"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Adalet herkesin hakkıdır

Mustafa Göknur
28 Mayıs 2019, Salı 01:15
İSLÂMDA ADALET

Bir Rum Küçük Çekmece'den Edirne’ye gitmek üzere yola çıkar. Yolda on bir yeniçeriye rastlar. Yeniçerilerle Rum’un arasında bir münakaşa olur; neticede yeniçeriler Rum’u bıçaklıyarak öldürürler.

Hadiseyi buradan tesadüfen geçmekte olan bir kaç Türk genci görür ve bir Rum da olsa, bir Osmanlı vatandaşına böyle bir muamelenin yapılmaması gerektiğini yeniçerilere ihtar ederler. Fakat yeniçeriler kulak, asmaz ve bunlara kötü sözlerle mukabelede bulunurlar. Türkler İstanbul’a varır varmaz yaptıkları ilk iş, derhal kaymakama çıkarak gördüklerini anlatmak olur. Çünkü Türkler gördükleri bir cinayette, hakikati itiraf etmedikleri takdirde, kendilerinin de mücrim kadar suçlu olacaklarına kanidirler.

Diğer taraftan; maktulün zevcesi de bir istida ile hakime müracaat ederek, göz yaşları içinde adalet istemektedir. Bunun üzerine yeniçeriler aratılırlar ve bir köyde sarhoş olarak bulunurlar. Ertesi gün kendilerine gelen yeniçeriler, bir adam öldürdüklerini, bu hususta aleyhlerinde bir çok şahitlerin de bulunduğunu ve bundan dolayı buraya getirildiklerini haber alınca, düşünürler ve hakim (kadı) tarafından kendilerine katil kimdir diye sorulduğu zaman, Rum’u hep birlikte öldürdüklerini söylemeğe karar verirler. Yeniçeriler bir kişi ve bilhassa bir Hıristiyan için, on bir Müslüman ve aynı zamanda yeniçeri'nin idamını mümkün görmüyorlardı. Muhakeme edilmek üzere divana getirilen yeniçeriler suçlarını itiraf ederek, Rum’u hep birlikte öldürdüklerini söylerler. İlk bıçak darbesini kim vurdu, diye sorulan suale de bilmiyoruz, hepimiz birlikte bıçaklarımızı çekerek hücum ettik derler.

Kadı meseleyi iyice dinledi ve davayı şu suretle tesbit ederek, Müftüye havale etti: Eğer on bîr müslüman, kendilerini haklı gösterecek bir sebep olmadan, devlete vergi veren bir Hıristiyanı öldürürlerse ne yapmak lâzım gelir? Müftü bunun altına kendi el yazısiyle bu hükmü verdi. Müslümanlar on bir değil, bin bir olsalar yine idam edilirler.

Kadı müftünün verdiği fetvayı görünce, on bir yeniçerinin hayatına önce kıyamamış ve öldürülen Rum’un karısına, diyet olarak büyük bir paranın kabulünü teklif etmiş ise de, paraya ihtiyacı olmadığını, yalnız adalet istediğini söylemiş ve kadının diyet teklifini reddetmiştir. "Para ile kadının ikna mümkün olmayınca, hakikaten on bir yeniçerinin hepsi birden idam edilmişlerdir.

Okunma Sayısı: 1847
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • Mehmet

    28.5.2019 14:55:24

    Bu tarz kıssalarda kaynak da verilirse çok daha güzel olur. İyi çalışmalar.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı