"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ayrılıkçılığa hayır

Kâzım GÜLEÇYÜZ
22 Temmuz 2025, Salı
Cumhuriyet adı altında uygulamaya konulan tek parti rejiminin resmî ideoloji olarak devlete mal ettiği ve tahripkâr sonuçlarından maalesef hâlâ kurtulamadığımız, dahası türlü tevillerle bugün de devam ettirilmek istenen Türkçü zihniyete aksülamel olarak gelişen Kürtçülük ve buna dayanan ayrılıkçı hareketler için Bediüzzaman’ın önemli tesbit ve ikazları var.

Bunların en dikkat çekici örneklerinden biri, emperyalist güçlerin Osmanlı’yı parçalayıp taksim etme planlarını yürürlüğe koydukları bir dönemde, Kürtler adına hareket etme iddiasıyla ortaya çıkan Şerif Paşa ile Ermeni Boğos Nubar Paşa arasında, bağımsız Kürdistan ve Ermenistan için karşılıklı olarak birlikte çalışma taahhüdü ihtiva eden bir anlaşma yapıldığı haberi üzerine, Kürtlerin temayüz etmiş diğer iki temsilcisiyle birlikte Said Nursî’nin ortak bir açıklama yaparak bu girişimi reddettiklerini deklare etmeleri. 

7 Mart 1920 tarihli İkdam gazetesinde yayınlanan bu açıklamada, dört buçuk asırdan beri vahdet-i İslamiyenin fedakâr ve cesur hizmetkâr ve taraftarları olarak yaşamış ve dinî geleneklerine sadakati hayatlarının gayesi bilmiş olan Kürtlerin, henüz beş yüz bine yakın şehitlerinin kanı kurumadan; şişlere geçirilen yetimlerinin ve gözleri oyulan ihtiyarlarının hatıralarını teessürle anarken, İslâmiyet’in zararına olarak tarihî ve hayatî düşmanlarıyla anlaşma yapmak suretiyle, dine olan sıkı bağlılıklarının hilâfına ayrılıkçı emeller takip edemeyecekleri vurgulanıyor; Kürt millî vicdanının bu hissiyatına aykırı davranan kişileri tanımayacakları ve yegâne emellerinin dinî ve millî vahdetin muhafazası olduğu  ilân ediliyordu. (Eski Said Dönemi Eserleri, s. 106-107.) 

Bediüzzaman 17 Mart 1920 tarihli Sebilürreşad dergisinde yayınlanan beyanatında da aynı konuya devam ediyor; Boğos Nubar’la Şerif Paşa arasındaki anlaşmaya en susturucu ve beliğ cevabı, şark vilâyetlerindeki Kürt aşiret liderlerinin çektiği protesto telgraflarının verdiğini ifade ile, “Kürtler camia-ı İslâmiyeden [İslâm camiasından] ayrılmaya asla tahammül edemezler. Bunun aksini iddia edenler, Kürtlük namına söz söylemeye selâhiyettar [yetkili] olmayan beş-on kişiden ibarettir” diyordu. 

Bu anlaşmayı hazırlayan ve Şerif Paşaya imzalattıran fanatik Ermenilerin maksadının Kürtleri aldatmaktan başka bir şey olmadığını, güdülen hedefin Kürtleri bir “millet-i tâbia” (uydu kavim) haline getirmek olduğunu ve aklı başında hiçbir Kürdün buna taraftar olamayacağını ifade eden Said Nursî, “Kürtlük davası pek manasız bir iddiadır, çünkü her şeyden evvel Müslümandırlar” diye devam ediyordu.

Okunma Sayısı: 665
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Seyfi vizeli

    22.7.2025 14:05:35

    Sayın güleçyüz! MHP başkanı bahçelinin henüz çözüm süreci diye bir şey yokken, imralıda hükümlü ve tutuklu bulunan cani, katil, terörist başı ile olan mektuplaşmalarını takriben bundan 10 GÜN önce terörist başı sosyal medyada paylaştı. ve bahçelinin kendisine yazışmalarında sevgilerini ve saygılarını yolladığını açıkladı. Sahiden bu ne anlama geliyor? Bundan çok pis kokular geliyor. Bahçeli çözüm yokken devletini saygılarını gönderiyor terörist başına. Terörist başı da DEM lilere yıllar önce "bahçeliye gidin selamımı iletin, daha rahat daha güzel ve geniş imkanları olan bir yer ayarlasın bana "diyor. Ne anlama geliyor? Söylenecek bir söz bulamıyorum. Hayatını kaybeden 50000 masum insan ve 50 yıldır aldatılan toplum.

  • Enes

    22.7.2025 13:25:41

    Laik kesime bu kadar aşık olunacağını rüyamda görsem inanmazdım. Ülkeyi müslümanların elinden çaldılar. Daha kötüsü müslümanları da kendilerine aşık etmişler. Eyvah eyvah.

  • Süleyman alıç

    22.7.2025 13:16:51

    Teşekkürler kazım bey keşke bu hakikatleri tüm insanlar okusalar da tuzaktan tuzağa düşmeseler

  • Aşkın Doğmuş

    22.7.2025 13:02:33

    Yeniasya çok satmalı bütün cemaatler okumalı mebuslarin ellerinde gezmeli.teşekkürler.

  • Mehmet Kaşlıoğlu

    22.7.2025 12:57:52

    Dünya Edebiyat Klasikleri'nden birkaç roman okuduğu için kendilerini entellektüel zanneden beyefendiler ve hanımefendiler ! Bediüzzaman Said Nûrsî'nin Risale-i Nûr Külliyatı'nı okumadığınız müddetçe hakiki manada münevver olamazsınız. Kur'ân-ı Kerim'de Allah-ı Zülcelâl " Yâ ehl-el Kitap " diyerek aynı zamanda " Yâ ehl-el Mektep " ifadesiyle sizinle muhatap olma tenezzülünde bulunuyor.Bir sûre-i Kur'ânîden istifade edeceğiniz aklî,rûhî ve hissî kemalat o romanların küllünden daha ziyadedir. Anlamıyorsunuz,görmüyorsunuz,ibret almıyorsunuz ! Menfî milliyetçiliğin yani ırkçılık kanserinin ilacı 1898 yılında Van'da Horhor Medresesinde 70-80 talebeyi tedris ve tâlim eden 20 yaşındaki Bediüzzaman tarafından bulundu.

  • Avni Aladağ

    22.7.2025 12:19:43

    Laik kesimin vatandaşlık tanımı dahi islamcîların bu günlerde ortaya koyduklar yaklaşımlardan,yöntemlerden daha ümmetçi,daha birleştirici..mevcut durumda iyi kötü bir birlik şuuru var.korkarım bop aklıyla bunu da yok edecekler...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı