"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

“Ecnebi himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense…”

Kâzım GÜLEÇYÜZ
23 Temmuz 2025, Çarşamba
Bediüzzaman 17 Mart 1920 tarihli Sebilürreşad dergisinde yayınlanan beyanatında şunları da söylüyordu:

“Kürtleri Müslümanlıktan ayırmak isteyenler, esasat-ı İslâmiyeye muhalif hareket ediyorlar. Fakat bunlar da kimlerdir? Bir-iki kulüpte toplanan beş-on kişiden ibaret. Hakikî Kürtler, kimseyi kendilerine vekil-i müdafi olarak kabul etmiyorlar.” 

Devamında gelen şu ifadeler de son derece dikkat çekici: “Kürdistan’a verilecek muhtariyetten (özerklikten) bahsediliyor. Kürtler ecnebi himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense ölümü tercih ederler.” (Eski Said Dönemi Eserleri, 107-109.) 

Aktardığımız bu ifadeler, hem bir taraftan “bölünmez bütünlük” lâfını ağzından düşürmezken, diğer taraftan her türlü bölünme fitnesinin zeminini hazırlayıp tohumlarını eken zihniyet ve onun sözcüleri tarafından Said Nursî’ye yöneltilen “bölücülük ve Kürtçülük” iftirasını çok net ve kesin bir şekilde çürütüyor; hem bu iftira ve iddiaların tam aksine, Bediüzzaman’ın, bölücü fitneler için şartların en elverişli olduğu dönemlerde bile bunlara şiddetle karşı çıkıp birlik ve bütünlük mesajları verdiğini gösteriyor; hem de “ecnebi himayesinde bir oluşum” teşkil etme yolunda hayli mesafe alan Kuzey Irak ve Kuzey Suriye Kürtleri için de mutlaka dikkate almaları gereken çok önemli bir prensibin altını çiziyor. 

Onun yine aynı dönemde gündeme getirilen muhtariyet ve adem-i merkeziyet talep ve tekliflerine karşı çıkması, meselâ bu yöndeki görüşleriyle bilinen Prens Sabahaddin’e, adem-i merkeziyet fikrinin doğuracağı sakıncaları geniş ve ayrıntılı bir şekilde izah etmesi de, her hal ve şartta birlik ve bütünlüğün muhafazası ve bu manaya zarar verebilecek fikir ve girişimlerden kesinlikle uzak durulması noktasındaki hassasiyetini ortaya koyuyor. 

“Prens Sabahaddin Beyin su-i telâkki olunan güzel fikrine cevap” başlıklı makalesinin (Age, s. 183-184.), bu bağlamda, Münazarat’ta aynı konuya yapılan atıflarla ayrıca tahliline de ihtiyaç var ki, hem konunun bu ciheti netlik kazansın, hem de son dönemde sürekli gündemde tutulan “federasyon” tartışmalarına onun penceresinden ışık tutulsun. 

(Bu noktada belki şu ifade edilebilir: Mevcut durumda, siyasal anlamdaki federasyon fikrini de çağrıştıran adem-i merkeziyetten ziyade, idarî anlamdaki mahallî yönetimlerin güçlendirilmesi fikri üzerinde durmak daha doğru ve isabetli olur.)

Okunma Sayısı: 556
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı