"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hapishane nükteleri-3: Cezaevinde hafız olursun inşallah!

M. Said ZEKİ
27 Mayıs 2019, Pazartesi 00:32
28 Şubat’ın zemheriye dönen soğuk günleriydi.

Yolu Medrese-i Yusufiyeye düşmüştü. Günler uzadıkça uzuyordu. Kitap okuyor, bulmaca çözüyor, televizyon seyrediyor, ama günler geçmiyordu. Bir arkadaşı ona Kur’ân okumayı öğretti. Derken Kur’ân’ı ezberleyip hafız olmaya merak sardı.

Bir gün ziyaretine gelen avukatına; sevinçle hafızlığa başladığını ve 11. Cüze geldiğini anlattı. 

Avukatı onun sevinçli halini görünce şöyle dedi:

- Tebrik ederim abi. İnşallah tamamını ezberler ve hafız olursunuz!

- Sen ne diyorsun avukat bey kardeşim, bana duâ mı ediyorsun bedduâ mı? Sen tahliyeden haber ver!

KASAP TAHİR TAHTAKURUSUNU ÖLDÜREMEZ

Kasap Tahir Afyon’lu bir katil. Karısına yan bakan birinin boynunu kasap bıçağı ile kopardığı için bu sıfatla anılan biri. Kasap Tahir, elinde, ayağında, boynunda idam mahkûmlarına takılan prangalarla dolaşan etrafını bu yüzden korkutan, ürperten biri. 

İmana, İslâm’a, nura muhtaç her kimsesiz gibi Kasap Tahir de Üstad’ı ziyaret edip elini öper ve duâsını ister. 

Hz. Üstad kendisine: “Sen namaza başla, sana duâ edeceğim. İnşâallah kurtulacaksın” müjdesini verir. Kasap Tahir’in içine bir nur, huzur ve ümit ışığı doğmuştur. Hemen namaza başlamış. 

Sonra mı? Sonra Temyiz Mahkemesi Kasap Tahir’in cezasını 30 yıla indirir. 1950 yılında çıkan genel afla cezaevinden çıkar. Hz. Üstad’ın kerametkârâne ihbarı da böylece gerçekleşir.

Nefsine, enaniyetine uyup intikam duygularıyla cinayet işleyen caniler, aldıkları iman dersleriyle yeniden hayat buluyorlar, ıslâh oluyorlardı. Tahtakurusunu öldürmekten çekiniyorlar, başkasını incitmekten imtina ediyorlardı. İmana, ibadete, duâ ve niyaza yöneliyorlardı. Cezaevlerinde Risale-i Nurlar’ı yasaklayanların kulakları çınlasın!

‘FAZLA İLERİ GİTMEYELİM, BİZİ İÇERİ ATARLAR HA!’

Vehbi ile Sedat birbirine zıt görüşlere sahip olan iki siyasî mahkûm. Akşama kadar deliler gibi kitap okuyup, akşamdan sabaha kadar demli çaylar ve bol dumanlı tütünler eşliğinde yine deliler gibi tartışıyorlar. Birbirlerini kardeş gibi de seviyorlar. Tartışma konusunda sınır tanımıyorlar. Allah’ın varlığı ve birliğinden başlayıp; Darvinizm, Kemalizm, ateizm, komünizm, faşizmden çıkıyorlar. Mevcut sisteme, cezaevi idaresine ve yetkililere çatıyorlar. 

Tam burada Sedat gülerek Vehbi’yi uyarıyor:

- Fazla ileri gitmeyelim. Bak, sonra bizi içeri atarlar ha!

CEYLAN ÇALIŞKAN’DAN İKİ NEZARET NÜKTESİ

1961 yazında Nur Talebeleriyle birlikte Ceylân Çalışkan’ı birinci şubede nezarete koymuşlardı. Hadisede mühim bir unsur olan Said Özdemir, içinde Nur’un matbaa klişeleri, formaları da bulunan çantasıyla birlikte, fırsatını bulup firar etmişti. 

Yirmi üç gün kadar Nur Talebeleri nezarette kalınca Ceylân Çalışkan şu mısraları yazmıştı:

“Ağustos’un dördüncü haftası,/ Said ve çantası,/ Birinci şubeden bırakıp kaçtı,/ Başımıza sevaplı belâlar açtı.” 

***

Nezarette tutulduğu Harbiyede sabahleyin kapılar geç açılınca, içerde sıkışıp kalan Ceylân Çalışkan şu lâtifeli satırları yazmıştı:

“Saat on bire geldi,/ Yemeğe hâcet kalmadı./ Halimizi demeye hacet kalmadı./ Herkes hacetini içerde görür,/ Hacetim var, demeye hacet kalmadı./ Burası bir sivri adadır,/ Yassıada’ya gitmeye hacet kalmadı.”

Okunma Sayısı: 3602
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı