"Ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sada İslâm'ın sadası olacaktır."

Piyasalar

BİR HADİS-BİR YORUM

20 Ağustos 2011, Cumartesi
“Size karşı savaş açacak olanlarla siz de savaşın. Sakın aşırı gitmeyin. Çünkü Allah haddi aşanları sevmez.” (Bakara:2/190)
Bu âyet Hudeybiye Sulhu ile ilgili nazil olmuştur. Peygamberimiz (asm) ve ashabı Kâbe’yi tavaf etmekten engellenince Peygamberimiz (asm) müşriklerle anlaşma yaptı. Buna göre bir yıl sonra Peygamberimiz (asm) Kâbe’ye gelecek ve müşrikler de Mekke’yi kendileri için üç gün boşaltatacaklar, bu esnada Kâbe’yi tavaf edeceklerdi. Bir sene geçince Resulullah (asm) ve ashabı Umre için Mekke’ye gitmeye hazırlandılar. Ancak onlar Kureyşlilerin kendilerine izin vermemesinden, sözlerinde durmamasından, kendilerini engellemelerinden ve kendileriyle savaşmalarından korkuyorlardı. Ashab özellikle haram aylarda savaşmayı hoş görmüyordu. İşte bunun üzerine müminlere bir cesaret vermek maksadıyla bu âyet nazil oldu. (El Vahidi, Ebu’l-Hasan Ali b. Ahmed, Esbabü’n-Nüzuli’l-Kur’an, Darü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut, tarihsiz, s.57-58)
İslâm dini bir savaş dini değildir. Bu ve benzeri âyetler, savaşı başlatanın karşı taraf olduğunu bize bildiriyor. Yukarıdaki âyet, müşriklerin savaş başlattıkları takdirde, haram aylar içinde de olsa, mü’minlerin de onlarla savaşmasını teşvik ediyor. Bu zaten müslümanların en meşrû hakkıdır. Sizi öldürmek isteyenlerle, sizi yurdunuzdan çıkarmak isteyenlerle, elbette savaşmak herkesin hakkıdır. Bu Allah yolunda cihaddır. Nitekim Tevbe Suresi 36. âyet-i kerimede, “Müşrikler nasıl sizinle topyekün savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekün savaşın. Bilin ki Allah din düşmanlarına karşı korkaklık göstermekten sakınanlarla beraberdir.” buyruluyor. “Mü’minlere zulme uğramaları sebebiyle savaşı izin verildi.” (Hac:22/36) âyeti de bu anlamı destekliyor.
Âyette zikredilen bir diğer husus da, saldırı vâki olduğunda meydana gelecek savaşta “haddi aşmamak”tır. İslâm dininin amacı insanlığı yok etmek değil, öldürmek değil, insanlığı inançsızlığın karanlıklarından imanın aydınlığına çıkarmaktır. Onları iki dünyada da mutlu etmektir. Bu yüzden mecbur kalınan bir savaşta bile “haddi aşmak” yasaklanıyor. Yani “Nasıl olsa bir savaş var, her şey mübahtır” mantığı İslâm’da yoktur. Eli silâh tutmayan kadınları, çocukları, yaşlıları, din adamlarını öldürmek yasaktır. Hatta ağaçları yakıp, hayvanları öldürmeye bile müsaade yoktur. Bu konuda Peygamberimiz (asm) bir çok hadis-i şerifini görüyoruz.
Âyette üçüncü olarak da Allah haddi aşanları sevmediğini beyan ediyor. Allah her konuda haddi aşan, orta yolun dışına çıkan insanları sevmediği gibi, mecbur kalınan savaşta da eli silâh tutmayan insanlara zulmedilmesini, ağaçlara, hayvanlara zarar verilmesini, “sevgisini” ön plana çıkararak önlemek istiyor. Allah’ın kendisini sevmesini isteyen, bunun bilincinde olan bir kimse, elbette ki bu tür taşkınlıklara tenezzül etmez.

DOÇ. DR. ATİLLA YARGICI
Okunma Sayısı: 1074
YASAL UYARI: Sitemizde yayınlanan haber ve yazıların tüm hakları Yeni Asya Gazetesi'ne aittir. Hiçbir haber veya yazının tamamı, kaynak gösterilse dahi özel izin alınmadan kullanılamaz. Ancak alıntılanan haber veya yazının bir bölümü, alıntılanan haber veya yazıya aktif link verilerek kullanılabilir.

Yorumlar

(*)

(*)

(*)

Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. İstendiğinde yasal kurumlara verilebilmesi için IP adresiniz kaydedilmektedir.
    (*)

    Namaz Vakitleri

    • İmsak

    • Güneş

    • Öğle

    • İkindi

    • Akşam

    • Yatsı