"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Düğünün düğümü

Mikail YAPRAK
05 Ağustos 2021, Perşembe
Düğünlerimiz; çözülmeyi bekleyen bir “düğüm, ”sosyal bünyemizin yüreğinde bir “ukde”dir adeta..

Bu düğümü çözdüğümüz, Kur’ân ve Sünnetin ışığında İslâmî ölçülere uygun hale getirdiğimiz an, dinin sosyal hayatımıza yansımasına katkı sağlanmış olunacaktır.

Allah Resulü (asm) ve onu hüve hüvesine takip eden sahabeler örnek alınarak düğünler icra edilirse; “düğüm” çözülmüş, evlilik namzedi gençlerimizin önü açılmış olur.

Düğünler, İslâmî terbiyeden yoksun, heva ve heveslerinin dürtüleriyle hareket eden gençlerin inisiyatiflerine bırakılmamalı. Kız ve erkek tarafının ağırbaşlı, olgun insanları bir araya gelerek, her şeyi usûlüne uygun, düzeyli biçimde organize etmeliler.

"Allah’ın varlığının işaretlerinden biri de, size kendinizden olan eşler yaratmasıdır. Siz onlara ısınır, onlarla huzura kavuşursunuz. Allah’ın verdiği duygular sayesinde biribirinizi sever ve korursunuz. Bunda düşünen insanlar için ibretler vardır.” 1

Peygamber Efendimiz (asm) buyurdu:

"En değerli şey; Allah’ı devamlı hatırlayan dil, Allah’ın nimetlerine şükrederek kulluk yapan kalb, imanı konusunda erkeğine yardımcı olan kadındır.” 2

Bugün evlilik çağına gelmiş çok sayıda gençlerimiz, nişan, nikâh ve düğün esnasında çıkarılan zorluklar yüzünden evliliğe yanaşamıyorlar. Düğün öncesi hazırlıklar, zorlama ve dayatmalarla, görenek belâsıyla lükse ve israfa girilerek yapılırsa, düğün esnası ve sonrası da o minval üzere devam eder. Ebeveynin belini büken gereksiz külfetler zamanla gençlere devredilir. Gençler de ya büyük sıkıntılarla devam etmek veya “boşanma” gibi nahoş bir çözüme başvurmak zorunda kalırlar.

Biz, “kendini arayan” tabirinin yabancısı değiliz. Sonunda kendini bulanları da pekâlâ tanırız. Hatta kendi kendimizi “okuyan”lardan ve okuduğu eserlerde kendimizi bulanlardan sayılırız. Lâkin hâlâ "kendisini arayan" bir toplumun içinde, o toplumun birer ferdi olduğumuzu unuturuz. Her halimize dikkat etmezsek, böyle bir toplum içinde “belirsiz” hale gelebileceğimizi hep hatırda tutmayız. 

Biz ki, Kur’ân ve Sünnetin telkin ettiği tarzda yaşama azmi içinde olan insanlar olarak; her alanda, kendimize özgü, inanç değerlerimize ters düşmeyen alternatif uygulamaları hayata geçiremedikten sonra, genel toplumun genel uygulamaları çerçevesinde kalmaya, belirsizliğimizi ve tanınmazlığımızı sürdürmeye mahkûm kalırız.

Biz değil miyiz ki; özümüze döndüğümüzü, kendimizi bulduğumuzu, yaratılış gayemizi “yeniden” idrak edip Yaradana sığındığımızı, Ahirzaman Müceddidinin arkasına takılıp ahirete müteveccih olduğumuzu, dünya hayatımızı da buna basamak yapmak emelinde olduğumuzu savunuruz…

Kur’ân ve Sünnetin öngördüğü yaşayış tarzını öncelikle nefsimize tatbik ettirip, ailemiz içinde uygulatıp, akraba ve taallûkatımıza ve bize bakan insanlara “örnek” teşkil edecek hal ve davranışı sergilemek durumundayız. Genel toplum içinde iyice yerleşmiş âdet ve geleneklerimize; nefsanîlikten uzak, Rabbimizin rızasına uygun bir çehre kazandırmalıyız.

Sözgelimi; doğum günü kutlamalarından sünnet merasimlerine; nişan ve nikâh merasimlerinden meşrû eğlencelerimize kadar bizim yakamızı asla bırakmayacak olan meselelerin, bize uyan alternatiflerini hayata geçirmeye mecburuz. 

Aksi takdirde kendi hayat tarzımıza, inanç ve kültür değerlerimize asla uymayan, ehl-i dünyayı bile sollayacak “düğün” merasimlerini, kendi kimliğimizden soyunup apayrı bir kimliğe bürünerek icra etme durumunda kalırız ki, hiçbir mazeret bizi “gülünç” duruma düşmekten kurtaramaz. Zira “taklit” ne kadar ustaca olursa olsun aslı gibi olamaz.

VE BİR DÜĞÜN..

Bir düğün ki, vesilesi de güzel olsun, neticesi de… Bir düğün ki, kolay başlasın, kolay bitsin… Zahmetsiz, problemsiz ve israfsız olsun.. İlâhiler, nükteler, fıkralar, espriler, helâlinden yiyip içmeler ve güzel bir son…

Bursa'da 9 Temmuz 2021 Cuma akşamı bize bir bayram havasını yaşatan bu evlât düğününde bizi hüzne boğulmaktan kurtaran, düğünde bize gam keder yaşatmayan bu ahirzaman kardeşlerinden; her iki ailenin akraba, dost ve komşularından Cenâb-ı Hak ebediyen razı olsun. Onlara da evlâtlarının ve torunlarının mürüvvetlerini en güzel şekilde göstersin. Amin. 

Dipnotlar:

1- Rum Sûresi, 21. 

2- İbn Mâce, Nikâh, 27; Tirmîzî, Tefsir, 9/9.

Okunma Sayısı: 2755
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Nihat

    5.8.2021 10:34:22

    Amin

  • Oğuz Yiğiter

    5.8.2021 06:24:17

    Amin. Ne mutlu sünnete uygun, vicdanlar müsterih, nümune-i imtisal bir düğün merasimi. Heriki aieyive genç kardeşlerimizi tekrar tebrik ediyorum. Aılelerin ve evladlarının saadetleri ebedî olsun inşaallah...

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı