"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Kur’ân ve Nutuk

Kâzım GÜLEÇYÜZ
21 Nisan 2012, Cumartesi
Cumhurbaşkanı Gül tarafından Atatürk Dil, Tarih ve Kültür Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine atanmasını eleştirdiğimiz ve bu atanmayı kabul etmesini kendisine yakıştıramadığımız Prof. Dr. İskender Pala, askerlik hayatının çok derin acı ve sıkıntılarla dolu 28 Şubat bölümünü anlatırken, o dönemde askerî okullara giriş mülâkatlarında sorulan tuhaf sorulardan birini şöyle aktarıyor:

“Bir elinde Kur’ân var, diğerinde Atatürk’ün Nutuk’u. Denize düştün ve tek elinle yüzebileceksin. Hangisini atarsın?” (Türkiye, 17.4.12)
Nutuk’u Kur’ân’ın alternatifi olarak gören bu sapık zihniyet, 30’lu yıllardaki “Kâbe Arabın olsun, Çankaya bize yeter” diyen ve türbe ziyaretlerini yasaklayıp padişah türbelerini yıllarca viran harabelere dönüştürürken Anıtkabir’i “laikçiliğin türbesi” haline getiren yobaz kafa yapısının 28 Şubat’ta hortlayan benzer bir versiyonu.
Aslında bu soruyu hazırlayanların, onay verenlerin ve soranların da deşifre edilmesi lâzım.
Ki askerî okullar bir daha onlara ve o çizgide olanlara teslim edilmesin. (Daha ötesinde, bu okullarda verilmekte olan eğitimin de, dayandırıldığı temel felsefe, müfredat, dersler, eğitim ve öğretim kadroları, uygulamalar... açısından, bütün boyutlarıyla artık masaya yatırılması gerekiyor.)
Ve askerî eğitim kurumları, Nutuk’u kutsallaştırıp—hâşâ—Kur’ân’a alternatif olarak gören ve gösteren zihniyetin kıskacından kurtarılsın.
***
Nutuk Kur’ân’la barışır mı?
Aradan geçen zaman zarfında, “Kur’ân’a karşı Nutuk” diyenler bir kez daha hezimete uğrarken, gelinen noktada Nutuk’u Kur’ân’ın karşısına koymak yerine, ikisini bir araya getirmeye çabalayan bir anlayışın ortaya çıktığı görülüyor.
Yalçın Bayer’in köşesinde Emekli Makina Mühendisi C. Vural Gündoğan imzasıyla çıkan yazıdaki “Müslümanım diyen herkes Kur’ân’ın Türkçe mealini, Türküm diyen herkes Nutuk’u okumalı” sözü bunun ifadesi (Hürriyet, 12.4.12).
Ama “Müslümanım” diyene Kur’ân’ın Türkçe meali yetmez. O, mukaddes kitabımızın hem Peygamberimize (asm) inen orijinal Arapça metnini okur; hem de mânâ ve mesajlarını anlamak için, mealin ötesinde tefsirlerini inceler.
Ve Türklüğünü Müslüman kimliğiyle kaynaştırır. Türkçülük yaparak Türklüğe de zarar vermez. Nutuk’a “kutsal kitap” muamelesi yapmaz. Ve gerçeğin, ondaki tek yanlı anlatımları diğer kaynaklarla karşılaştırarak bulunabileceğini bilir.
Nutuk yazarının “Biz ilhamımızı gökten indiği sanılan kitaplardan değil, hayatın gerçeklerinden alıyoruz” sözüyle, Kur’ân hakkındaki  düşüncesinin ipucunu verdiğini de dikkate alır.
***
“Kimin kazanacağı belli”
Kur’ân’la Nutuk’u gerek karşı karşıya, gerekse yan yana getirme düşüncelerini yansıtan söylemlerin bir izdüşümü, Peygamberimizle M. Kemal için de söz konusu. Zaman zaman kimi siyasetçilerin seslendirdiği “İki Mustafa’yı karşı karşıya getirmeyelim” söylemi bunun bir örneği.
28 Şubat sürecinin perde gerisindeki akıl hocalarından biri olarak bilinen, ama AKP döneminde de Çankaya’da ağırlanan Prof. Dr. Vamık Volkan’ın sözleri de bu söylemler paralelinde.
Subaylara “Muhammed ile Atatürk’ü hiçbir şekilde karşı karşıya getirmemek, karşılaştırmamak lâzım gelir. Hele ikisi arasında rekabet varmış gibi uygulamalar vahim olur. Böyle bir rekabette kimin kazanacağı belli” tavsiyesinde bulunmuş Volkan (İsmail Küçükkaya, Akşam, 16.4.12).
Aralarında, bir önceki Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun da bulunduğu kimi ilâhiyat hocalarının da ifade ettiği birşey bu.
“Karşı karşıya getirilirlerse kimin kazanacağı belli” deniyor. Ama zaten karşı karşıya değiller mi? Daha doğrusu, Peygamberimize “Araboğlu” diyen ve onu gözden düşürmeye çalışan M. Kemal’in tavır ve ifadeleri ortada iken, “karşı karşıya getirmek”ten söz etmenin izahı ne olabilir?

Okunma Sayısı: 1733
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Muteyakkız

    21.4.2012 00:00:00

    Bu durum 4.devrin uzatma dakikaları olsa gerek...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı