"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Hedefe odaklanmada yol haritasının ana hatları

Nejat EREN
26 Şubat 2016, Cuma
Hayat; Cenâb-ı Hakk’ın insan-oğluna en büyük hediyesi ve mu’cizelerinden birisidir.

Kimilerine göre uzun, kimilerine göre de kısa bir yolculuktur. Hayatın çok önemli olmasının yanında; maksatlı, gayeli ve hedefli olmasının hikmetlerini okuyabilene ne mutlu! Bu mu’cizevî nimetin “hedefinin” belirlenmesi çok önemli. Yaşanan hayata mal olmuş belli makamlarda bulunmuş zatların tecrübe ve hayat kesitlerinden alınan örneklerle bir zaman turu yapalım.  

“Ayran gönüllü” olmadan, ciddiyet ve sağlam duruş, sağlıklı netice almanın ve prensipli yaşamanın anahtarlarındandır. Zikzak yapmadan, güçlüklere dayanarak gayeye yürümek. Geniş cepheli olmadan dar alanda, sınırlı, belirli, kırıksız çizgilerdeki sadelik ve samimiyeti muhafazayla yola devam etmek güzel netice için bir tarzdır.

Geçmişe takılıp kalmadan, maziden gerekli dersi çıkarıp mevcut şartlara uygun devamlılığı sürdürebilmek hayatın gerçeklerindendir.

Ustalığa ve bir üst makama ulaşmanın, mutlaka “çıraklıktan” geçtiğini unutmamak lâzım. Tecrübe, emek, alın teri, birikim hayatın tatlı meyveleri ve temelidir. Toplum hayatının asıl unsurlarından olan; resmiyette, tüzel kişilik ve kurumsallık olarak dillendirilen; maneviyatta ise “ümmet ve şahs-ı manevî” olarak bilinen hakikate dayanan netice artık “Tek Adamlığın” tarihe mal olduğunun işaretidir.  

Gerçek hayatla, sun’î ve geçici hayatın  önemli farklarından birisi, gerçek hayatın gösteriş ve şov yapmayı kaldırmadığıdır. Sade ve fıtrî duruş hayatın önemli bir umdesidir. Mesleğinde ve dâvâsında önde giden ve zirvede kalanların takip ettikleri müsbet davranış ve izleri çok iyi idrak ve takip etmek ayrı bir mazhariyettir. “Sistem ve takım oyunu” ruh ve düşüncesiyle hemhal olabilmek neticeye gitmekte önemli bir çizgidir. 

Ecdadın; “Aksakallı” diye tabir ettiği canlı abidelerinin günümüzdeki izdüşümü olan; asıl, çekirdek, vefakâr ve fedakâr dost kişi ve kadroların hakkını verip o istikametli çizgiyi muhafaza ve devam ettirmek amaca ulaşmada çok önemlidir… İnsan yetiştirmenin, yepyeni kadrolar oluşturmanın ve bu alana yapılan yatırımların, değerini bilmek, sağlıklı ve muhkem bir şekilde sürekliliğini sağlamak gereklidir. Hizmete yönelik faaliyetlerin devamlılığı, aksiyonerlik ve yeknesaklıktan kurtulmak tembelliği yenmenin ilâcıdır. Mesai ve dâvâ arkadaşlarına önem verip saygı duymak ve daima onlara sahip çıkmak vefanın gereğidir.  

Çağın gereği olan; her türlü imkânlardan faydalanıp, bilgi dağarcığını geliştirmek,  yenilik ve değişimini izlemek. Kaliteyi düşürmeden hep iyiye güzele talip olmak. Ne ucuz adam olmak, ne de ucuza talip olmak! Sistemli, prensipli, ilkeli yaşamakla, şahsî, bireysel ve özel çizgiyi çok iyi ayırt etmek. Kararlı ve karakterli davranıp öyle yaşamak ve savrulmamak. 

Meşveret-i meşrûayı hayatın bir parçası yapıp, hizmetine ve neticenin her türlü sonucunu yakın çevreyle paylaşmak. Muhataba ve karşı tarafa duyulan saygı, hayatın lezzet kaymaklarındandır. Markayı, adı, dâvâyı, patenti tertemiz tutarak ve önemini unutmadan hayata devam etmek önemlidir.  “Güvenilir olmak hazinedir” hadis-i şerifini hayatın her karesine yayarak hayata devam etmek çok önemlidir. Dünya ve hayatın yalnız bizim için değil, başkalarının da hakkı olduğunu kabullenelim. Sade ve samimî yaşantı, sun’î ve yağdanlık olmadan daha haysiyetlidir. Sabırlı olmak fıtratın en büyük armağanlarından birisidir. Hırçınlık hayat çizgisini, samimiyeti, işleyişi bozan, tahripkâr ve yıkıcı bir musîbettir.  

Söz konusu “başarı” ise; esas “başarı” mütevazı olmaktır, üstünlük taslamak, güç gösterisi; hamlığın ve çiğliğin alâmetidir. Konuşmak gümüşse, sükût; altındır atasözüne, başkalarını dinlemeyi de koyabiliriz. Farklı fikir ve kişileri dinlemek zenginlik kaynağıdır. Dar kalıplı düşünce ve tavırlar; hayatı çekilmez edebilir. Dostluğa uzanan yollara diken değil, gül dikmek gerek. Ayağını yorgana göre uzatmanın yanında, bir çok işi aynı anda yapma hevesi ve hırsı her şeyi kaybettirebilir. Samimî, hasbî davranmak, geçmişle vedalaşarak hazır güne odaklanmak çok daha akıllı bir hareket olsa gerektir. İhlâs, samimiyet, istikametli ve ahlâklı bir hayatı hedefleyip, değişen şartlara uymak bir başka huzur kaynağıdır. Ahirette bizi kurtaracak bir eser bırakmak vedaların en güzelidir. 

Okunma Sayısı: 1065
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı