Bu hafta sizlere biraz seçim kampanyamdan bahsetmek, hatırlatmalarda bulunmak istiyorum. Zira seçimlere çok az kaldı, ben ve ekibim de çalışmalara hız kazandırmamız gerektiğini düşündük. Öncelikle size rakiplerimden çok farklı olarak hedeflediğim makamı biraz anlatayım. Biliyorsunuz ki güzel ülkemiz iç ve dış birtakım bölünme tehlikeleriyle karşı karşıya. Baya bildiğin göz göze gelmişiz bize bakıyorlar. Biz sağa adım atıyoruz onlar da sağa adım atıyor, sonra bağa adım atıyorlar. Allah Allah kardeşim çekilsene geçelim! İşte ülkece gerek ekonomik gerekse bilimsel olarak ilerlememizin önünde hep bu bölünme tehlikeleri var. Ben de dedim ki böyle bölüne bölüne belediyecilik yapılmaz. Çift başlılığı geçtim, çok başlılık olur. Ki, bu da pek bizim tarzımız değil, malumunuz. O yüzden 81 ilde tek bir belediye başkanı olsun, o başkan da Çedile olsun, bizim olsun. Evet oylar Çedile Başgan’a. 

Yanlışlıkla mitinge katıldım

Gelelim bu hatırlatmaları yapmamın asıl sebebine. Geçtiğimiz günlerde ben ve ekibim yanlışlıkla Küçükçekmece’de Süleyman Soylu’nun mitingine katıldık. Saha araştırması falan değil gerçekten bildiğin yanlışlıkla. Kaybolmuştuk, birdenbire bir avuç insanın olduğu taraftan ayrıştırıcı ve ötekileştirici seslerin yükseldiğini duyduk. İlerleyince neler olduğunu anladık. Ve tabiî olarak dedik ki “Küçükçekmece’de ne işi var?” Ama kendisi içişleri bakanı olduğu için nerede bir iç tehdit varsa orada olmakla mükellef olduğunu söyleyerek kafamızdaki soru işaretlerini giderdi, neyse ki. Demek dış mihraklar tee Küçükçekmece’ye kadar ilerlemiş. Artık o kadar da dış değiller her halde.  

Bu da mı gol değil?

İyi bir zamanlamanız var dış mihraklar, biz de tam Türkiye olarak yeniden tek yürek olmuştuk, İzlanda’yı haritadan siliyorduk. Vallahi ne olacak bu linç sevdamız bilmiyorum. Olayın aslı ortaya çıktı, adam mizah yapmak istemiş. Ülkece mizah anlayışımızın ve bulaşık fırçasını ayırt etmekteki kabiliyetlerimizin gelişmemişliği bir yana, adam gerçekten hakaret etmek istemiş olsa bile tek bir kişi üzerinden koca bir ülkeyi linç etmeye kalkmak, “Kol kırılır yen içinde kalır” anlayışını ne denli benimsediğimizi gösteriyor. Evde kavga etsek de ele güne karşı yine birlik beraberlik topuna girip peş peşe golleri atıyoruz, ama kabul edin bu seferki ofsayt oldu. Küresel barış endeksinde sondan 12. olmamızı çok güzel açıklayan bir tablo. Bir başka tablo da ülkemizin Ege kıyılarından geliyor. İzmir’de büyük bir ormanlık alanda yine yangın çıkmış. Alıştık gerçi bu haberlere değil mi? Eee ne derler bilirsiniz, ateş olmayan yerden otel çıkmaz!

ÇEDİLE HANIM