"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Üstad'dan güncel mesajlar

Kâzım GÜLEÇYÜZ
23 Mart 2017, Perşembe
Üstad Bediüzzaman’ı, 57. vefat yıldönümünde, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi kriterlerinden hızla uzaklaştığı son derece endişe verici ve vahim bir ortamda yad ediyoruz.

O, 110 yıl önce geldiği İstanbul’da buna benzer bir atmosferle karşılaşmış ve hem isabetli teşhisler yapmış, hem de yol gösterici doğru çözümler önermişti.

Bir kısmını şöyle özetlemek mümkün:

“İstibdattan herkesten çok biz zarar gördük. Şeriat âleme gelmiş; tâ istibdadı ve zalimane tahakkümü mahvetsin.

“Adalet, meşveret ve kanunda inhisar-ı kuvvet olan meşrutiyeti (sonra cumhuriyet ve demokrasi oldu) şer’î delillerle kabul ettim ve şeriat namına alkışladım.

“Meşrutiyet hakimiyet-i millettir. Bu esası hayata geçiren kurum Meclistir. Hükümet onun hizmetindedir. Meb’us hürdür, hiçbir tesir ve baskı altında olmadan görevini yapabilmesi gerekir.

“Bu çağda devlet ancak Meclis, meşveret ve fikir hürriyetiyle idare edilebilir.

“İnsanın kabiliyetleri ve potansiyeli ancak hürriyetle inkişaf eder. Hürriyet imanın bir özelliğidir. İman ne karar kuvvetlenirse hürriyet o derece parlar. Allah’a kul olan, Ondan başka kimseye boyun eğmeme dirayetini ve hiç kimseye de zulmetmeme merhametini kazanır.

“Hürriyet ahlâkla terbiye edilmelidir.

“Riyaset-i şahsiyenin kat’iyen aleyhindeyim. Şahs-ı mütehakkim değil, meşveretin ruhu olan efkâr-ı amme hâkimdir.

“Adalet müessesesi hiçbir cereyanın tesiri altına girmez, tarafgirlik kaldırmaz. Hafiyelerin sözüne adalet bina olunmaz.

“Fikren muhalefet hiçbir rejimde suç değildir. Aksine, muhalefet meşru ve samimî bir muvazene-i adalet unsurudur. 

“Hükümet ele bakar, kalbe bakmaz. İhtimale dayandırılan suçlama yapılamaz.

“Suç ve ceza şahsîdir. Birinin hatası ve cinayetiyle başkası mes’ul tutulamaz.

“Bir masumu idam etmek mi, yoksa on caniyi affetmek mi daha zarardır?

“İstibdat ne şekil alırsa alsın, isterse meşrUtiyet libası giysin, sille vururum.

“Aldanırız, aldatmayız. Mazlumiyetle ölmek, zalimiyetle yaşamaktan hayırlıdır. Zalimler için yaşasın Cehennem.

“Yaşasın ümit, ölsün yeis. Muhabbet devam etsin, şûrâ kuvvet bulsun.” 

Allah Üstadımızdan razı olsun.

Masum insanlara ‘terörist’ yaftası yapıştırmak bu kadar kolay mı? - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/masum-insanlara-terorist-yaftasi-yapistirmak-bu-kadar-kolay-mi_426964 … @yeniasya aracılığıyla

Nur’la 26.5.16’daki periscope yayınımız: Terörle mücadele ve şehitler - YENİ ASYA http://www.yeniasya.com.tr/video/terorle-mucadele-ve-sehitler_398331 … @yeniasya aracılığıyla

Bir anne: 24 yaşındaki kızım tutuklu, 7 aydır gözyaşı döküyorum. Suçu bylock diyorlar, kesinlikle yüklemedim diyor. Allah’a havale ediyorum.

Okunma Sayısı: 8116
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Özcan Erkiş

    23.3.2017 19:25:57

    (4) Kavga ve gerilim politikasından medet ummak ve bu yolla iktidarda kalmak tarzında menfi bir siyaset takip eden iktidar, bu tavır ve tarzını, cepheyi genişleterek ısrarla sürdürerek referandum neticesinin "evet" çıkmasını istiyor. 7 Haziran 2015'i hatırlayalım lütfen. %39. ile tek başına iktidar imkânını kaybeden siyasal parti birden "kriz ve kaos" söylemiyle halka korku salarak, PKK da HDP'nin %13.oy almasına rağmen, bombaları patlatarak, iktidarın söylemini haklı çıkarnak ve iktidarda kalmasını temin hesabına çalışmıştır. Referandum kampanyası da dikkat ederseniz "PKK ve Kandil hayır diyor!" argümanı üzerinden yürütülüyor. Acaba tıpkı 7 Haziran sonrasında PKK'nın bomba patlatarak 1 Kasım'da yeniden iktidarın tek başına işbaşına gelmesine sebep olmaşı gibi, yine PKK "Hayır!" demek suretiyle tek adam sistemine "evet" çıkması hesabına mı çalışıyor, diye aklımıza gelmiyor değil. Neden olmasın? Türkiye'de 24 saat bile siyasette çok uzun bir süredir.

  • Özcan Erkiş

    23.3.2017 14:43:20

    (3) Öteden beri AB'ye mesafeli ve soğuk duran, Hıristiyan ittifakı gibi dini yaklaşımla "Batı kulüp"diyen Siyasal İslâmcı ideolojiden gelen bugünün iktidar cenahı, acaba, tek adamlık projesini, tereyağdan kıl çeker gibi gerçekleştirmek için AB'yi ayak bağı ve büyük bir engel mi görmektedir? Ki toptancı bir yaklaşımla tüm Avrupa'yı fena göstermekle, bizi onlara onları bize düşman haline getirmektedir? Üstad Hz.nin doğru tesbitiyle Avrupa ikidir. Birinci Avrupa mehasini ile insanlığa faydalıdır. Düşmanımız değildir. İkinci Avrupa ise sefaheti ile insanlığı yoldan çıkardığı için onu reddediyoruz. Hâl böyle olunca, tek adam sisteminin millete dayatıldığı şu zamanda AB ile kavganın hakiki sebebi(sizce) ne olabilir? Bir de kavga yalnızca hariçte olsa neyse. Dahile karşı da "kılıç çekilmiş" vaziyette. Halbuki dost ve müttefiklerin kaybedildiği şu süreçte "dahilde kılıç çekilmez!" diye bir düstur var biliyorduk. Yoksa yanılıyor muyuz?...?

  • Özcan Erkiş

    23.3.2017 14:20:05

    (2) Tek adam tek parti devletinin istibdâtından ancak 1946'da o da Batı Dünyasının zorlaması ile çok partili demokratik hayata geçebilen Türkiye, aradan altmış küsur yıl geçtikten sonra ne oldu da yeniden, tek adam tek parti devletine dönüşmesi tehlikesi kuvvetle muhtemel olan tek adam sistemine dönmek istiyor? Türkiye'yi hür ve demokrat dünyadan koparmak ve yalnız kalması için bu bir oyun mu? AB içindeki Türkiye muhalif ve muarızları ile Türkiye'deki AB muhaliflerinin, tek adam sisteminin gündeme geldiği hem hukukun askıya alındığı şu süreçte karşılıklı kavgasına bakınca bunun pek tesadüf olmadığı anlaşılmaktadır. Meseleye bir de bu açıdan bakılmalıdır. Zira ihtimal vermemekle beraber danışıklı dövüş görüntüsü arz eden şu kavganın kazananı yok. AB de kaybedecek ama en çok kaybeden Türkiye olacaktır. Çünkü bir tarafta 27 devletin üye olduğu devasa bir AB ittifakı beri tarafta tek başına Türkiye. Yâni bir şahıs ile şahsı manevi gibi düşünüp öyle mukayese edin lütfen..

  • Özcan Erkiş

    23.3.2017 12:44:14

    Sayın Güleçyüz, işte Kur'ân'ın kanun -u esasilerini de ihtiva eden, Üstad Hz.lerinin yol gösterici, haklı ve hakikatli tespit ve teşhisleriyle çözüm önerileri ışığında; bu düstur, ilke ve prensiplere taban tabana zıt, üsteklik asrın ruhuna ters olan Tek Adamlık sistemine, millet ve memleket hesabına ve geleceğimiz adına "Hayır! "diyoruz ve diyeceğiz. Hem "Hayır!" demek zulümlü mağduriyet sürecinin mazlum ve mağduru kardeşlerimizin hakkı-hukuku için de boynumuzun borcudur. Bu sürecin bitmesi adına "Hayır!" dememiz fiili bir duâ olacaktır. İnşaallah hem kavli hem fiilî duâlarımızla, hayra alamet olmayan şu gidişata ve zulümlü sürecin bitirilmesine vesile olalım. "Sebep olan yapan gibidir" hakikatince hayırlı şeylerin yapılmasına sebep olanlar, inşaallah tıpkı failleri gibi noksansız ecir/sevap kazanırlar. Bu fırsatı kaçırmayalım!......

  • Hüseyin kıymık

    23.3.2017 07:41:48

    Allah razı olsun...Kaleme aldığınız ifadeler bu zamanın en tesirli ilaçlarıdır..Hekes için özellikle idari mekanizmadakilerin kullanması ve uygulaması gereken çok faydalı ilaçlardır.

  • Abdullah TUNÇ

    23.3.2017 07:37:16

    Bu maddelerin her birisi bir anayasa maddesi gibi.Bu maddelerin bir anayasa olması durumunda idarede hiç bir sıkıntı kalmaz.Hak ve hukuk hakim olur,toplum adilane idare edilir. İmtiyazlı kişi ve sınıf kalmaz.Maddi,manevi terakkiler ve kalkınma hızla tahakkuk eder.İttihat ve maksat birliği olur.Toplum maddi ve manevi saadeti yakalar.Bütün sorunlar meşrutiyet içinde çözülür. Akıl,ilim,teknik ve teknoloji hakim olur. Her sahadaki araştırmalara hız verilir,bu sahaya büyük yatırımlar yapılır. Kalkınan ülkeler kalkınmalarını bu araştırmalarla yapmışlardır.Dünyanın bütün teknik ve teknolojilerinden istifade ile yeni teknik ve teknolojilerin,icat ve keşiflerin ortaya çıkartılmasında öncülük etmeliyiz.Tarihte bunu yapmışız. Bütün ilimlerde öncülük etmişiz.Bugün niye olmasın.Yeter ki iç çekişmelerden,şahsi çıkarlardan,hiç bir faydası olmayan,bilakis zararları kesin olan ideolojilerden uzak olalım,memleketin maddi ve manevi enerjilerini ilmi sahalara yöneltelim.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı