Geçen sene Kocatepe Camiinde okutmak istediğimiz Bediüzzaman Mevlidi’ne ilgili merciler baştan itibaren “Sorun yok, yapabilirsiniz” dedikleri için, buna binaen bütün hazırlık ve duyurularını yapıp geri sayıma başladığımız bir noktada, Ankara Valiliği üç gün kala OHAL gerekçesiyle mevlidi engellemişti.
Bu sene ise, Müftülük devreye sokularak daha baştan önü kesildi. Önce telefonla bilgi verildi: “Müftü Bey, yaptığı istişareler neticesinde uygun görmedi.” Yazılı cevap talebimiz üzerine de Çankaya Müftülüğü’nden bir faks mesajı gönderildi.
Bahsedilen istişarelerin kimlerle yapıldığı ve uygun görmeme gerekçesi ise meçhul.
İlk akla gelen muhtemel gerekçe güvenlik olabilir, ama onu öne sürmek Müftülüğün işi değil. Dahası artık OHAL yok.
Ve aynı camide evvelce defaatle yapılan aynı mevlidlerin hiçbirinde en ufak bir güvenlik probleminin yaşanmadığını en iyi bilenler de bizzat Emniyet makamları.
Öyle ki, 2014’teki—AKP devrinde yapılan ilk ve son—mevlidde, camiye girişlerde polis ekipleri görevlendirip arama yaptırmaya dahi ihtiyaç duymamışlardı.
16. yılını doldurmak üzere olan AKP iktidarında Kocatepe Mevlidi’ne izin vermeme ısrarı, bize, 28 Şubat’ın etkisinin artarak devam ettiği ve engellemenin başladığı dönemde bazı yetkililerin arkadaşlarımıza yaptığı “tavsiye”leri hatırlatıyor:
“Kocatepe Camiinde Said Nursî mevlidi okutmanın mantığı ne? Gidin, onun yaşadığı yerlerde okutun ve artık Kocatepe’yi unutun.”
Bizim Kocatepe’yi tercih sebebimiz ise, doğusuyla batısıyla, kuzeyiyle güneyiyle ülkenin her yerinden daha kolay ulaşılabilir bir konuma sahip Ankara’da olması.
Kutlular Ağabeyin hatıralarında belirtildiği üzere, doğuyla batıyı kucaklaştırıp barış, kardeşlik, kucaklaşma mesaj ve manalarını fiilen gerçekleştirmeyi hedefleyen bu etkinliğin yine engellenmesi, 28 Şubat zihniyetinin burada da hâlâ devam ettiğini gözler önüne seren bir gösterge.
Beğenilmeyen 90’lı yılların—kendimizin ara verdiğimiz bir yıl hariç ve 28 Şubat sürecinin ilk dört yılı dahil—tamamında Kocatepe mevlidleri hiç problem çıkmadan okutulabilmişti
Ama 2018’de hâlâ müsaade edilmiyor...
***
Rus avukatın Nurcularla ilgili tesbitleri