Bir kömürcüye fırıncılık, bir karıncaya deve yükü, bir baytara eğitim bakanlığı, bir mühendise ameliyat işi… Olmaz değil mi?
Ama ne acıdır ki, bazı ülkelerde tam da bu yapılıyor: Görev ehline değil, yakına, akrabaya, partiliye veriliyor.
Liyakat, sadece bir kavram değil; bir medeniyet meselesidir. Bediüzzaman Said Nursî’nin ifadesiyle:
“Kömürcü fırıncının işini bilmez. Karınca devenin yükünü kaldıramaz.”
Bu sadece mecaz değil; bugün kamu kurumlarında, şirketlerde, hatta bazen aile içinde bile yaşadığımız en büyük kriz: Ehliyet yokluğu.
Kur’ân açık söylüyor: “Allah size, emanetleri mutlaka ehline vermenizi emreder…” 1
Peki, biz ne yapıyoruz?
Emaneti ehline değil, yakın olana veriyoruz. Sonra eğitim sistemi çöküyor, adalet sistemi yıpranıyor, tarım çoraklaşıyor, ekonomi çökmeye başlıyor. Çünkü iş ehline verilmemiş. Bir doktorun işini mühendise versek ne olur? Ölüm fermanımız olur.
Aynı şekilde, adaletin başına liyakatsiz biri geçtiğinde hukuk ölür, eğitimde ehil olmayanlar görev aldığında gelecek ölür.
Nitekim Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor: “İş, ehil olmayana verildiğinde kıyameti bekle.”2
Liyakatsizlik sadece adaletsizlik değil, aynı zamanda ihanettir. Bugün gelinen noktada birçok kurumun işlerliğini yitirmesinin temelinde ehliyetsizlik yatıyor. Sırf birinin oğlu, birinin adamı diye makam verilmesi; hem toplumun huzurunu bozar, hem de Allah’ın emrine karşı gelmektir. Çünkü emanet, sadece para-pul değil, makam-mevki de bir emanettir. Onu layık olmayana vermek, hatadır.
Bediüzzaman ne güzel özetliyor: "Hayat-ı içtimaiye-i beşeriyede bir çığır açan, eğer kâinattaki kanun-u fıtrata muvafık hareket etmezse, hayırlı işlerde ve terakkîde muvaffak olamaz. Bütün hareketi şer ve tahrip hesabına geçer." (22. Lem'a, 2. İşaret)
Osmanlı'nın çöküş sebeplerinden biri olarak da liyakat sisteminin bozulması gösteriliyor. Bugün biz de aynı uçurumun kenarındayız. Liyakat ayakta kalmazsa, devlet de ayakta kalmaz.
Bu çağrıyı unutmayalım: “Her işi ehline veriniz!”
Aksi takdirde sadece bireyler değil, toplum olarak hepimiz bedel öderiz.
Ve unutmayın: Liyakat olmazsa adalet de olmaz. Adalet yoksa, hiçbir şey ayakta kalamaz.
Dipnotlar:
1- Nisa Suresi: 58; 2- Buharî