Yazarımız Faruk Çakır, bugünkü köşe yazısında Bülent Arınç'ın 2015 bütçesiyle ilgili konuşmalarına değindi.
Hatırlanacağı üzere Bülent Arınç şu sözleri söylemişti:
- İstanbul’da yemek yiyebileceğiniz bir tek Filizi Köşk var.
- 14. dönemin deniz kenarında villaları var, 15. dönemin Kuşadası’nda var, 16. dönemin var, 17. dönemin Antalya’da var, 20. dönemden sonra bir şey yok. 20. dönemde biz geldik her şey bitti ‘harç bitti yapı paydos’ dediler. Onların yaptığı doğru muydu? Eleştirebilirsiniz, ama o zaman hazine tahsisleriyle hepsi yazlıklara kavuştu. (..) Biz kendimize geldiğimiz zaman ‘Aman lâf olur sonra’ Ne lâfı olacak? 3 gün konuşurlar, 4. gün biter kardeşim. Kim konuşacak? Haksız bir iş mi yapıyoruz? Yanlış bir iş mi yapıyoruz? Bu dönemin bir şerefi olsun, bence milletvekillerine ait bir düzenlemeyi yapalım. (...) Bizim neyimiz eksik? Hâkimleri, askeri düşünüyoruz, kanun çıkarıyoruz; akademisyenleri düşündük, kanun çıkardık hem de üç günde maşallah. Milletvekilleri için niye çıkaramıyoruz, neden bir araya gelmiyoruz? (AA, 11 Aralık 2014)
Faruk Çakır, bu sözleri aşağıdaki satırlarla yorumladı:
Demek ki eski dönemde milletvekilliği yapanların hepsinin deniz kenarında (Hazine tahsisli) villaları varmış, ama şimdiki vekillerin yokmuş... Peki, şimdikilerin de olsun... Ancak, “3 gün konuşurlar, 4. gün biter” anlayışı çok üzücü, hatta yaralayıcı... Yapılan iş iyi mi kötü mü ona bakmak lâzım gelmez mi? “Millet unutur, o halde yanlış yapmaya devam” denilebilir mi?
Doğrudur, millet unutur; ama hiçbir şeyi unutmayan, ahirette hesap vereceğimiz bir Yaradanımız (cc) var...
Yazının tamamını okumak için tıklayınız.