"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Cumhuriyet rejimi ve Asr-ı Saadet örneği

Halil ELİTOK
17 Eylül 2025, Çarşamba
Ülkeler bazında meseleye baktığımız zaman bunun pek çok örneklerini görmek mümkündür. Cumhuriyetle yönetildiğini sandığımız birçok ülkenin gerçek cumhuriyet olmadığını söylemek mümkündür.

Türkiye Cumhuriyetine baktığımızda yüz yıllık cumhuriyetin adının cumhuriyet olduğunu söylemek mümkündür. Ama içi boşaltılan ve denetimsiz hale getirilen herhangi bir yönetim, adı ne olursa olsun, yönetenleri diktatörlüğe götürür. Tek adam yönetiminin getirdiği uygulamalar eğer gerçek meclis denetiminden uzak iseler diktatörlüğe dönüşmüş demektir. Irak, Suriye, Libya, Cezayir vs. bunların en bariz örneklerindendir.

Gerçek cumhurî idareye Asr-ı Saadeti örnek verebiliriz. Hz. Peygamberden sonraki Dört Halife yönetimi hem yönetim ve hem de seçiliş itibariyle cumhurî sistemi yansıtan bir uygulama idi.

Gerçek cumhurî idarenin özelliğini ve önemini Bediüzzaman Tarihçe-i Hayatında şöyle ifade eder:

Eskişehir Mahkemesinde gizli kalmış, resmen zapta geçmemiş ve müdafaatımda dahi yazılmamış bir eski hatırayı ve latîf bir vakıa-i müdafaayı beyan ediyorum.

Orada benden sordular ki: “Cumhuriyet hakkında fikrin nedir?” Ben de dedim:

Eskişehir Mahkeme reisinden başka, daha sizler dünyaya gelmeden, ben dindar bir cumhuriyetçi olduğumu elinizdeki tarihçe-i hayatım ispat eder. Hülâsası şudur ki: O zaman, şimdiki gibi, halî bir türbe kubbesinde inzivada idim. Bana çorba geliyordu; ben de tanelerini karıncalara verirdim, ekmeğimi onun suyu ile yerdim.

İşitenler benden soruyordular; ben de derdim:

“Bu karınca ve arı milletleri, cumhuriyetçidirler. O cumhuriyet perverliklerine hürmeten, tanelerini karıncalara verirdim.”

Sonra dediler:

"Sen, Selef-i Salihîne muhalefet ediyorsun?”

Cevaben diyordum:

“Hulefa-i Raşidîn, her biri hem halife, hem reis-i cumhur idi. Sıddîk-ı Ekber (ra), Aşere-i Mübeşşereye ve Sahabe-i Kirama elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat, manasız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer’iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.”[1]      

Dipnot:

1- Tarihçe-i Hayat, s. 422-423. 

Okunma Sayısı: 150
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı