"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Biz aslında 17/25’i vermeyecektik

Ömer Faruk ÖZAYDIN
11 Eylül 2022, Pazar
Hani hikâye de vardır ya; arslanlar yaylada öküzleri gözlerine kestirmiş, az muhalif olanları ayartıp sarı öküzü almalarıyla başlayan... sıra onlara da gelince “Biz aslında o sarı öküzü vermeyecektik”le biten...

Evet, bundan 8 sene evvel bir Aralık sabahı; bakan ve evlâdlarının ayakkabı kutularında, para sayma makinalarında, milyarlarca Dolar/Euroyu sıfırlama, eşe, dosta, enişteye dağıtma tapeleriyle uyandık. İnanmadık; fakir fukaranın, yetimin, memurun, işçinin, kısaca vatandaşın bunca parasını rüşvetlerle almış, hırsızlık yapmış olamazlardı, çünkü idealist dava adamlarıydı! Dindar ve güzel Kur’an okuyorlardı, n’olamazdı.

Bu işte bir iş var, gizli bir el, dış güçlerle hükûmete darbe yapıyor dedik, toz konduramadık..

İlk etapta bakan ve çocuklarını yakalayan, hapse atanları içeri, yakalananları da masum diye salıverdik. Bir müddet sonra da o yakalanan paraları faiziyle geri iade ettik. Tapelere, bilirkişi raporlarına rağmen montaj deyip o tanıdığımız seslere inanmamış, sarsılmıştık.

Ancak o sarsıntının üzerinden geçen zamana baktığımızda, daha büyük depremlerin tetikleyicisi olduğunu, ocaklar yıkılınca farkettik.

Bazı fırsatlar vardır ki, tarihin akışını değiştiren; rotayı geleceğin aydınlık günlerine çeviren ya da hebâ edilen. Evet, biz o günü hebâ ettik ve tarihin fırsatını arslanların önüne attık ki, o günden bu güne kaybettiklerimizle  kaç devlet kurulur belki de.

Evet, 17/25 öyle bir milâd oldu ki; o günden sonra tarihin akışı değişti, memleketin dinamikleri yerinden oynadı, düşmanlar dost, dostlar düşman oluverdi. İktidar ise yıllara ipotek.. 

Evet, biz o gün, İtalya’daki “temiz eller operasyonu gibi, ucu nereye dayanırsa dayansın tarihin en büyük yolsuzluğunun üstüne gidebilseydik, ne 7 Haziran/1 Kasım arası katliamlarla yüzlerce insanımızı kaybedecek, ne 400’ü ver kurtul oyununa gelecek, sağdan ve soldan uçların bir potada eridiği bir konsensüs hükûmeti kuracak, milleti kamplara bölmeyecektik belki de. 

Biz eğer 17/25’i vermeseydik...

Belki 15 Temmuz olmayacak, millet sokağa dökülüp 251 şehid, binlerce yaralı, sakat, gazi vermeyecek, silahsız gencecik askeri okul öğrencilerin kafası kesilmeyecek, memleket bir kaos yaşamayacaktı.. 

20 Temmuz olmayacak, OHAL ve KHK’larla hiç bir şeyden habersiz yüzbinler “o evham” yüzünden tutuklanmayacak, çocuklar babasız, analar evlâdsız kalmayacak, aileler parçalanmayacaktı...

Bir toplum derin fay hatlarıyla yarılmayacak, biribirine hain/terörist damgası vurulmayacak, mahalle baskısıyla KHK’lı, asker, polis, üniversite öğrencisi gibi nice insan canına kıymayacak, millet olarak travma yaşamayacaktık...

Liste uzun..

Ve Mayıs 2021...

Bir mafya lideri çıkıp beraber yürüdükleri yollarda mayınların olduğunu ifşa etti. O günden sonra birikmiş gaz  boruları patladı, patlıyor. Memleketin her yerini o kokular sardı ki, şimdi gelde o hakikatı haykırma! 

Gelinen noktada: Biz eğer 17/25’i vermeseydik..

Kimse kimsenin malına çökemeyecek, teşkilatlardan saraya uzanan rüşvet ağı bu kadar alenî olup kabul görmeyecek, siyasetin bir mafya liderine “temiz eller” operasyonu çekeceğine, mafyanın siyasete “temiz eller” operasyonu başlatacağını görmeyecektik belki de..

Ondan sonra timsah gözyaşları mukabilinden AKP kurmayları Bülend Arınç, (her ay on bin dolar rüşvet aldığı iddia edilen) Metin Külünk gibiler temizmiş gibi “AKP’nin arınması lâzım” demeyeceklerdi. 

Biz aslında. Sarı öküzü (17/25’i) vermeyecektik...

Okunma Sayısı: 8029
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
  • oguz

    14.9.2022 10:48:52

    Daha gec olmadan tum ulkenin bu gercegi anlamasi ve asil vatan perverlerin disari cikmasi vatan hainlerinin iceri girmesi umidiyle

  • Vahit

    12.9.2022 14:15:17

    Sayın ö.faruk bey yazınız ve vicdanınızın sesini ifşa ettiğiniz için teşekkür ederim. Aslında siz ve sizin gibi bir çok insan kazım bey de bu insanlardan biri olarak Hakkın hatırı hep ali dediniz. Teşekkürler size. Onurlu ve insani duruş önce kişiyi sonra masumları cesaretlendirir.. mazlumun ahı yerde hiç kalmamış, kalmayacak. Eyv.

  • Cengiz

    12.9.2022 00:34:48

    Allah ebeden razı olsun. Ülkenin gerçeklerini çok güzel dile getirmişsiniz. Bütün mazlumlar adına teşekkürler. Selam muttakilerin üzerine olsun.

  • Fakir

    12.9.2022 00:29:39

    Umarım daha fazlasını da yazarsınız. Söylenecek çok şeyler var. Bu bir başlangıç olsun. Sarı öküzün başına gelenlerin hepsini yazın.

  • Bülent Derviş

    12.9.2022 00:28:46

    Ömer Abim yerden göğe kadar haklisin Elhamdülillah, sari öküz meselesi inşallah Yeni Asya'nin icine sizmayacak duasiyla.. kiyamet saatinin kısaltması'nı istemiyorsak.. bir siyasi görüş icin sizlik bizlik degilde ,birlik beraberlik olsun.. "İhlas Risale'si ". Tebrikler, Saygılar... Maşallah Barekallah

  • fatih

    11.9.2022 19:57:31

    işin kötü tarafı artık durum geri dönülmez bir hale geldi. en dibi görmeden hiçbirşey düzelme eğilimine girmeyecek. 17-25 te bu ülkenin servetinin nasıl sömürüldüğü ortaya çıkmıştı. kimse inanmadı şimdi ise devletin tepesinin hayırsever !!! dediği işadamı herşeyi nasıl yaptığını anlatıp keyfine bakmaya devam ediyor. bizim ise milletimizin gözünü tarafgirlik bürümüş, kardeşine zulümde geri adım atmıyor.

  • Ömer Faruk özaydın

    11.9.2022 19:12:02

    Gelen yorumlar için teşekkürler. Ancak bir şey anlaşılmamış görünüyor. Biz Yeni Asya olarak ta ilk günden beri( basına uygulanan ambargoya rağmen bu gerçekleri haykırageldik. Bu yazıda, topluma yansıyan algıyı dile getirdik. Eskimemiş yazılarımıza bakmanız yeterli. Selam ve muhabbetletimizle. Ö.F

  • Aysel

    11.9.2022 18:36:39

    Çelebi Ayhan: Ahh benim gonlu genis, merhametli, kibirle,istihza ile atf-ı nazar etmeyen kardesim. Sen ne yuce bir kisilikmissin boyle. Soylediklerini yapan malum camiadan birileri varsa o onlarin ayibidir. 100 binlerce insanin yasadiklarina "ancak unutmasak da biz sevinmiyoruz" gibi laflar ile manidar birseyler soylediginizi saniyorsaniz, once bu insanlarin yasadiklarindan bir parca yasamaniz, sonrasinda da daha cok tefekkur etmeniz gerekmektedir.

  • Akif

    11.9.2022 16:30:35

    Yazınız "pişmanlığı" çok güzel ifade etmiş. Bir çokları gibi "geç kaldınız" demeyeceğim. Samimi bir pişmanlık yaşadığınızı umuyorum. Ama sizden bir isteğim olacak: okuyuculariniza yol gösterin. Pişmanlık duymak yetmiyecek. Bu zulme maruz kalmış insanların yaralarını sarmak için çaba gösterin ve gösterilmesi gerektiğini öğütleyen yazılar yazın. Okuyucularinizi ok a edin. Zalimin karşısına dikilin demiyorum. Bu şu an manasız olur. Yaraları sarmaya cesurca girişin. Vesselam...

  • Ramazan

    11.9.2022 15:55:13

    Sanki biraz geç kaldınız... Biz yıllardır sarı öküzü vermeyin dedik, kimse dinlemedi. Şimdi gelinen noktada herkes maalesef yaşananları haketti.

  • Kübra Nur Çakıroğlu

    11.9.2022 14:48:13

    Kaleminize sağlık.

  • Abdullah

    11.9.2022 14:12:20

    17/ 25 Aralık kurgulanmış bir hukuk operasyonuydu. 3 ilgisiz mesele 8 ay bekletilip kurgulanmıştı...

  • Çelebi Ayhan

    11.9.2022 14:10:13

    Kardeşlerim yoksa önce başkasına çuvaldızı sonra kendimize iğneyi mi batırıyoruz. Yazdıklarımın hassasiyetine ksniyim, ancak nereye ve ne zamana kadar başa gelenleri muhasebe etmeyip halının altına süpürecrğiz? Neden bir defacık da olsa hatalarımızı kabullenemiyoruz? Hani üstadımın sözlerinin en büyük muhatabı kendinefsşydi? Bize ne oluyor ki hep hataları nisyana havale ediyoruz?

  • Çelebi Ayhan

    11.9.2022 13:26:57

    Sayın yazarımız! 1969 yılında siyaset sahnesine çıkan (aslında geçmiş bir hizbin devamı) ve camiamız yanlış ve kutsal değerlere zarar verici diye destek vermediği için her geçen gün giderek nurculara karşı sinsice şiddetlenen kin, gayz ve husumet "gömlek değiştirdim" demekle değişmiyormuş.Tarihte C. abdünnasır'ın ihvandan görünerek seçildikten sonra İhvanı müslimine kurduğu tuzak orta yerde dururken, malum camia ve diğer saffı evellllerin siyasal islamcıların oyununa gelmesini neyle izah edeceğiz?Malum camiadan olup siyasal islamcı münafıklardan zarar görenlerin de, biz Yeni Asya Camiası mensuplarına mazide yaptıkları hakaretlerini, yok saymalarını ve kibirle,istihza ile atf-ı nazar etmelerini de unutmadık, ama buna rağmen kin bağlamıyor, başlarına gelene sevinmiyoruz.

  • Kenan

    11.9.2022 12:01:36

    Kitabın ortasından konusmuşsunuz

  • Mehmet FIRAT

    11.9.2022 10:30:42

    Uyanmak istemeyeni ise hiç kimse uyandıramaz.

  • Arif

    11.9.2022 00:36:51

    Vay be ne yazı olmuş.

(*)

Namaz Vakitleri

  • İmsak

  • Güneş

  • Öğle

  • İkindi

  • Akşam

  • Yatsı