"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

Bu yük ağırdır, taşıyamazsın

Ramazan Çalışan
04 Ekim 2023, Çarşamba
Cenâb-ı Hak, insanı yüksek bir istidatta ve mükemmel hislerle donatmıştır. Tâ ki bu insan kendini ve kâinat kitabını okusun, Cenab-ı Hakk’ı isim ve sıfatlarının tecellisi ile tanısın.

Evet, “İnsan, hikmetle yapılmış bir masnûdur. Ve Sâniin gayet hakîm olduğuna, yaptığı vuzuh-u delâletle, sanki mücessem bir hikmet-i nakkaşedir...”1 Hikmet’ten murad, ya ilim veyahut da yerli yerinde yapılan iştir. İnsana bu gözle baktığımızda, insan vücudunda hikmetsiz bir tek hücre dahi olmadığını görürüz.

Kulağımız hikmetle yapılmıştır, bizi sesler âlemiyle buluşturduğu gibi, burnumuz  kokular âlemi, dilimiz de bizi tatlar âlemi ile buluşturur. Elimizle tutar, ayağımızla yürür, gözümüzle görürüz. 

İnsan bu hali ile arzın halifesidir. Denizinden ormanına, koyunundan arısına varıncaya kadar bütün mahlukat insana hizmet etmektedir. Ve insan semanın, arzın, dağın yüklenemediği büyük bir yükü yüklenmiştir. Bu yük, Risalelerde açıklandığı gibi, insanın kendine ihsan edilen duygularını birer ölçü olarak kullanıp Allah’ı tanıması içindir.

Kâinat, insan aklının önüne serilmiş sonsuz hikmet ve tılsımlarla dolu İlahî bir kitap. İnsan esrar-ı kâinatı okuyan ve gizli defineleri açan en mükerrem bir mahlûk. 

Hadis-i kudsîde haber veriliği gibi, Cenab-ı Hak bu mahlûkat âlemini kendini bildirmek için yaratmıştır. Yine âyet-i kerîme ile de kat’î haber verildiği gibi, cinler ve insanlar ancak Allah’a ibadet için yaratılmışlardır.

Öyle ise, “Başını kaldır, kendini tanıttırmak isteyen fa’al ve kudretli bir Zâtın hârika işlerine bak. Sen başıboş olmadığın gibi, bu hâdiseler de başıboş olamazlar. Her birisi çok hikmetli vazifeler peşinde koşturuluyorlar. Bir Müdebbir-i Hakîm tarafından istihdam olunuyorlar” diye ihtar ediyorlar.2

Madem hakikat budur. İnsan bu malûmat ile her şeyin mâliki olan Mâlik’inden nasıl gaflet eder?

“Ey nefs-i emmare! Ne için kendini hariç tevehhüm ediyorsun? Eğer evâmire imtisal dairesinden çıkarsan, ya herkesin ayağını öpercesine müraat ve ihtiram etmeye mecbur olursun. Veya ehemmiyet vermeyerek ‘Zalim-i Alelküll’ olacaksın. Bu yük ağırdır, taşıyamıyacaksın. En iyisi, ecnebi olan şirki terk ile mülküllahın dairesine gir ki, rahat edesin. Ve illâ, sefineye binip yükünü arkasına alan ebleh adam gibi olacaksın.”3

Dipnotlar:

1) Mesnevi-i Nuriye, Zerre.

2) Şualar, Yedinci şuâ

3) Mesnevi-i Nuriye, Zerre.

Okunma Sayısı: 1389
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı