara indi, başbakanlık önünde yazarkasa fırlatma eylemiyle tepki gösterildi.
Böylece, ayyuka çıkan hukuksuzlukları izleyen ekonomik krizle halk canından bezdi.
O gün iktidarda, Ecevit’in başkanı, Bahçeli ve Yılmaz’ın yardımcıları olduğu Anasol-M koalisyonu vardı. Bahçeli’nin çağrısıyla, normal zamanından bir buçuk sene önce yapılan 3 Kasım 2002 seçiminde, hükümet ortaklarının hiçbiri sandıktan çıkamadı ve silindi.
20 yıl sonraki tablo yine “Tarih tekerrürdür” dedirtiyor. 28 Şubat’ta yarım kalan hukuksuzluklar MHP+VP destekli AKP iktidarıyla tek adam rejiminde çok daha vahim boyutlarda tamamlanıp tırmandırılırken, ülke yine kur yükselişiyle derin bir ekonomik krize sürüklendi.
Hak ihlalleri karşısında bunca zamandır duyarsız kalan toplum, ekonomik gidişat cebini fena yakınca feryat ve infiale başladı. Ve yeni bir sandık şamarı için seçimi iple çekiyor...