"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Madem O var ve bâkîdir; merak çekmeyiniz

Risale-i Nur'dan
21 Eylül 2024, Cumartesi
SEKİZİNCİ KELİME

“Ve hüve hayyun lâ yemût.” Yani bütün kâinatın mevcudatında görünen ve vesile-i muhabbet olan kemâl ve hüsün ve ihsanın hadsiz bir derece fevkinde bir cemal ve kemâl ve ihsanın sahibi ve bütün mahbublara bedel bir tek cilve-i cemali kâfi gelen bir Ma’bud-u Lemyezel, bir Mahbub-u Lâyezal’in ezelî ve ebedî bir hayat-ı daimîsi var ki şaibe-i zeval ve fenâdan münezzeh ve avarız-ı naks ve kusurdan müberradır.

İşte şu kelime, cin ve inse ve bütün zîşuura ve ehl-i muhabbet ve aşka ilân eder ki:

Sizlere müjde! Mahbublarınızdan nihayetsiz firakların yaralarını tedavi edip merhem süren bir Mahbub-u Bâkî’niz var. Madem O var ve bâkîdir; başkaları ne olursa olsun, merak çekmeyiniz. Belki o mahbublarda sebeb-i muhabbetiniz olan hüsün ve ihsan, fazl ve kemâl, o Mahbub-u Bâkî’nin cilve-i cemal-i bâkîsinden, çok perdelerden geçip, gayet zayıf bir gölgenin gölgesidir. Onların zevalleri sizleri incitmesin. Çünkü onlar bir nevi âyinelerdir. Âyinelerin değişmesi, şaşaa-i cemalin cilvesini tazeleştirir, güzelleştirir. Madem O var; her şey var.

DOKUZUNCU KELİME

“Biyedihi’l-hayr.” Yani her hayır Onun elindedir; her yaptığınız hayrat Onun defterine geçer; her işlediğiniz a’mâl-i saliha, yanında kaydedilir.

İşte şu kelime, cin ve inse nida edip müjde veriyor, diyor ki:

Ey bîçareler! Mezaristana göçtüğünüz zaman “Eyvah, malımız harap olup, sa’yimiz heba oldu. Şu güzel ve geniş dünyadan gidip, dar bir toprağa girdik” demeyiniz, feryat edip me’yus olmayınız. Çünkü sizin her şeyiniz muhafaza ediliyor. Her ameliniz yazılmıştır, her hizmetiniz kaydedilmiştir. Hizmetinizin mükâfatını verecek ve her hayır elinde ve her hayrı yapabilecek bir Zat-ı Zülcelâl, sizi celb edip yer altında muvakkaten durdurur, sonra huzuruna aldırır. Ne mutlu sizlere ki hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti; rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz.

Evet, geçen baharın defter-i a’mâlinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden ve ikinci baharda gayet şaşaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadîr-i Zülcelâl, elbette sizin de netaic-i hayatınızı öyle muhafaza ediyor. Ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükâfat verecektir.

Mektubat, 20. Mektub, YAN-2024, s. 268

LÛ­GAT­ÇE:

LUGATÇE:

avarız-ı naks ve kusur: kusur ve noksanlık arızaları.

firak: ayrılık.

hidemat: hizmetler.

Ma’bud-u Lemyezel: hiçbir zaman yok olmayan ve ibadete lâyık olan Allah.

mahbub: sevilen kimse, sevgili.

Mahbub-u Lâyezal: hiçbir zaman yok olmayan, ölümsüz, sonsuz sevgili; Allah.

netaic-i hayat: hayatın sonuçları, neticeleri.

sa’y: çalışma.

şaibe-i zeval ve fenâ: yok olup gitme şüphesi.

Okunma Sayısı: 1384
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Cenk Çalık

    22.9.2024 13:10:24

    "Evet, geçen baharın defter-i a’mâlinin sahifeleri ve hidematının sandukçaları olan tohumları, çekirdekleri muhafaza eden ve ikinci baharda gayet şaşaalı, belki yüz derece aslından daha bereketli bir tarzda muhafaza eden, neşreden Kadîr-i Zülcelâl, elbette sizin de netaic-i hayatınızı öyle muhafaza ediyor. Ve hizmetinize pek kesretli bir surette mükâfat verecektir." İşte içimizi ferahlatan bir müjde...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı