"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Ders halkası içinde bulunmak kurtuluşa vesiledir

Orhan ALAGÖZ
08 Eylül 2018, Cumartesi
Yüzlerce değil, binlerce günahın hücum ettiği bir ortam da yaşamaktayız.

Adeta, gözünü açıp, adımını attığın anda, her türlü günah oklarının hedefi olmaktan kurtulamamaktasın. Bu kadar dehşetli bir asırda insanın kendini muhafaza etmesi ne kadar zor olduğunu herkes bilmektedir.

Aslında her hastalık, kendi çarelerini de beraber getirmekte. Cemiyet içinde, günahlardan dolayı insanın maruz kaldığı, bu dehşetli hastalıklara da, Cenâb-ı Hak, bir çare bir deva ihsan etmiş. İnsan bu devaların ne olduğunu öğrendikçe, günahlardan dolayı, yakalanmış olduğu hastalıklardan kurtulma şansı da o derece artmaktadır.

Bu kadar günah bombardımanına maruz kalan insanın ruhu, her cihetten yaralar almaya düçar olmaktadır. Bu kadar büyükçe açılan yaralara merhem olabilecek, onların her daim iyileşmesine vesile olacak mânevî ilâçlara ve onları, uygulayacak mânevî doktorlara da her an ihtiyaç vardır.

İnsanı, günah oklarının hedefinden kurtarıp, yaralanan kalp ve ruhlara bir hayat iksiri olacak, yegâne atmosfer, Risale-i Nur dersleri ve o derslerin icra edildiği medrese-i Nuriyelerdir.

Dersler ve dershaneler, nefes almakta zorlanan insanlara birer oksijen çadırı olurken, o çadırın içinde kurulan muhabbetlerde, kanayan yaralara şifa, ağrıyan kalplere deva olunmaktadır.

Nasıl ki, maddî yönden hastalandığımız zaman, soluğu hastanelerde alıyorsak, manen günah oklarına hedef olup, hastalanan uzuvlarımızda, derslere ve dershaneye gelmek suretiyle, o manevî hastalıklardan kurtulmaya vesile olacak bir kapı olur inşallah..

Dersler, gün boyu şeytanın günah oklarına maruz kalan ruhlara ab-ı hayat (hayat suyu) olurken, orada yapılan, orada kurulan muhabbet halkaları da insanı bütün şer düşüncelerden uzak kılmaktadır.

Dersler, aynı zamanda, olumsuz düşünceler altında kalan kalplere mânevî bir gıda olan, serum gibi, imdada yetişmektedir... Onun için, dersleri hiçbir zaman ihmal etmemeliyiz ve derslerin ehemmiyetini ve onlara katılınmasını herkese söylemeliyiz..

Mevzunun güzelliğini ve ehemmiyetliliğini yansıtan Hulusi Abinin şöyle bir hatırasını nazarlara vermek istiyorum.. Yeri gelmişken, bu ifadeleri ortaya koyalım ki, derslerin nasıl bir öneme sahip olduğunu herkes bilsin ve de anlasın.

Bir vakit, Hulusi Ağabey, derse gelmeyen birisini ciddî mânâda merak etmiş. Etrafındakilerden, derse niçin gelmediğini sormuş:

Demişler ki; “İşi var, işi olduğu için derslere gelememekte.”

Hulusi Ağabey, arkadaşlara dönüp demiş ki; “İşi derse katılma olmayanın, ders zamanında başka işi olur.”

“Bu zaman da, takvanın ve kendini muhafazanın yolu, kesin tecrübemle söylüyorum ki; derse devam ve eserleri mütefekkirane (üzerinde derin derin düşünerek) okumakla mümkün olur.”

Evet, bu hususta Hz. Üstadın şu ifadelerine de kulak verelim ki mevzu tam vuzuha kavuşsun. Her vesileyle toplum hayatının içerisinde olan Nur Talebelerinin, maruz kaldığı olaylar karşısında, müteessir olan Hz. Üstad şöyle diyor; “Hayat-ı içtimaiyeye giren hangi şeye temas etse, ekseriyetle günaha maruz kalıyor… Her biri bin yerden gelen günahlara karşı, bir dil ile, nasıl mukabele eder, galebe eder, necat bulur?’’

“Bu tahayyürüme (üzülmeme) mukabil ihtar edildi ki: ‘Risale-i Nur’un hakikî ve sadık şakirtleri, mabeynindeki, düstur-u esasî olan, iştirak-ı a’mal-i uhreviye kanunuyla ve samimî ve sadık, tesanüd sırrıyla her bir halis, hakikî şakird, bir dil ile değil, belki kardeşleri adedince dilleriyle ibadet edip istiğfar eder. Bin taraftan hücum eden günahlara karşı, bin dil ile mukabele eder. İhlâs ve sadakat ve Sünnet-i Seniyyeye mütabaat ve hizmet derecesine göre o külli ubudiyete sahip olur’’ (Sikke-i Tastik-i Gaybi. Yan. sh.146)

İşte, yüzer günahların elem ve yaralarından en kısa zamanda kurtulmanı yolu, Nur dairesindeki muhabbet halkasının içine dahil olup, azam derecede derslere katılıp o halka-zikrin içinde bulunmaktır.

Okunma Sayısı: 3268
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı