İşte bütün mesele bu.
Geçen Cumartesi günü gerçekleştirilen KPSS’ye 827 bin 230 kişi başvurmuş. Bundan 10 sene önce, 2004’te başvuran kişi sayısı ise 246 bin 434 kişiymiş yalnızca. Tabloya bakıldığı zaman her sene memur olmak isteyenlerin sayısında artış yaşandığı da apaçık görülüyor. Peki bu neye işaret ediyor, bu tablo nasıl yorumlanmalı?
Her sene giderek artan memur adayı sayısından benim anladığım şu; insanlar artık gözlerini devlet kapısına dikmiş durumdalar. Risk alarak ticarete girmek, katma değer üretmek veyahut özel sektörde yer almak çekici gelmiyor. 8-17 saatleri arası mesai, hafta sonu ve bilumum bayram tatilleri, asla gecikmeyen ve Türkiye ortalamasına göre iyi bir maaş, ikramiyeler, iş garantisi ve özel sektöre nazaran daha az yoğun çalışma temposu kime çekici gelmez ki neticede? Evet, çekici geliyor, ama memuriyeti sırf bu maddî imkânları için tercih etmek, ciddî toplumsal buhranlara yol açabilir. Neticede memurluk bir geçim kapısı değil, halka hizmet etme makamı olarak görülmelidir.
Herkes gözünü devlet kapısına dikmeye başladığı zaman ne olacağını ise bakın Üstad Bediüzzaman nasıl ifade etmiş:
“Herkes gözünü hükümet kapısına diker. O vakit hayat-ı içtimaiyenin medarı olan san’at, ticaret, ziraat tenakus eder. O millet de tedennî edip sukut eder, fakir düşer.”
Bence devlet ricali bu uyarıyı dikkate almalı. Her sene daha çok insanın KPSS’ye girmesi, memur adayı olması devlet ekonomisi için çok da iyi bir haber sayılmaz. Aksine ziraat, san’at ve ticaretin zayıf düşmeye başladığına bir işaret olarak yorumlanabilir.
Yine Üstad şu noktayı nazara sunmuştur: “Maîşet için tarik-ı tabiî ve meşrû ve zîhayat, san’attır, ziraattir, ticarettir. Gayr-ı tabiî ise, memuriyet ve her nev’iyle imârettir.”
Yani memuriyet ticaret, san’at ve ziraat gibi fıtrî, tabiî bir geçim kapısı sayılmaz. Ahmet Sandal’ın da bir yazısında ifade ettiği üzere, “Memuriyet üretici ve verim getirici bir iktisadî faaliyet değildir”.
“Kimin himmeti milleti ise o tek başına bir millettir” sözünü düstur edinerek, vatana ve millete hizmet maksadı ile, tahakküm değil hizmetkârlık anlayışıyla memuriyet görevini icra edenleri binler tebrik ederiz.