Osmanlı döneminde de romatizma tedavisinde kullanılan, koyu kırmızı renkte bir ilacın adı da “kırmız”dır. Arapçadan Kırmızi ifadesinden Türkçeye geçtiği bilinir.

Risale-i Nur kaplarının kırmızı olması ise hatıralarda mevcuttur. İlk neşredilen nurlar kapakları yeşil, vişne çürüğü, bordo, mavi gibi renklerden müteşekkildi. Daha sonra ise Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur’un kitap kapaklarının kırmızı olmasını istemiştir. O günden itibaren kitaplar kırmızı kapaklı olarak devam eder. Bazıları renklerini değiştirmeye çalıştılar, ama muvaffak olamadılar. Belki de değişimi renkten başlatmak istiyorlardı.

Bediüzzaman’ın kırmızı rengi sevdiği bilinen bir durumdur. Risalelerde bu konuda şöyle bir bahis vardır: “Aynı günde siyah bir mürekkebimiz vardı. Keşke güzel bir kırmızı mürekkebimiz olsaydı dedik. Biraz o mürekkebden taş üzerine döktük, siyah ve mor idi. Sonra yazmaya başladık. Tam istediğimiz tarzda kırmızı oldu. Bu hale yedi sekiz kişi pek çok hayret ettik. Bu işi de bir fâl-i hayır addettik. Fesübhanallah dedik, bunda bir sır var.” (Barla Lahikası) 

Kırmızı çoğu zaman kapsayıcıdır. Kırmızı en düşük frekanslı renktir. Bu da ikna ve ıslah edici bir yönünün olduğunu da gösterir. İnsan kanı hemoglobin yüzünden kırmızıdır. Işın tedavisinde kırmızıdan faydalanılır.

Kırmızı, mutluluğu temsil eder. Ayrıca uyarı ve tehlike işareti olarak da kullanılır. Bundan dolayı düzeltici faaliyetlerin ve ıslahatçı hareketlerin kırmızı rengi tercih etikleri görülebilir. Çünkü kırmızı renk, enerjinin rengidir. Duyguları uyandırarak harekete geçme hissi uyandırır. Fransız jakobenler, devrimde kırmızı renkten çok faydalanmışlardır. 

Futbolda uyarı ve ceza için kullanılan kırmızı kartlar vardır. Oyuncunun saha içinde veya yedek kulübesinde karşı takıma, hakeme, taraftara yaptığı kural dışı hareketler için verilen bir cezadır. Haksızlıklar ve dengesizlikler dünyasında iyi insanların çoğunluğu, kötü olan azınlık tarafından idare edilmesi ilginç bir durumdur. Bu nedenle haksızlıklar, hayatı olumsuz etkilemektedir.

Kırmızı rengin ruh halimiz, algımız ve hareketlerimiz üzerinde derin bir etkisi olduğunu bilim de kabul etmektedir. Bilim adamları elektromanyetik dalgalarda kırmızı renkten faydalanırlar. 

Tüm olumsuz dalgaların etkisini kırmak için müsbet olarak kırmızı renkten faydalanmak gerekebilir. Kırmızı kaplı kitaplar okuyarak, v.b.

Ekonomik, siyasî tüm krizlere karşı haklı bir ‘kırmızı kart’ göstermenin zamanının geldiği de söylenilebilir mi?