"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Risale-i Nur’a hizmet edenler inayet altındadır

MUSTAFA BALIKÇI
12 Haziran 2022, Pazar
“Kardeşlerim! Hiç merak etmeyiniz. Kat’î kanaatim geldi; bizler, bir inâyet altında, gayet ehemmiyetli bir hizmette ve ihtiyar ve iktidarımız haricinde bir dest-i gaybî tarafından istihdam ediliyoruz. Çok defa, ‘Belki sevmediğiniz şey hakkınızda hayırlıdır’ (Bakara Suresi, 216) sırrına mazhar oluyoruz. Bu çalışmada zahmet pek az, ücret pek çok.” (Emirdağ Lâhikası-1, s. 54)

Bizim de yaşadığımız bazı olaylarda, inâyet-i Rabbaniye imdadımıza yetişmiştir; elhamdülillah.

Bununla ilgili nümune olarak, yaşadığım üç hadiseden bahsetmek istiyorum:

1. Hadise: Askerlikten önce tanımakla müşerref olduğum Risale-i Nur eserleri ile Yeni Asya Yayınları’nın 1978 yılında Şarköy’de satış temsilciliğini fahrî olarak üstlenmiştim; önce seyyar olarak yaptığım bu hizmeti, bir yıl sonra açmış olduğumuz bakkal dükkanında îfa etmeye devam ettim. 

Kitapları Malkara Yeni Asya Bürosu’ndan temin ediyordum. Kitap ihtiyacım olunca, Malkara Yeni Asya Bürosu temsilcisi merhum Metin Çekin ile Zekeriya Kaya ağabeyler, hiç üşenmeden kitapları getiriyorlardı.

1979 yılı bir yaz günü; Metin ağabeylerin, ısmarlamış olduğum kitapları getirmelerini bekliyordum. O sıralarda, İstanbul’da ikamet eden, solcu bir öğretmen olan ağabeyim de yaz tatiline gelmişti. (Zaten benim Risale-i Nur cemaatine katılmış olmama çok kızıyordu.) Bunu annemden öğrenen ağabeyim adeta çıldırdı; Malkaralı arkadaşlarım için: “Gelsinler de görelim, onları kovmaz mıyım, onlara şöyle yaparım, böyle yaparım!” diye söylendi. Ben ise: “Ne yaparsan yap beni bu hizmetten vazgeçiremezsin.” diyor; diğer taraftan ise, içimden herhangi bir tatsız olay çıkmaması için Rabbime dua ediyordum. Rahmetli annem de bizi ayırmaya çalışıyordu.

Neyse ki, Metin ağabeylerin gelmeleri gecikince ağabeyim daha evde durmadı ve dışarı çıktı. Ben ikindi namazını kılmak için camiye gittim, baktım Metin ağabeyler de gelmişler. Ve böylece Rabbimin inâyeti ile, ağabeyim ile karşılaşma durumları olmadı ve tatsız bir olay yaşamadık.

2. Hadise: Yine 1979 yazı; sağ-sol çatışmalarının en yoğun olduğu bir dönem. O günlerde dükkanımın, camının önünde Yeni Asya Yayınları’nın “Ali Elverdi Paşa Anlatıyor: Bu Vatana Kastedenler”, “Sosyalizmin Taktikleri”, “Ölüler Diriliyor”, “Suriye Bu Hale Nasıl Düştü” gibi kitapları asmıştım. Bir gün ağabeyimin sol görüşlü öğretmen arkadaşlarından biri, ağabeyimin evde olup olmadığını sordu. Ben de evde olduğunu söyledim, dükkan camında asılı olan kitapları görünce:

“Mustafa! O kitapları oradan kaldır, yoksa camları indirirler!” dedi. Ben de kısaca “İndirirlerse indirsinler.” dedim ve tehdite boyun eğmedim ve camlarım taşlanmadı; hiçbir şey olmadı Allah’a çok şükür.

3. Hadise: Yine 1980 yazı, yatsı namazını çarşı camiinde kılmış, iskeleye doğru dondurmamı yiyerek yürüyordum.

Birisi o koca meydanda, gelip bana çarptı. Yere düşecek gibi oldum ama düşmedim. Ben ne olduğunu anlayamadım ve “Dikkat etsene!” dedim, o ise giderken hızla geri döndü ve “Ne diyorsun?” diye diklendi. Ben de bu çarpmanın yanlışlıkla olmadığını ve bir provokasyon olduğunu sezdim. Çünkü bana çarpan kişiyi tanıdım; kendisi aşırı solcu bir öğretmendi ve onun kasten, olay çıkarmak için çarptığını anladım. Şuradan biliyorum, bizim ilçe belediyesi solcuların idaresindeydi ve Dev-Genç militanları, adeta belediyenin kanatları altındaydı. Ve Ülkü Ocakları başkanını ve ileri gelenlerinden birkaç kişiyi kıstırıp adamakıllı dövdüklerini duymuştuk. Hadiseye dönersek; bir de o anda dikkatimi çeken bir şey daha vardı, iskelenin giriş kısmında bir grup Dev-Sol militanını gördüm. O zaman iyice anladım ki bu kesinlikle bir provokasyondur. Ben müdahale etseydim, o grup hemen koşup beni dövecekti.  Ben de içimden; “Lâ havle” çektim, onun tahrik etmesine aldırmadan yürüyüşüne devam ettim. Ve böylece bir olay yaşanmadan Rabbimin inâyetiyle bunu da atlatmış olduk. Elhamdülillahi hâzâ min fadli rabbî.

Okunma Sayısı: 1371
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Elif Yıldırım

    13.6.2022 09:23:38

    Allah razı olsun babacığım beni duygulandırdın

  • Neslinur

    12.6.2022 15:25:21

    Hatıralarınızı paylaştığınız için teşekkür ederiz muhterem Mustafa ağabey. Rabb' im Risale i Nurları kıyamete kadar yeryüzünde payidar eylesin.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı