Bir Müslüman bir Yahudi’den bir at satın almış, fakat hiçbir kusuru yok diye satılan at hasta imiş. Müslümanın ahırına gelen atın hasta olduğu daha ilk akşamdan anlaşılmış. Müslüman sabırsızlıkla sabahın olmasını beklemiş, sabah olunca da erkenden atını alıp Kadı’nın yolunu tutmuş. Fakat olacak ya, o saatte de Kadı henüz dairesine gelmemiş olduğundan bir müddet bekledikten sonra adam Kadı’nın gelmeyeceğine hükmederek atını alıp ahırına götürmüş. Ancak at o gece ölmüş.
Hadiseyi daha sonra öğrenen Kadı, atı alan Müslümanı çağırtıp meseleyi şu şekilde halletmiş:
- Siz ilk geldiğinizde ben makamımda bulunsa idim, sağlam diye satılan atı sahibine iade eder, paranızı alırdım. Fakat ben zamanında makamımda bulunamadığımdan, hadisenin bu şekilde gelişmesine madem ki ben sebep oldum, atın ölümünden doğan zararı benim ödemem lâzım, deyip atın parasını Müslümana vermiş.