"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Işık Doğu’dan gelir

Mikail YAPRAK
23 Eylül 2021, Perşembe 00:01
Avrupa ve topyekûn Batı; dünyanın büyük bir bölümünü, “Doğu” diye küçümsedikleri zaman bir problemle karşılaşırlar.

Hemen; “din”, “yazı” ve diğer birçok değerlerinin Doğu’dan geldiğini, Şark’tan neşet ettiğini hatırlamak zorunda kalırlar. Bundan dolayı vaktiyle bir papaz, “ex oriente lux” (ışık doğudan gelir) diyerek; medeniyet, din ve kültürlerinin geliş yönüne işaret etmiştir. 

Öyleyse Doğu’yu ve Doğuluları başka türlü anlatmalıydılar. “Nasara Taifesi” Hazreti İsâ’nın topraklarını da içinde barındıran coğrafyaya çok da tepeden bakamazdı. Ayrıca Avrupa ve Amerika’da artık bir güç olarak sivrilen Benî İsrail ideolojisi olan Siyonizm de “Arz-ı Mev’ûd”u unutamazdı. Bu coğrafyayı ve sakinlerini Aborjinlerle veya Kızılderililerle bir tutamazlardı. 

Zaman oldu biraz saygı duydular, ama “aşağılama” psikolojisinden de kurtulamadılar. Hatta bu “aşağılık duygusu” en başta Doğulunun yakasına yapıştı. 

Bizzat şahit olduğumuz sayısız misallerden sadece birisine bakınız ki, Van’da komşum olan Kürt kökenli bir müdürle bir taziye evinde sohbet ederken, “Böylesi taziyeler, geri kalmış ülkelerde olur, uygar Batı’da olmaz” demişti. Aslında Batı’da da olur, ama gün içinde belli bir süre, kendi usûllerince başlayıp biter. Lâkin asıl problem; taziye oturmalarını “gerilik”, aksini ise “uygarlık” sayma zihniyetindedir. 

Zamanla bütün açılardan Doğu aşağılandıkça Batı yüceltilir oldu. Batı özentisi ve taklitçiliği uğruna, güzel yurdumuzda dininden taviz verenler, hatta vazgeçenler; gele gele devlet kademelerinde ve devletin başında yer alınca, siyasetin dinsizliğe alet edilmesi talihsizlikleri de revaç buldu. 

Güzel ülkemizde tam da böyle bir dönemde Bediüzzaman ve Risale-i Nurlar imdadımıza yetişti. 

Ders, çare, çözüm ve reçetelerin muhatabı insan ve insanlık âlemi olmakla beraber, İslâm âlemini, içinde bulunduğu çaresizlik kıskacından çekip çıkaracak çareler ve reçeteler Kur’ân’dan ihsan edildi. Yeter ki duyurulsun ve yeter ki kulak verilsin. 

Bediüzzaman, Kur’ân Medeniyetiyle Avrupa Medeniyetini mukayese ederken, yalnızca Avrupa coğrafyasındaki ülkeleri kastetmez. Avrupa ya da Batı Medeniyeti kavramları ile, kaynağını Roma medeniyetinden ve Eski Yunan felsefesinden alan; menfaate, heva ve hevese dayalı sefih medeniyeti kasteder. 

Bu yüzden Bediüzzaman’ın Kur’ân Medeniyeti ile Batı Medeniyetini kıyasladığı bölümler lokal değil, cihanşümuldür. Dünyanın siyasî ve ahlâkî yapısına Kur’ân-ı Kerîm’in bahşettiği prensipler doğrultusunda çözüm teklifleridir. 

BATI’NIN KALBİNE GİDEN YOLDA 

Pandemi öncesinde Avusturya’nın da dahil olduğu Avrupa hizmet bölgemizde her yıl icrasına çalıştığımız programlar olurdu. Avrupa Yeni Asya okuyucularının böylesi hizmet organizeleri başlayıp biter, ama; gönüllere, fikirlere ve hizmet şevkine aşıladığı dersler ve güzellikler devam eder. Nasıl mı? 

Karşı karşıya olduğumuz olumsuz ve sevimsiz hadiseler ve cereyanlar karşısında, müfritane irtibatın ve tesanüdün ne kadar mühim ve vazgeçilmez olduğu fiilen ve halen ispat edilir. 

İslâm ve insanlık âlemindeki tarihî misyonu dünyaca tanınmış ve kabullenilmiş bir Türkiye’nin Avrupa’yla olan sosyal ve siyasî bağının günden güne güçlenmesinin, dünya barışı ve insanlık adına ne kadar gerekli olduğunun ilmî ve fikrî cephesine tahkimat yapılır. 

Muhabbet, uhuvvet, ihlâs, sadâkat, tesanüd, irtibat, meslek ve meşreb düsturları pekiştirilir. 

Zihinler, siyasî ve dünyevî gündemin anaforundan çekilip, asıl hizmet ve vazife alanlarında yoğunlaştırılır. 

Ve daha bir çok fayda ve hikmetlerine şahit olduğumuz doyurucu ve ferahlatıcı programlar organize edilirdi, edilir, edilecek inşaallah..

Okunma Sayısı: 2159
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Ali TAM

    23.9.2021 22:57:43

    1a) Bingöllü Avrupa'da yetismis vatandaslarimiz var. Bir kimlik, bir aidiyet ucurumuna düsmüsler, bir kelime ögrenmisler Memleketlerine SERHAD(T) diyorlar, Islam dinine asiri lakayd davraniyorlar. Hatta biri Türkce konusmayi BOYKOT ediyor.

  • Ali TAM

    23.9.2021 22:57:22

    1b)Dogu deyince birlestirici, etnik kökenlere sefkatli ASLI ARAB (Ehl-i Beyt'ten seceresi resmen kanitlandi) Dogup Büyüdügü yer Bitlis ve Osmanli tabasindan Kürdistan ifadesiyle bahsedilen bir Cografya'da büyümüs anadili Kürdce olan Atamiz merhum ve muazzez Üstadimiz Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri kadar bizi yangindan kurtaran, cansiperane CANKURTARAN BÜYÜGÜMÜZ ben bilmiyorum. Ben Karadeniz Ereglisi cocuguguyum OSMANLININ GERCEK SERHAD KENTI. Cenevizlilerin elinden aldik oralari Bizans ve Cenevizin birlikte elinde tuttugu bir yerdi Türkiye'nin en cok göc alan, heryerinden vatandaslarimiz olan bir yerdir orasi... Osmanlinin en mühim ASKERI BIRIMLERI Deliler, Subasilar, Solaklar, Kislalilar Ereglide SERHAD SEHRIMIZDE yerlesik olarak konuslandirilmistir.

  • Ali TAM

    23.9.2021 22:53:41

    2) Aneannem 8 yasindan 80 yasina bir vakit namazini kacirmamis SOLAK KÖYLÜ HANIMEFENDIYDI. Kücükken Cenevizlilere Annemin elinden tutup zerzevat satmaya giderdik derdi Anadolu Osmanlicasiyla. Risalelerden Iktisat Risalesini okudugumda okuryazar olmayan merhum Anneannemin harfiyyen bu Risaleyi gönlünde yasayan bir Mü'mine olduguna kanaat getirdim. Biz Yeni Asya semsiyesi altinda birbirimizle hasbihal edenler Avrupa'yi'da (Batiyi) Anadoluyu'da (Sarki/Doguyu) insani ve kültürü hakkinda yasayarak konusuyoruz. Biz Eregli'de Anneanne ve Babaannemize Ey Yüce Büyügümüz den mugalatali "EYCE" deriz. Bu merhum Anneannemin (Eycemin) bir Kafkas Atalarsözü vardi "Asil Azmaz KIMYA (GEMHA) TOZMAZ" derdi. Anadolu insani herseyden önce dininden kaynakli Asildir, Edeblidir!

  • Selman T.

    23.9.2021 12:27:06

    Güzel istifadeli bir yazı, Allah razı olsun.. Kürt kökenli oluşuna yapılan vurgu öyle zannediyorum ki şu manadadır; “doğu” deyince akla ilk gelen kürt kökenli kardeşlerimizin çoğunlukta olduğu ve hatta Osmanlı zamanında oraların adının “Kürdistan” olmasıdır. Batı’dan gelen bu aşağılama oklarından ilk etkilenen de yazıda bahsi geçen Kürt kökenli zat. Günlerce süren taziye ziyaretleri Doğu illerinde o kadar önemlidir ki, yeni yapılan binaların zemin katları binada oturanların taziyelerini kabul etmeleri için taziye salonu olarak yapılır. Ve itiraz parmağını uzatan da Kürt kökenli birisi. Aşağılanma paikolojisini bastırmak için Batıya özeniyor. Teşekkürler.

  • İmdat Su

    23.9.2021 12:16:53

    Neslinur'a katılıyorum. Komşuyu etnik kökenini belirtmeden de kullanabilirdiniz. Daha İslami olurdu. Art olmadığınız kesin.

  • Neslinur

    23.9.2021 10:41:31

    Muhterem Mikail ağabey, emeğinize sağlık. İstifadeli bir yazı olmuş. Lâkin bir husus dikkatimi çekti. Kürt komşunuz müdür beyin taziye konusunda ki menfi düşüncesini nazara vermişsiniz. Etnik kökenine vurgu yapmakla sanki kürt olduğu için böyle düşünüyor gibi bir intiba uyandırmışsınız.kaldı ki yanılmıyorsam Van lı kardeşlerimizin çoğunluğu kürt değil mi?

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı